Yazan: Turgut Koçak 22 Kasım 2020
Biliyorsunuz bazı kimselerin gerçek yüzleri kolay anlaşılmıyor. Daha doğrusu biz sosyalistler biliyoruz da kendisini sosyal demokrasi çizgisinde görenler bir türlü gerçeği göremiyorlar.
Bu yüzden de o bildiğimiz nasyonal kafa ile bazı muhalif televizyonlarda bir zamanlar epey boy gösterdiklerini söyleyebiliriz. İşte bu kimseler şimdi de kapağı CNN Türk’e atmış orada 24 saat CHP düşmanlığı üzerinden al papazı ver kızı hesabından eğlenip duruyorlar.
Bunlardan birisi Yılmaz Öztürk. Öztürk Yılmaz biliyorsunuz CHP’den milletvekili seçilmiş, önemli görevlerde de bulunduktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’na en ağır suçlamalarda da bulunarak CHP’den ayrılıp yeni bir parti kurmuştu. Bu kişinin kendisinin ve partisinin çapı üzerinde duracak değiliz. İsterseniz bunu anlamak için sokağa çıkın Öztürk Yılmaz’ın kurduğu partinin adını sorun tek bir doğru yanıt alamayacaksınız çünkü böyle bir partinin oturduğu maddi zemin yok.
Her neyse Öztürk Yılmaz’ın kurduğu Yenilik Partisi partilerden birisi olarak kuruldu. Üstelik de Öztürk Yılmaz milletvekili. Böyle bir avantaja karşın yine de bu partinin adını anımsayana rastlayamazsınız. CHP karşıtlığının CNN katında bu denli muteber olmasının nedeni ise iktidarı sevindirmek ve iktidarın nimetlerinden yararlanmak olduğu için Öztürk Yılmaz’ı ne zaman baksak CNN’de görüyoruz.
Bir de Hakan Bayraktar var. CHP’ye veryansın ederken adamın ağzı köpürüyor, saçları diken diken oluyor. Aman efendim neymiş CHP kendisi varken dışardan CHP’ye düşman gerekmezmiş. Sonra işi Biden’ın bir süre önce Türkiye’deki “demokrasi yanlısı” kimseleri destekleyeceği yönünde kullandığı sözlere getirerek CHP’ye atıp tutuyor. Buradan da vatanseverliği depreşen Bayraktar, Recep Tayyip Erdoğan’a söz söyletmemeye getiriyor sözü çünkü Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin Cumhurbaşkanı’ymış, Türkiye’yi temsil ediyormuş, bu yüzden de Erdoğan’a söz söyleyen Türkiye’ye söz söylemiş olurmuş.
CHP’ye atıp tuttukça Mehmet Metiner’in keyfi yerine geliyor. Bulunduğu yerden sanki Hakan Bayraktar’ı yüreklendirmek istercesine birkaç sözle araya girip Bayraktar’ın ayranını kabartıyor. Eee Bayraktar da ne yapacak, bu kez de Biden’ı herkesten önce niye CHP kutladı diye celalleniyor. Sonra da arka arkaya makineli tüfek gibi bir sürü iğrenç değerlendirimler…
Bir önemli noktada şu. Bayraktar buradan kalkarak CHP’ye giydirdikçe giydiriyor. Bu konu sayısız kez tartışıldı, konuşuldu. Ancak önemsiz de sayılmaz. Ülkemizin iç dinamiği ile demokrasi mücadelesi mi verilecek verilir elbette. Hukukun üstünlüğünün sağlanması için gerekli tüm özveri mi gösterilecek elbette gösterilmeli. Güçler ayrılığına daha da bir önemle değinilip demokratik reformlar medya, ifade özgürlüğü gibi tüm temel hak ve özgürlüklere çok güçlü bir vurgu mu yapılacak partin var, bu yönde mücadele eden demokrasi kuruluşları var. Onlar varken niçin Ünal Çeviköz kalkar da şu sözleri söyleyerek bir çuval inciri berbat eder değil mi? Ederse işte Hakan Bayraktar gibilerine de söz düşer ve CHP’yi bir kaşık suda boğmak için ağzına geleni söyler.
Şimdi Çeviköz bu konuda ne demiş ona bakalım.
“Biden yönetiminden ilk beklentimizin şu olacağını düşünüyorum: Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, yargı sisteminin siyasetten arındırılmasına, güçler ayrılığına, demokratik reformlara, medya, ifade, toplanma özgürlüğü gibi tüm temel hak ve özgürlüklere çok güçlü bir vurgu yapması.”
Sizce ileri gidilmemiş mi? Amerika’nın kapitalist/emperyalist sistemini bilenler için Amerika’dan yukarıda söylenen şeyleri beklemek de ne oluyor? Amerika dünyanın neresinde yukarıda belirtilen konularla ilgili güçlü vurgular yapıp da o ülkelere demokrasinin gelmesine, hak ve özgürlüklerin kullanılmasına adaletin, hukukun işlemesine katkıda bulunmuş da bizde bulunacakmış Çeviköz bilmez mi? Haydi, Çeviköz şudur, budur. CHP’nin Çeviköz’ün dile getirdikleri konularda ABD’den bir beklentisi olabilir mi? Varsa da böyle bir şeyin gerçeklerle bağdaşır yanı var mı?
Söylüyoruz, sureti haktan görünüp asıl sorun olanlara karşı çıkmayıp da okları başkalarına çevirmeyi adet haline getirmiş Hakan Bayraktar gibilerin eğer varsa yürekleri AKP ve saray iktidarına çevirsinler çevirebiliyorlarsa oklarını.
Öyle sahte AKP karşıtı numarası yapıp iktidarın hoşuna gidecek yaylım atışları yapıp durmanın manası yok…