YÜZÜNÜZE AYNA TUTACAĞIZ VE YÜZÜNÜZÜN NASIL KARARDIĞINI SİZE GÖSTERECEĞİZ

Yazan: Turgut Koçak 9 Ağustos 2021

11 Eylül 2001 tarihinde intihar uçaklarıyla uçurulan İkiz kulelerden sonra ABD emperyalistleri Taliban’ı bahane ederek Afganistan’ı işgal ettiler. İşgal sonrasında ise saldırı ve savaş örgütü ABD’nin suç ortağı olarak bölgeye gidip konuşlandı. Yıllarca süren savaştan sonda ise ABD Afganistan’a giriş nedenini bir kenara bırakıp çekilme kararı aldı. Şu an itibari ile ise Taliban büyük kent merkezlerini de tehdit etmeye ve ele geçirmeye başladı. Biden Afganistan’ı Türkiye’ye ihale ettikten sonraysa Erdoğan bir açıklama yaparak Afganistan’da Taliban’la bir sorunumuzun olmayacağı açıklamasını getirerek Taliban’la kan uyuşması yönünde görüşler belirtti ve sözüm ona Türkiye halkını bu anlayışa ikna etmeye çalıştı. Çekilme de ABD’nin amacı tabi ki de çok daha başkaydı. ABD daha önemli bölgelerde kendilerinin çıkarına yeni yeni maceralar peşindeydi.

Trump Afganistan’dan ve Suriye’den çekilmek istediklerini açıkladığında bilinen çevreler yeri yerinden oynatırken Biden’ın açıklamaları ise ancak sınırlı sayıda tepki ile karşılanıyordu bu da gösteriyor ki ABD emperyalistleri dünyanın değişik bölgelerinde çok daha stratejik oyunlara girişmek istedikleri için böyle bir adım atmışlardır.

Çekilme 11 Eylül 2001 tarihinin yıldönümüne kadar tamamlanacakmış. Bundan böyle neler yaşanacak hepimiz göreceğiz elbette. Taliban toprakların yüzde 85’ini, sınırların da yüzde 90 ele geçirdiğini ileri sürüyor.

ABD Merkez Komutanlığı’nın verdiği bilgiye göre çekilme hemen hemen yüzde 95 tamamlanmış görünüyor. Çekilme başladığı tarihten itibaren Taliban’da bir hareketlilik başladı. Taliban’ın büyük şehir merkezlerini de ele geçirdiğine dair haberler alıyoruz. Nemruz vilayetinin merkezi Zaranc’a ve kuzeyde stratejik bölge olarak bilinen Cüzcan’ın merkezi Sibirgan da Taliban’ın eline geçmiş durumda. Kuzeyde Kunduz vilayetinin bazı yerleri Taliban’ın elinde. Kuzeydoğu bölgesinde Badahşan, Kunduz ve Batı’da Herat vilayet merkezlerinde de şiddetli çatışmalar bütün şiddetiyle sürüyor. Son bir ayda yaşamlarını yitirenlerin sayısı 1500’e yaklaşmış durumda. Ayrıca savaş nedeniyle Mayıs’tan bu tarafa 1 milyon kişi yerinden yurdundan olmuş durumda. Düzensiz göçlerin artarak devam edeceği bu yolun da hedefi doğrudan Türkiye olduğu herkesçe biliniyor.

Afganistan’da iç savaş ne kadar tırmanır, sonuçları ne olur, Afganistan merkezi iktidarı bu saldırılara karşı ne kadar dayanır ya da dayanma gücü var mıdır belirsiz. Ortada çok büyük bir krizin olduğu isi bütün çıplaklığı ile gözler önünde.

Özetle kendi eliyle kurduğu Taliban’ı savaş çığlıkları arasında Amerika meşru hale getirdi. Ateşkesle başlayan barış anlaşmasıyla biten adımlar bile atıldı. Kabil hükümetinin ne yapacağı ne yapmayacağı ABD’yi çok da ilgilendirdiği yok ancak yerine vekâleten Türkiye’yi bırakmak istediği de bir gerçek. Bu konunun Biden ve Erdoğan arasında konuşulduğu ise herkesin bildiği bir şey. Bu yüzdendir ki Erdoğan rahat rahat Taliban’la bir sorunumuzun olmayacağını bile söyledi. Sonrasında ise Türkiye’ye ne kadar Afganlı göçmen gelir, bunlar nasıl karşılanır tıpkı Suriye’de 100 bin Suriyeli Türkiye’ye geldiği zaman o dönem AKP’li olan Ahmet Davutoğlu tarafından eşik aşıldı denildiği halde ülkeye 5 milyon Suriyelinin geldiği gibi Afganlı göçmen eşik sayısı nedir göçmen geldiğinde kaç kişiyi bulur onu da kevgire dönmüş sınırlarımızdan içeri girildiğinde öğreneceğiz de iş de işten geçmiş olacak.

Diğer bir konuya gelince; iktidar şimdi de yangınların söndürülmesi için Türkiye’ye yardım yapılması iletisini paylaşan sanatçıların peşine düşmüş görünüyor. Yok, bunlar Türkiye’nin dışarda prestijini düşürüyorlarmış da yok, ülkeyi küçük düşürüyormuşlar da bir sürü laf salatası ile toplumun karşısına çıkılıp değerli insanlarımıza karşı cadı avı başlatılmak isteniyor.

İşin daha da tuhaf yanı ise şu; MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Gökbakar’a “Boş kafanın almadığı işlere karışma” diyerek bütün sanatçıları hedef alan şeyler söylemiş. Şahan Gökbakar ise adı geçen kişiye yanıtını vermiş vermesine de burada yapılmak istenen şeyse önemli herkesi susturmak ve sesini çıkaramaz hale getirmek. Gazetecilikten habersiz, ülke gerçeğinden habersiz iktidar yanlıları hız kesmeden düşmanlıkları körükleyip duruyor. Bu çevreler ne yazık ki bir kez olsun aynaya bakıp yüzlerini görmek istemiyorlar. Ancak biz bunların yüzüne ayna tutmaya devam edeceğiz.

Sonuçta bunlarda tıpkı vicdanlarının karardığı gibi yüzlerinin de karardığını erinde geçinde nasıl olsa görecekler bu da bizden onlara kapak olsun.