YÜZ ve ASTAR

Yazan: Turgut Koçak 3 Şubat 2014

Bugüne kadar sayısız yazı yazdık. Dile getirdiğimiz görüşlerimiz ortada. AKP iktidarının 12 yıllık iktidar döneminde neler yaşadığımıza ve nelere tanıklık ettiğimize her fırsatta değinerek eleştirilerde bulunduk. İlk günden günümüze kadar gördük ki, AKP’de bir zihniyet yamulması vardır. Bu yüzden de onların eğri dediği doğru, doğru dedikleri de kesinlikle eğridir. Bütün bu gerçeklere karşın, bu eğrilikleri yutan balık hafızalılarla ilgili hiç kuşku yok ki, ne söylesek ne yazsak bir anlamı olmayacaktır.

Bakın, AKP’nin Karabük adaylarını tanıtmak için toplantıya katılan Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Fethullah Gülen’e gönderme yaparak ne okkalı sözler söylemiş:

“16 yıldır ABD’desiniz. Artık gelin allahaşkına. Sizin vatanınız burası. Kardeşiniz öldü cenazesine gelemediniz, yakınlarınız öldü cenazesine gelemediniz, gelin artık Türkiye’ye. Yoksa orada sizi istemediğimiz şekilde bağlantılar içine mi soktular, bırakmıyorlar mı?”

Şahin Haziran 2014 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanı seçimlerini de kastederek sözlerini şöyle sürdürmüş:

“Biz bu işin farkındayız. 17 Aralık, 25 Aralık operasyonlarının gerçek sebebi budur. Televizyonlara, gazetelere yansıyan, internet sitelerine düşen konuşmaları incelediğinizde bunu apaçık görürsünüz.”

Mehmet Ali Şahin, Alparslan Arslan’ın Danıştay’ı basıp cinayet işlediğinde Adalet Bakanı’ydı. Başörtüsünü bahane ederek Danıştay’ı basan katil Alparslan Arslan Mustafa Özbilgin’i katletmiş, diğer üyeleri de yaralamıştı. Arslan’ın davası ne edildi edildi, Ergenekon Davası ile birleştirildi. İşte adı geçen kişinin yakalanmasının arkasından Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve AKP’nin sözcüleri koro halinde, beklenilmesi gerektiğini, işin içinde iş olduğu tarzında görüşler ileri sürerek davanın akışını değiştirdiler. İşte bu akışın değiştirilmesinde en önemli rol sahiplerinden birisi de Mehmet Ali Şahin’di.

Şimdi o Şahin kalkmış, Fethullah için “16 yıldır ABD’desiniz. Artık gelin allahaşkına. Sizin vatanınız burası. Kardeşiniz öldü cenazesine gelemediniz, yakınlarınız öldü cenazesine gelemediniz, gelin artık Türkiye’ye. Yoksa orada sizi istemediğimiz şekilde bağlantılar içine mi soktular, bırakmıyorlar mı?” diyebiliyor. Oysa o günlere ve daha sonraki gelişmelere baktığımız zaman ne kadar kurulmuş kumpas varsa birlikte kurulmuş. Şimdiyse gemi battığı için fareler bir an önce gemiyi teketmenin yollarını arıyorlar.

Böyledir işte. Yüz verirsiniz bu kez de pişkin pişkin astarını isterler. Mehmet Ali Şahin’in ki de o hesap, kendilerine yüz verildi kalkmışlar şimdi de astar istiyorlar. Neymiş efendim; Fethullah Hoca’yı orada tutan istenilmeyen bağlantılar mı varmış, bırakmıyorlar mıymış?

Evet, öyledir Sayın Şahin. Hem bağlantıları olduğu için hem de bırakmadıkları için Hoca Efendi Türkiye’ye gelemez. Üstelik de sizin gibi ikiyüzlülerin yüzünden gelemez. Ah bir gelse onu bizlere bırakmaz yemin olsun bir kaşık suda bağırta bağırta boğarsınız değil mi? Oysa biz sosyalistler olsak, insan haklarına bağlı kalarak sorarız ne hesap soracaksak. Hem bizler ne olup bittiğini sizlerden daha iyi takip ederiz. Biliyorsunuz Hoca Efendi’nin 10 yıllık Amerika’da oturma izni sona ermişti de ABD’yi terketmesi gerekiyordu anımsıyor musunuz? Amerika oturma izni bitenleri çok önemli bir neden yoksa kesinlikle ülkesinde bırakmaz. Ama Hoca Efendi nasıl kaldı biliyor musunuz? CIA ajanı Graham Fuller var ya işte o kişi devreye girdi ve Hoca Efendi’ye izni kopardı.

Şimdi gelelim size. Hoca Efendi’nin bağlantıları, bırakılmaması var da sizlerin yok mu Sayın Şahin? Recep Tayyip Erdoğan konuşmalarında ağzını doldura doldura, Kuzey Afrika ve Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı’yım" derken kimseyle bağlantımız yok mu demek istiyordu. Ya bu proje içinde Diyarbakır’ın bir yıldız olacağını söylemekte mi bağlantıların ne kadar derin olduğunu göstermiyor muydu? Acaba partiniz nasıl iktidara geldi ve izledikleri politikaları hangi bağlantıların gereği yerine getirdi bilmiyor musunuz? Abdullah Gül’ün 2 sayfa 9 maddelik eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’le yaptığı anlaşmada mı partinizin ve iktidarınızın dışa bağlılığını göstermiyor?

Hem kel hem hodulsunuz. Yok, aslında birbirinizden farkınız, ama siz ABD’nin ve emperyalistlerin has evladısınız…

Ne diyelim bu halktan yüz istediniz verdi. Şimdi de astar istiyorsunuz.

Vallahi çok pişkinsiniz çok.