Yazan: Turgut Koçak 22 Nisan 2020
Arkadaşlar, “yönetemiyorlar” sözlerini duya duya neredeyse patlayıp çatlayacak hale geldik. AKP ve saray iktidarı öyle bir iktidar ki özü itibari ile düşündüğümüzde bugünkü yönettiği şekilde yönettiği Türkiye’yi daha başka nasıl yönetebilir acaba? Yönetirken işçinin, emekçinin kısaca halkın sorunlarına eğilip onlar yararına iyi şeyler mi yapmaya kalkar? Sizce bu iktidarın dünya görüşü bugünkü yapıp ettiklerini olumlu anlamda daha iyisini yapabileceğine izin verir mi? İktidardakiler; yakınlarını, yandaşlarını, uluslararası soygun takımı ile birlikte davranmasını engelleyen ne gibi ilkelere sahiptirler ki insanları memnun edecek şeyler yapıp Yoğun derken iş yaşamı mı? bakın yönetiyorlar dedirtebilsinler size. Hani aklımıza geldiği gibi atıp tutuyoruz ya özünde bir bunalım rejimi olan kapitalist anlayışla hele de bizim gibi ülkeler daha iyi nasıl yönetilebilir hiç kendinize soruyor musunuz? Yoksa sizlerin de bilinçaltınızda iyi yönetmek denince devletin yurttaşların kafasına vura vura yurttaşları her türlü haklarından yoksun bırakarak evire çevire sopalamak düşüncesi mi var?
Ya da ne bileyim, sizler ülkede köklü değişiklikler yapılmaksızın ekonominin düze çıkacağını, hak ve özgürlüklerin genişletilip olağan koşullar yaşanabileceğini mi sanıyorsunuz? Sonuçta AKP ve saray iktidarının öğretisel ve amaçladığı yönetim anlayışının arızalarından kaynaklı sağcılığın da sağcılığı anlamına gelen ağır sonuçlarını zaten yaşıyoruz yaşayacağız da Acaba “yönetemiyorlar” dediğinizde sizlerin aklına biz bu sistemi daha iyi hale getirir ve de yönetiriz düşüncesi dışında sistem arızası ile ilgili olarak hiç mi bir şey gelmiyor? Hani yönetemiyorlarsa ya da halkın canını yaka yaka yönetiyorlarsa halkın olup bitenlerden iyice bıkıp usanarak bunların safların terk ederek “bunlar bizi iyi yönetemiyor, biz sizin normalinizi seçiyoruz bizi siz yönetin mi” diyeceğini sanıyorsunuz?
Şu son Soylu istifası aklınızı hiç mi kurcalamadı? MHP de içinde daha da sağcılığın şahlandırılıp en, en iktidar kurma özlemi içinde yanıp tutuşulmadığını mı sanıyorsunuz? Bugün MHP ve AKP arasında sağcılık yarışının sonu nereye kadar uzanır diye de mi düşünmüyorsunuz hiç? Neyse şimdi bu konuyu derinleştirmeyelim asıl konumuza gelelim.
Bizim ülkemizde dinciler, gericiler, faşistler milliciliği hiç dillerinden düşürmezler. Boşalttıkları devlet kasasında para kalmayınca dönüp halktan milli diye diye ya da zorlayarak bağış toplarlar, kurdukları hastanenin adı bile milli olur fakat ülkede yerli ve milli diyeceğimiz ne varsa özelleştirme furyası ile köküne çökelek suyu dökmekten an bile çekinmezler. Üstelik bunların milliliği hep dışarıdan alacakları virüs salgınına öyle açıktır ki örneğin Amerika’da sağcılık atağa mı geçti, halkın hak ve özgürlükleri kısıtlanıp otoriterleşen bir rejim mi söz konusu biz de bu uygulama onlarca kat daha ağırlaşarak uygulanır.
Öteden beri konuşulur. Hukuk devleti başka bir şeydir, yasalarla yönetilen devlet başka şey. Hukuk devleti denilince dünya çapında genel geçer uygulamaların kabul gördüğü yasaların da bu kurallara göre hazırlandığı anlayış akla gelir. Oysa yasa devleti öyle midir, değildir. Çünkü faşist devletlerde bile yasalar vardır ve bu yasalar o faşist devletin ya da iktidarın istediği gibi hazırlanır. Bizde de yasalar yok değildir vardır. Ve hatta uygulamaların ve yasaların Anayasa’ya aykırı olup olmadığını denetleyen ve bu yönde karar alma yetkisi olan AYM’miz bile vardır. Bugün şöyle bir baktığımız zaman iktidarın kendi çıkardığı yasalara bile uyduğunu söyleyebilir miyiz? Karşımızda bırakalım var olan kısıtlı yasalara uymayı bunların hiçbirini takmayan ve de istediği gibi davranıp uygulamaya geçiren bir iktidar söz konusu değil midir? İktidarı durduracak bir yasal engel söz konusu bile değilse neyi nasıl açıklayıp yönetemiyorlar da Türkiye iyi yönetilmiyor deyip durarak düşüncemizi onu da bin bir yaptırımı göze alarak deyip durmanın bize ne gibi yararı vardır?
Yok, yok arkadaş yanlış giden bir şeyler var.
Bugün ülkemizin ilericisi, devrimcisi, demokratı, solcusu, sosyalisti şu korona virüs salgını çıktığı günden bu yana sizce topluma etkili ne söylemiştir? Aman sokağa çıkmayın, yaman evinizde oturun, evinde kal sağlıklı kal vb. deyip iktidarın yarım yamalak uyguladığı tedbirleri eleştirip durarak hem salgın konusunda hem de alınacak tedbirler konusunda kime neyi anlatmış ya da anlatabilmiştir acaba? Bugün kendi kurallarını toplumun her kesimine dayatan, dayatmakla kalmayıp işçiyi, emekçiyi, çiftçiyi, küçük esnafı, emekliyi işinize gelsin gelmesin benim kurallarım geçerlidir diyerek işsizliğe, açlığa, yoksulluğa mahkum edip yaşanan krizi bile fırsata çeviren bir iktidar karşısında eli kolu bağlı oturarak her şeye rıza göstermeye hazır bir yığına dönüşmek noktasına kadar getirilenler iktidar için yönetemiyorlar dese ne olur demese ne? Kendi belediyeleri, dinci vakıfları, cemaat ve tarikatları ve de diyaneti istediği gibi bağış da toplayacak, sözüm ona halka yardım da götürebilecek amma muhalefete gelince bu işler hainlik, teröristlik olacak sonra da oturulup ne yapalım bize yaptırmıyorlar denilecek halkın hoşnutsuzluğunun artarak oya dönüşeceği ve yönetemeyenler denilenleri iktidardan indirip biz yönetiriz diyenleri getirecek öyle mi?
Eee ne yapacaksınız?
YÖNETEMİYORLAR DEDİKLERİNİZ YÖNETİYORLAR AMA…