Yazan: Turgut Koçak 9 Eylül 2013
Aslını sorarsanız AKP iktidarı bütün yönleriyle iflas etmiştir. Daha önce yazdık aslında AKP parti olarak kendisi bir koalisyondur. Bu partide bir araya gelen cemaatler çıkar paylaşımı ile canciğer kuzu sarması işi götürmektedirler. Bu koalisyonun en güçlü olanı ise hiç kuşku yok ki, Fethullahçılardır. Fethullahçılar ortaya çıktığı günden beri sinsi sinsi çalışmış, mali örgütlenmesi ile de ülke sınırlarını aşan bir gelişme göstermiştir. Okulları, yurtları, dershaneleri, öğrenci evleri ve işyerleriyle neredeyse bir devlet konumundadır. Yıllık bütçesi ise şaşırtıcı rakamlara ulaşmıştır.
Okulları, dershaneleri, öğrenci evleri ve yurtları aracılığı ile öğrenciler ağa düşürülmekte, öğrencilerin gelecekleri için verilen vaatler nedeniyle de öğrenciler birer cemaatçi olup çıkmaktadırlar. Bunların en önemli ilkesi gerektiğinde pabuç pahalıysa çekilip bir kenara koşullar lehlerine dönünceye kadar beklemektir. Yitirecekleri hiçbir mücadeleye girmemeye özen gösterirler. Sızma konusunda ise bunların üstlerine yoktur. Bu yüzden de geçmişte çeşitli siyasi partiler içinde çimlenip kök salmışlardır. Pensilvanya’da bir çiftlikte barınan Fethullah Hoca müritlerine gerektiğinde barınıza taş basın beklemesini bilin dediği için kolaylıkla bu cemaatin yandaşları bağırlarına taş basıp vakti zamanı gelinceye kadar beklemesini de iyi bilirler.
Önceki günlerde ODTÜ’de kayıt işlemleri için gelen öğrenci ve velileri karşılayan çeşitli gruplar vardı. Buraya ODTÜ’den olmadıkları halde gelen türbanlı bir grup da vardı. Bu grup kimilerinin dile getirdiği gibi türbanlı oldukları için eğitim hakları engellenen öğrenciler olmadığı gibi öğrencilerin kayıt işlerine yardımcı olmak gibi de bir niyetleri olmayan kimselerdi. Nitekim kendilerine gelen kimi öğrenci ve velileri ODTÜ’nün yurtlarının iyi olmadığını, buralarda uyuşturucu kullanıldığını, kızların merdiven altlarında çocuk düşürdüklerini söyleyecek kadar ileri giden ve Fethullahçı yurtlara öğrencileri yönlendiren çalışmalar içinde oldukları görüldü. bu yüzden de kimi öğrenciler bunların yanlarına giderek kim olduklarını sormaları ile başlayan bir durum yaşandı.
AKP iktidarının bakanları tetikteydi. Vay siz misiniz eğitim hakkını engelleyen, Nasıl olurdu da türbanlı kızlarımız aşağılanabilirdi? Bir de baktık ki, ne kadar borazancı basın ve TV varsa ağız birliği etmişler ODTÜ’ye verip veriştiriyorlar. O denir de bu denmezmiş diye da bakmayıp en pespaye sözlerle saldırıya geçiyorlar. Bunların her nasılsa akıllarına orada bulunan ve kimsenin bir şey demediği türbanlı öğrenciler akıllarına bile gelmiyor. Ya da ne bileyim ODTÜ’yü en aşağılık sözlerle aşağılayıp yurtlarda fuhuş yapıldığına kadar varan sözlerin niye söylendiği akıllarına bile gelmiyor.
Ne yazık değil mi? bunlar dün naslıllarsa bugün de öyleler. Dün de ucuz suçlamalarla solu gözden düşürmeye çalışırlardı bugün de aynısını yapıyorlar. Ancak bu ilkel suçlamaları artık kendilerinden başka yutan kimse kalmadığı için de çok da etkili olamıyorlar. Bütün bunlara karşın yine de kışkırtıcı davranışlarını bırakmış değiller.
İşte her halleri ile varıp duvara toslamış olan AKP iktidarı yerel seçimlere bu koşullar altında gidiyor. AKP iktidarının elinde ne var ne yok dümdüz edildi. Ekonomi ise yastık döşek yatmasa da bir türlü kendisine gelemiyor. Anlayacağınız AKP iktidarı yerel seçimlere ekonomik zorluklar içinde gidiyor. Ancak unutmayalım ki, AKP iktidarı şu anda yaşanan ekonomik krizin patlama noktasına gelmemesi en azından yerel seçimler sonrasına kadar vardırılması için her şeyi yapacağını unutmamamız gerekiyor. AKP ne edecek, edecek yüksek faizle de olsa seçimleri atlatacak para bulmayı başaracaktır. Çünkü yerel seçimleri yitirmiş bir AKP iktidarının varlığını sürdürmesinin olanağı yoktur. Sonrasında yaşanacak olan ekonomik kriz içinse sözleri hazırdır. Allah kerim.
Bu gerçekler ışığında konumunu değerlendirdiğimiz AKP iktidarının gerçekten de günleri sayılıdır.
Daha büyük yıkımlara neden olmaması için elimizden geleni yapmalı, Suriye’ye karşı olası bir savaş dahil AKP’nin halkımıza karşı yürüteceği her türlü tasarrufları durdurmalıyız.
Yoksa ülkesinin gözbebeği ODTÜ’yü en ağır suçlamalarla bitirmek isteyen bir iktidarın; iktidardan düşmemek için her şeyi göze alacağını unutmamalıyız.