Yazan: Turgut Koçak 2 Ocak 2015
İnsanlar sanıyorlar ki, yeni yıl yeni şanslar getirecek. Anlayacağınız; bu bir anlamda pek çoğumuzun şansa ve yaşamı ile kumar oynamaya ne kadar meraklı olduğumuzu gösteriyor. Oysa 2015 yılının daha ilk günü zamlarla yüz yüze kalıyoruz. Önce AKP iktidarı vergilerle başlıyor zam’a. Sonra arkası gelecek tabi. Yoksa onca vurgunun, talanın, hırsızlığın lüks harcamaların açtığı deliği yamamanın olanağı var mı? Bu yüzden de çalışanların 2015 yılı da da zehir edilip halkımız soyulup soğana çevrilecek, soluk almasına izin verilmeyecektir.
Aslına bakarsanız; 2015 yılını anlamak için 2014 yılının nasıl geçtiğine de bakmak gerekiyor. Bildiğiniz gibi 2014 yılı 17-25 Aralık 2013 operasyonu ile su yüzüne çıkan hırsızlıkların konuşulduğu bir yıl olmuştur. Doğal olarak bu denli haritası ve pusulası yolsuzluğa ayarlı bir iktidarın yaptıklarını örtmek için hukuk dışı davranışlara yöneleceği kimse için bir sır değildir. Dolayısı ile iktidar da baskı ve yıldırmaya yönelik yöntemlere başvurmuş, her anlamda gericiliği din adına savunarak toplumun dizginlerini elinde tutmaya yönelmiştir. Bilimsel eğitimin bu denli yara alması, eğitimde dinsel bir yönelime başvurulması, geçmişin gerici hasletlerinin benimsenerek topluma zorla dayatılmasının da önemli nedenini AKP iktidarının son viraja gelip dayanmasıyla açıklayabiliriz.
Bu iktidar 12 yıldır üretimi hepten gözardı etmiş, çalma, çırpma, dışarıdan gelen sıcak parayla ekonomiyi ayakta tutmaya çalışmayı başat bir görev olarak önüne koyduğu için bir anlamda yolun sonuna da gelmiştir. Ancak Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, bu iktidarın olağan koşullarda iktidarı (seçim yitirilerek) devretmesi akıllarından bile geçmeyen bir şeydir. Çünkü hesap vermek zorunda kalacaklarını iyi bildikleri için zorla da olsa iktidarda kalma yolunu şeçmekten başka bir çıkışları da söz konusu değildir. Her olayda bunca polisiye tedbirlere başvurulmasının nedenini okuduğumuz zaman açıkça bunları görürüz.
Söyledik, 2015 yılı başından başlayarak AKP iktidarı hızla yeni zamlara yönelecektir. Çünkü talan ekonomisi açığının başkaca kapatılma olanağı söz konusu değildir. Zamlar, kuşkusuz topluma ağır bir yük olarak binecek, ister istemez zamlar altında ezilen yığınların da tepkisi kaçınılmaz hale gelecektir. Bu tepkilerin büyüyüp AKP iktidarını alaşağı etme tehlikesi iktidar sahiplerince de görüldüğü için iktidar 2015 yılında öncekilerden çok daha fazla baskı ve yıldırma yöntemlerine başvurmak zorunda kalacaktır.
Bu durumda nasıl; AKP iktidarı kendisini baskı ve yıldırma yöntemini kullanmaya yönelik konumlandırdıysa, hiç kuşku yok ki, baskı sömürü ve yıldırma karşısında yığınların da kendilerini bu duruma göre konumlandırmaları gerekecektir. Bu gerçeklerden hareketle; yığınlar önümüzdeki dönemde AKP iktidarının saldırılarını işlevsiz hale getirmek zorundadır. Bunun için yığınlar AKP karşısında hızla örgütlenmeli, AKP’ye karşı yığınsal bir mücadele hattı örülmelidir.
Bu mücadele hattının en önünde yer alacak olanlar kuşkusuz sosyalistler olacaktır. Demek ki, 2015 yılı sosyalistler açısından hareketli bir yıl olacak, yığınları AKP iktidarına karşı harekete geçirmek göreviyle yükümlü olacaklardır. Doğal olarak 2015 yılı bir yandan iktidarın yoğun faşizan baskılarının yaşandığı, bunun karşısında da yığınların bu baskıyı yok etmek için mücadeleye atılacakları maddi bir zeminin içinde olacağız.
Önümüzde genel seçimlerin yapılmasına şunun şurasında 5 aylık bir zaman kalmıştır. Bu nedenle bu seçimler doğru değerlendirilmeli, AKP’nin alaşağı edileceği yeni bir döneme girilmesi için özverili bir çaba harcanmalıdır. Burada CHP’den başlayan sosyalist sola kadar uzanan çizgide yer alanlara düşen görevi iyi değerlendirmek ve mücadelemizi doğru bir zemin üzerinde yürütmemiz kaçınılmaz olarak önümüze gelip dayanacaktır. İşte tam da burada ya gericiliğe ve faşizan uygulamalara yol açan bir politika izleyeceğiz ya da gericiliğe ve faşizan uygulamalara geçit vermeyen bir mücadele çizgisi örerek ileri bir hamle için mevzi kazanacağız.
2015 yılının daha ilk gününden önümüze konulan zamlar, gerici ve faşizan uygulamalardır.
Bu saldırıları da püskürtmek bizlere düşen görevdir.