Yazan: Turgut Koçak 28 Şubat 2020
İnsan olan insan üzülür, hatta üzülmekle kalmaz yataklara düşer.
Niye derseniz Suriye ile Türkiye arasından yaşanan gerginlik sonrası üst üste askerlerimizin yaşamların yitirmesi ve bayraklara sarılarak cenazelerinin ailelerine teslim edilmesi öyle kolay kolay ne unutulacak bir olaydır ne de Erdoğan’ın hepimizi ajite etmek için söylediği “şehitler tepesi boş kalmayacak” sözünün bir anlamı olmadığı gibi kimsenin de yarasına saracak bir şey değildir. Çünkü şehitler tepesinin boş kalmaması bu denli önemliyse o zaman bu mesajı verenlerin çocuklarının cenazesi ile orasının dolması gerekmez miydi? Hem bizim için önemli olan çocuklarımızın gencecik yaşlarda toprağa düşmemesi o kadar önemliyken nasıl olmaktadır da ülkeyi yönetenler Allah’ın günü ölümü kutsayan demeçler verip dururlar? Ya da şöyle diyelim; bugüne kadar çocuklarını ve yakınlarını yitiren kaç kişinin bu söylem içinin acısını dindirmiştir bizlere kim nasıl anlatabilir?
Şu yaşadıklarımızı gerçekten söylemeye bile insanın dili varmıyor ama şaka gibi desek yeridir. Bugün İdlib’de toplanan terör örgütlerinin kimler olduğu ve kime hizmet ettikleri bilinmeyen bir şey değildir. IŞİD’ından, El Kaidesi’ne, El Nusra’sından Ahrar-ı Şam’ına ve bu örgütlerden devşirilmiş ÖSO’suna (bizim yöneticilerimiz bunlar Suriye Milli Ordusu diyor) kadar kafa koparıcı bu yapıların Türkiye, hiç mi ne olup olmadıklarından haberdar değildir de bunları korumaya ve kollamaya soyunmuştur? Hem bunlar niçin Müslümanları katletmektedir ama bugüne kadar bir kez olsun İsrail hedeflerine yönelik bir hareket yapmış değildirler, aklı olan bunun nedenini anlamaz mı? Sonra AKP iktidarı ısrarla Suriye’ye yönelik kin ve nefret açıklamaları yaparken ve de askeri seçenekleri eylemli olarak harekete geçirirken ne olmaktadır da İsrail’de Suriye topraklarına yönelik askeri operasyonlarda bulunmaktadır? Bunun bir açıklaması var mıdır?
Evet, AKP ve saray iktidarına bir görev verildiği muhakkaktır, öyle olmasaydı bugün Suriye’de savaş konusunda Türkiye’nin bu kadar ısrarlı olması söz konusu bile olamazdı. Bu gerçekler bir rastlantı olarak yaşanmadığı gibi yarın su yüzüne çıkacak perde arkasındaki gerçeklerle Türkiye’nin nasıl bataklığa itildiğini hepimiz görmüş olacağız fakat o zaman da bunca bedel niye ödenmiştir diye sormanın da kesinlikle ne bir anlamı olacak ne de yaramıza bir merhem çalmış olacağız.
Ülke çocukları birer birer toprağa düşerken, karşı taraftan da şu kadar (Rejim askeri öldürdük” demenin de bizce içe sindirilecek bir yanı yoktur. Yaşananlar ortadadır, bizzat AKP ve Saray iktidarının başı Erdoğan tarafından yürütülen diplomatik girişimlerin çapı da bu kadar belliyken, Erdoğan’ın yeniden açıklamalarına ve gülerek şaka yapmasına bizler şaşırmayacağız da kim şaşıracak acaba? Böylesine bir durumda bile “Bay Kemal” şöyle “Bay Kemal” böyle lafları da neyin nesidir hiç kafanızı yoruyor musunuz?
Muhalefetle ilgili de söyleyeceklerimiz var elbette. Bugüne kadar siz değil misiniz Suriye politikasının yanlış olduğunu söyleyen? Madem yanlış, o zaman neden kalkıyor da sözüm ona kamuoyuna birlik mesajı vermek için mecliste bir araya geliyor ve ortak açıklamada bulunuyorsunuz? Bunca askerimizin yitirilmesi ve yaralanması madem AKP’nin yanlış Suriye politikalarından kaynaklanıyorsa siz bu yanlış politikaya bu şekilde davranarak ortak olmuş olmuyor musunuz? Sonra şovenizmin ve ırkçılığın hortlatılarak insanların ne yapılırsa sormamasına yol açacak davranışların içine kendinizi niye her fırsatta atmak gibi bir huyunuz var? Yukarıda isimlerinden söz ettiğimiz İslami terör örgütleri kimin kankası ise onları birbirleri ile başbaşa bırakmak gerekirken niye sizler de cumburlop işin içine dalıyorsunuz? Bu mu sizin birlikten anladığınız şey? Eğer buysa bu da doğruysa AKP ve saray iktidarı zaten bu politikayı başından beri uygulamıyor mu zaten?
Hem bu nasıl bir iktidardır? 50 milyon dolar bulamadığı için Tank Palet fabrikasını özelleştirip de kullanmayacağı bilinen S-400’leri niye 4-5 milyar vererek alabiliyor? Bu da yetmiyor, yüzünü Amerika’ya dönmüş olan Erdoğan daha kafamızı bile çevirmeden bu kez de patriot pazarlığı yapıyor? Ülkemiz insanları aç ve işsizken bu kadar iş bilmezce harcamalar nasıl ve niye göze alınıyor? Ya da en vurucu sorumuzu soralım: ABD ve diğer emperyalist ülkelerin ekonomilerine savaşın getirisini tartışmak bile gereksizken bizim ekonomimiz için yıkım anlamına gelecek olan savaşa niye bu kadar kendilerini kaptırdılar dersiniz? Yoksa sizce bu soruların hiç mi yanıtı yok? Eğer yoksa niye soru sormaktan bile bu kadar korkak hale geldiniz bu konuda ağzınızı niye bıçak açmıyor?
Yazımızı bitirelim.
Yaşamını yitiren çocuklarımızın aile yaşantılarına bakın bir, her biri ağır yoksulluk çekmelerinden kaynaklı yaşamlarını ortaya koymuş kimseler. Bu ülkenin işçisini, emekçisini bu denli yok yoksul bırakarak adına ülke savunması, ülkenin bekası vb. diyerek ölüme göndermenin de bir bedeli olmayacak mı sizce?
TBMM niye anında toplanmadı, neden bu kötü gidişe el atmadı diyeceğiz de bu sözün de bizce bir anlamı kalmadı artık. Kalmadı çünkü AKP ve saray iktidarı meclisi hile ile hurda ile görevini yapamaz hale getirdi.
Yani ilga etti ilga.
Bu da suçların en büyüğüdür, Anayasal bir suçtur suç!