Yazan: Turgut Koçak 22 Eylül 2022
Düşünün ki siz pek çok şeyi belirleme gücüne sahip bir yönetici konumundasınız. O zaman en yakınlarınızı devletin yakınlığına bulaştırmamanız gerekir. Diyelim ki oğlunuz ya da kızınız içlerinden geldi bu da bizim ülkeye katkımız olsun diye düşündüler, arka arkaya dernek ve vakıflar kurdular. Siz iktidar gücünü elinizde bulundurmanızdan dolayı bu dernek ve vakıfları kamu yararına uygun dernek ve vakıflar statüsüne yükseltemezsiniz. Yükseltirseniz eğer yasalar da bir şey yazmamış olsa bile burada bir kayırma kuşkusu doğacağından bulunduğunuz makama gölge düşürmüş olursunuz.
Kapitalist sistemde ayrımcılık olmaz demiyoruz, olur hem de alası olur fakat yine de bazı eğilimler kör parmağım kör gözüne hesabı dikkate alınır. Yani ayrıcalık yaratacak her türlü eğilimden kaçınılır. Kaçınılır çünkü bu kapı bir açıldı mı bir daha kapanmaz çünkü. Erdoğan’ın çocuklarının kurduğu vakıf ve derneklere bakıyoruz durum kuşkudan da öteye açıkça kayrılma olduğunu görüyoruz. Bu dernek ve vakıflar hemen kamu yararına kurulmuş dernek ve vakıflar statüsünü kazanıveriyor. Sonra bir de bakıyoruz ki bu vakıf ve derneklere sel gibi para akışları sağlandığı gibi yine devletin elinde bulunan para getiren ne varsa bu dernek ve vakıfların önüne serili vermiş. Kimi belediyeler binalar, arsalar tahsis etmişler. Yani öyle bir furya söz konusu ki bu işlerlikte bırakalım suç unsuru kuşkusunu açıkça suç işlenmektedir.
Örneğin Adalar’da TÜRGEV’e verilmiş olan limandaki bina her anlamda gasp vasfı kazanmıştır. Çünkü burasının mahkeme kararı ile boşaltılmasına karar verildiği halde devlet gücüyle engellenmiş halen gasp olayı devam ettirilmektedir.
Valilikler, belediyeler TÜRGEV’e ya da ne bileyim Ensar gibi vakıf ve derneklere olanaklar yağdırıyorsa bunun bir nedeni olmalı elbette. Nedeni çok açıktır. Çünkü bu yaşananların bu şekilde sonuçlanmasının bir tek nedeni vardır birilerinin nüfuzunu kötüye kullanmasıdır.
Bu ülkenin halkı az kandırılmadı ve de kandırılmaya devam ediliyor. Koskoca devlet öğrencilerimizin yurt sorununu kolayca çözebilecekken çözmüyor ama yurt olayını kolaylıkla yandaş vakıf ve derneklere havale edebiliyor. Buna karşın yurt sorunu çözülebilmiş mi? Ne gezer çözülmediği gibi aksine daha da artmış. Çocuklarımız bu yüzden ev kiralarının artmasıyla da birlikte sokak ortasında kalıvermişler.
Erdoğan’ın en yakınlarının Amerika’da yurt maceralarına gelince daha ilk bakışta asıl amacın orada okuyan öğrencilerin yurt ve barınma sorunlarını çözmeye yönelik atılmış bir adım olmadığını hemen anlamaktayız. Adamlar 22 katlı gökdelenler dikiyor, yetmiyor Muhammet Ali Clay’ın çiftliğini de satın alıyorlar. Bir de bakıyorsunuz ki olanlar tıpkı Fetöcülerin attığı adımların aynısı. Ortada yurt murt yok var gibi gösterilen şeylerse dostlar alışverişte görsün hesabından. Ancak para gani, transferler jet hızıyla yapılıyor. Kim yapıyor, neden yapıyor, bu kaynaklar nasıl sağlanıyor bilen yok. Ancak incelendiğinde arkası çorap söküğü gibi geliyor.
Aynı durum ihalelerde de böyle işliyor. Erdoğan’ın yakınlarının kurdukları şirketler gözde mi gözde. Onların her bir işleri şak diye sonuçlandırılıveriyor.
Bütün unlar açıklanıp gün yüzüne çıkarılınca da hemen yine nüfuz kullanılarak vay sen bana hakaret ettin manevi şahsiyetimi çiğnedin vb. denilerek davalar açılıyor tazminatlar kazanılıyor. Hak arama yolu bile şirketleşmiş bir kazanç kapısına dönüştürülüyor.
Uzatmayalım bir ülkede işleyiş böylesine bozulmuşsa eğer gerisini hesap etmeye bile gerek yok. İnsanlar “açım” diyorlar. Erdoğan tiksinir gibi yüzünü buruşturmuş şöyle diyor.
“Birileri çıkıp ‘aç kaldık’ diyor. Vicdansızlık yapmayın. Aç kalan falan yok”
Bir Erdoğan’ın görüntüye yansıyan yüzüne bakıyorum bir de ettiği sözlere inanasım gelmiyor var ya inanasım gelmiyor. Bir insan bu kadar mı kopar ülke gerçeklerinden. Ya da bu denli keyfi yönetip de insanın hiç mi yüzü kızarmaz arkadaş hiç mi? Bir de SADAT gibi kurulmuş paralel yapılar var. Bu yapıların adamlarının ettikleri sözlere bakıyorsunuz ve diyorsunuz ki bunların işi hepten dolaşık hepten…
Hani yasalarda bir şey yazılmasa da bazı şeyler vardır ki bulunduğunuz yer hesabıyla asla yapılmaması gereken şeyleri yapamazsınız Ama iktidar bunları dibine kadar yapmış yapmaya da devam ediyor ne yazık ki…