YAŞ BAŞ ÖYKÜSÜ VE LİBERAL TEHLİKE

Yazan: Turgut Koçak 14 Haziran 2020

Bazı kesimlerde yaşlılara duyulan öfkeye hemen her yerde tanık oluruz. Kimisi onların fuzuli yaşadıklarından tutun da korudukları özelliklerine kadar her şeylerine kafalarını takmışlardır.

Öyle ki otobüse 65 yaş üstü birisi mi bindi, birçok kendini bilmez mırıldanmaya başlar. Bunların yüzünden otobüse binemiyoruzdan tut, evinde otursana be adama ve teyzeye kadar her şey söylenir.

Bu kafa salt cahil cühela kesimlerde de değil kendilerini her şeyi yalamış yutmuş kimseler olarak görenlerde de görülür. Sanki bu kimseler bilmem kaç yıl sonra sanırsınız ki evlerinden dışarı çıkmayacaklar, hiçbir şekilde etliye sütlüye karışmadan evlerinde oturup ölümü bekleyecekler.

Bu küstah yaklaşım virüs salgını ile birlikte daha yüksek sesle dile getirildi. Nefret öyle boyutlardaydı ki sanki bu virüs de onların yüzünden çıkmıştı. Üstlerine su dökülenler oldu. Otobüslerden indirilenler, yolda izde kendilerine hakaret edilenler de.

İşin tuhaf tarafı bir de internet ortamında tutturmazlar mı 65 yaş üstü kimselere politika yasaklansın diye. Bunu söyleyenlerin çoğu tıngır tenekeydi fakat sanki 65 yaşın üstündekiler siyaseti bırakıp evlerinde otursalar bunlar işin başına geçecek ülkede iyi gitmeyen ne varsa düzeltip atacaklardı. Kendilerinde olmayan yeteneklerin bile suçlusu 65 yaş üstü kimseler görülüyordu.

Çok yazık.

Diğer kesimlerden olanlar beni ilgilendirmez ama yok mu kendisini ilerici, devrimci hatta sosyalist sananlar, böyle bir kafa taşıdıklarına göre bunlar kesinlikle bilinçaltında faşist duygular besleyenler olabilir ki kesinlikle bir arınmaya durulmaya gereksinimleri olsa gerektir.

İnsanların bıktıran tartışmaları sevmeleri ne garip şey. Sanılıyor ki ileri yaştakiler sosyalist örgütlenmelerin önünde bir tıkaç işlevi görüyor.

Oysa gençler gelmiş olsa var ya yepyeni düşüncelerle alıp bayrağı Everest Tepesi’nin başına dikecekler. Oysa onlara daha Ortodoks görüşlere sahip olan yaşlılar geçit vermiyormuş gibi ilericilik taslayanları da bu arada unutmam gerekir.

Ben en çok da bu yaklaşımdan hoşlanmıyorum. Çünkü bu düşüncede olanlar 12 Eylül 1980 faşist darbesi sonrası yurt dışına çıkmışla,r gençlerin sesi olarak geri dönenler ise ‘geçmiş geçmişte kaldı yeni şeyler söylemek lazım’ diyerek az liberallik yapmamışlardı. Bu yüzden de elbette sosyalist bir partinin saflarında gençlerin olması ve hatta yönetimin en üst kademesinde de yer almasını çok önemseriz fakat sosyalizmle otun çöpün birbirine karıştırılıp kapitalizmin değirmenine su taşınmaması koşuluyla.

Evet, birçok sol örgüt var. Bu örgütlerin arasında birçok konuda farklılıklar da var. Örgüt konusundan öğretisel (ideolojik) konulara kadar farklı olunduğunu da söyleyebiliriz ancak bu farklılıkların nedeni yaşlıların bir araya gelmemek için direnmelerinden kaynaklanmıyor. Gerçek, sol ve sosyalist sol arasında hatta sosyalistler arasında da yukarıda işaret ettiğim iki ana sorundan kaynaklanan ayrılıklar olduğunu her zaman doğru kabul etmek gerekir. Yoksa belirleyici olan ne kariyerizmdir ne de öznelliktir. Bunları yok sayalım demiyorum fakat bunları belirleyici saymak konuyu yeterince kavramamak olur. Hele de bu iki özelliğin sanki salt yaşlılarda olurmuş görüşü ise hiç mi hiçbir anlam taşımaz.

Kişi olarak konuyu ben kendi adıma böyle gördüğüm için 18 yaşındaki bir sosyalistle 65 yaş üstü kimseleri gerçek sosyalist bir örgüt hamurunu öyle yoğurması gerekir ki sonuçta arada uçurumlar yaratılacak bir farklık olabileceğini düşünerek buradan sosyalizme karşı düşmanlık besleyenlere de ortam hazırlanmamış olsun. Asıl sorun sistemi savunan ve hiçbir olumlu değişimden yana olmayan sistem partilerinde denilen sorunları aramak gerekir, bu da eşyanın doğası gereğidir.

Çünkü kapitalizm kimseye aman vermez.

Geçmişten başlayıp günümüze kadar şöyle bir karıştırırsak yaşı başı kaç olursa olsun sosyalistlerin toplumun tüm sorunları ile ilgili olarak verilen mücadelede her zaman ama her zaman o yaşlı denilerek burun kıvrılan kimselerin ya mücadelenin önünden yürüdüklerini ya da hep içinde olduklarını söyleyerek konuyu kapatmak istiyorum çünkü buradan yürümek isteyen liberalize olmuş kimselerin bizlere ayar vermelerine geçit vermemek için söylüyorum bu çok ama çok önemlidir.