Yazan: Turgut Koçak 20 Şubat 2020
Bildiğiniz gibi AKP Salı günü yapması gereken grup toplantılarını bir sonraki güne yani çarşambaya aldı. Sizler belki bu işi AKP’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işlerinin yoğunluğuna yorabilir ve olağan görebilirsiniz ama bunun böyle bir nedenden kaynaklanmadığını biraz aklı başında herkes bilir.
Öyle ya diğer muhalefet partilerinin grup toplantısı Salı günü yapıldığına göre, Erdoğan’da partisinin grup toplantısını aynı güne yapsa kendisi ve partisi ile ilgili eleştirilere doğaçlama yanıt vermesi olası olmadığından dersini çalışması ve ertesi gün prompterdan okkalı okkalı yanıt vermesi gerekir. Seçiminin tek nedeni bizce budur.
Neyse, dünkü grup toplantısında Recep Tayyip Erdoğan, bakarsanız bizleri bayağı aydınlattı.
Söylediklerinin önemlilerini anımsatalım.
Birincisi; birileri Gezi Davası sanıklarını beraat ettirmeye kalkışmış. Sizce bu açıklama ne anlama gelmektedir hiç üzerinde düşündünüz mü? Konu üzerinde biraz düşünürsek anlatılmak istenen şey artık birileri kimse yargıya müdahale edip yargının kararını nüfuzlu oldukları için etkilemişler ve mahkemeden de aklama kararı çıkmış.
Peki, denilmek istenen şey nedir burda?
Yargı birilerinin emri ile karar vermektedir.
Sonra ne olmuş, Recep Tayyip Erdoğan derhal harekete geçmiş ve Osman Kavala’yı aklandığı davadan değil ama bu kez de başka bir uyduruk suçlamadan gözaltına aldırtmış. Sonra ne olmuş. Kavala tutuklanma isteği ile mahkemeye sevk edilmiş, buradan da tutukluk kararı çıkarılmış.
Peki, sizce bu durumda yargı için ne söylenebilir?
Bir şey söylemeye gerek yoktur bizce. Yargı AKP ve saray iktidarının elinde oyuncağa çevrilmiştir o kadar. Dolayısıyla da kimsenin yargıdan adalet beklemesinin olanağı kalmamıştır. Geçiyoruz ikincisine:
Recep Tayyip Erdoğan, onca belge, bilgi, olup bitenler, devlet kademelerinin tek tek ele geçirilişi, atamalar, üniversite ve KPSS sınavları, vali ve kaymakam atamaları, emniyetteki atamalar, elinizi nereye atarsanız orada hile hurda bunların eliyle yapıldığı halde Fetönün siyasi ayağı AKP ve saray olmuyor, Erdoğan’ın söylediğine göre CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu oluyor öyle mi? Hem bu sözleri AKP grup toplantısına gelenlerin önünde öyle bir söylüyor ki AKP Genel Başkanı, iki canınız olsa birisine bıçak saplayasınız geliyor.
Gelelim üçüncüsüne:
Suriye konusu ile ilgili çok yazıp çok şeyler söyledik. Bizi okuyanlara saygısızlık etmemek için kısa kesmeyi yeğliyorum. Çünkü bizi okuyanlar büyük ölçüde neyin ne olduğunu ayırt edecek kadar şükür zekâ ve akla sahipler.
Recep Tayyip Erdoğan hani sert ya, sert olanları da ABD Başkanı Trump çok severmiş ya Suriye devletini kast eden Erdoğan’ın bu kez de şarkı sözleriyle Suriye’yi ve Suriye’yi destekleyenleri tehdit ettiğini görüyoruz. Neymiş efendim, “Bir gece ansızın gelebiliriz”miş. Bu sözlerin arkası var elbette. Suriye’ye girilirseymiş NATO bize hava desteği vermeliymiş. Siz bunu ABD diye okuyun bence.
Ne garip değil mi? Daha düne kadar ABD, NATO, AB ülkeleri ile ilgili neler söylenmedi neler. Peki, ne oldu da bugün 180 derece dönülüverdi? Gerçi Erdoğan’ın saldırı ve savaş örgütü NATO’ya sıcak iletiler göndermesi bir süredir devam ediyor ama diğer konularla ilgili yaşanılanların üstünden şunun şurasında kaç gün geçti ki niye ağız değiştirilmiştir bilin isterim ülkemin güzel insanları.
Her neyse önümüzde sıcak günler yaşanacak gibi görünüyor. Bütün bu yaşanacak olan olumsuzlukların nedenini orada burada aramaya gerek yoktur. Bunun için bir kişi yeter, o da AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Biz söylemiş olalım da gerisi nasıl olsa uzun süre üstü örtülü kalmayacak.
Çünkü gerçeklerin ortaya çıkmak gibi inatçı bir huyu olduğunu herkes bilir…