YARGI YOKSA TUZ MU KOKMUŞTUR?

Yazan: Turgut Koçak 27 Aralık 2021

Yargı ile ilgili pek çok şeyi konuşabiliriz. Şu Fetöcülerle ilk kamuoyunun gündemine gelen yargı aracılığı ile yurttaşlara pusu kurulması olayı hiç hız kesmeden devam ettiriliyor. Öyle bir durum söz konusu ki ülkenin ne savcısı ne de mahkemeleri yargının yapması gereken şeyleri yapamıyor. Burada yargı bağımsızlığının daha açıkçası kuvvetler ayrımının ortadan kaldırılması sonucu her şey tepetaklak olmuş durumda.

Üst mahkemelerin kararları alt mahkemelerce dinlenmiyor. Anayasa Mahkemesi kararlarını bile kimsenin taktığı yok. Verilen hak ihlalleri kararı dikkate bile alınmadığı gibi birçok siyasi ve gazeteci yanına yeni yeni suçlar ilave edilerek tutukluluk hükümlülüğe çevrilmiş gibi uygulamaya konuluyor. Hakimler ve Sacılar Kurulu niye var bilemiyoruz. İşleyişini baktığımız zaman görüyoruz ki ortada adalet falan dağıtıldığı yok.

Ferman en tepeden çıkarılıyor, yargı ise bu fermana imza çakıyor o kadar.

Ülkemizde AKP ve saray iktidarı tarafından yurttaşlara bir ana avrat sinkaf çekilmediği kalıyor. Şu denir de bu denmez denilmiyor gayet rahat her türlü siyasi küfür ve suçlama gırla gidiyor. Bütün bunlar yapılırken bugüne kadar bir tane olsun yargı kendiliğinden harekete geçip de bir işlem yapmış değil. Ancak muhalefetin muhalefet görevini yapmak için söylediği sözlerin hepsi suçmuş gibi değerlendirilerek mecliste birçok milletvekili hakkında fezleke düzenleniyor. Son zamanlarda CHP Genel Başkanı da içinde pek çok kişi hakkında patır patır fezlekeler düzenlenmiş durumda. Yani iktidar yargı aracılığı ile Kemal Kılıçdaroğlu ve birçok CHP milletvekilini susturmaya yönelik çabalar içinde.

Dün CHP’nin grup toplantısı vardı. Kılıçdaroğlu İrfan Aydın’ın önce Yargıtay üyeliğine getirilmesini sonra da 107 Yargıtay üyesinin oyu ile Anayasa Mahkemesi’ne üye olması için aday gösterilmesini ve Yargıtay’da hiç görev yapmaksızın İrfan Aydın’ın AYM üyeliğine Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş olası sürecini de dikkate alarak eleştiride bulundu. Bu eleştiri sonrasında göreceksiniz savcılar harekete geçecekler ve Kılıçdaroğlu hakkında fezleke düzenlenmesi için TBMM’ye yazacaklardır.

Bütün bunları yaşadıktan sonra yargı ile ilgili daha ne söyleyebiliriz ki? O yargı ki nasıl olacak da yurttaşların hak aradığı bir kurum olma görevini yerine getirecek?

Durum sadece bunlardan ibaret değil ki. Recep Tayyip Erdoğan alışılagelmiş bütün uygulamaları tersine çevirdi. Üniversitelere rektör atamaları bile liyakatmiş, hakmış, şuymuş, buymuş gözetilmeden kolayca yapılabilmektedir. Son olarak Melih Bulu Boğaziçi Üniversitesi’nde görevli bile olmamasına karşın oraya rektör olarak atandı. Bunun üzerine öğrenciler ve akademisyenler eyleme giriştiler. Şu an bile eylemlerini devam ettirmektedirler.

İşte bu konu ile ilgili Bahçeli dünkü grup toplantısında konuştu ve öğrencileri ve akademisyenleri terörist olmakla suçlayarak ağır eleştirilerde bulundu. Neymiş efendim buradan kalkılarak tüm ülkede iktidarı devirmeye yönelik hareket başlatılmak isteniyormuş. Bu gibi olaylar geçmişte de yaşanmışmış. Evet, geçmişte de siyasi iktidarlar başta üniversiteler olmak üzere ülkenin pek çok kesimini hedef tahtasına koydu. Bütün bunlar yetmedi MHP’nin vurucu güçleri harekete geçirilerek ülke kan gölüne döndürüldü. Sonra bir de bakıldı görüldü ki meğer ülkücü tosuncuklar ve birçok dini yapılar saldırı ve savaş örgütü NATO tarafından organize edilen kontrgerilla örgütü adına ülkemizde suç işlemişler. Bugün de benzeri bir tertip içinde kendi önemini halka göstermek isteyen MHP aynı şekilde sokak kabadayısı olarak harekete geçmiş bulunuyor. Ne yazık ki aymal açık bu durum karşısında iktidar ağzına fermuar çekmiş otururken Bahçeli’de tehditlerine devam ediyor.

Sonuç olarak ülkemizde sürekli güç kaybeden iktidar bir yandan sokağı, bir yandan da yargıyı ve devletin kimi kurumlarını harekete geçirerek iktidarını sürdürmek istiyor istiyor da halkın artık bütün bu zorbalıkları kaldıracak hali kalmadı.

Ekmek yok, iş yok, aş yok. Hak ve özgürlükler ayaklar altına alınmış durumda, İktidarın keyfiliği ise en tepe noktasına çıkmış.

Bu ağırlığı bu sıklet çeker mi diyorsanız; çekmediğini yakında herkes görecek ve bu iktidar ilk seçimlerde tarihin bilinmezleri arasına gönderilecektir o kadar…