Yazan: Turgut Koçak 16 Nisan 2020
AKP ve Saray iktidarının affıyla birlikte bir kez daha içine düşürüldüğümüz gerçeği görmüş ve yaşamış olduk. MHP ne istiyorsa bu afta o hükümler yer aldı. AKP ve saray kimi arkalamak istiyorsa onlar da çıkarılan aftan sonuna kadar yararlanmış oldular. Saray iktidarı kimi düşman bellemiş ve onları içerde çürütmek istiyorsa bu dedikleri de bir güzel gerçekleşti ve Barışlar gibi gazeteciler ve düşünce suçluları ve siyasiler içerde kaldılar.
Bu affın böyle olacağını son dakikada çıkarılan afla birlikte öğrenmiş değiliz. Af tartışmaları gündeme gelir gelmez bu konu hep gündemde tutuldu, CHP’li milletvekillerinden saygın hukukçulara kadar pek çok kesimden gelen eleştiri ve uyarılarla da epeyce bilinçlendik. O kadar çok şey yazıldı ve konuşuldu ki kamuoyu da sandı ki bu af çıkacak çıkmasına da bu kez kıran kırana bir mücadele de yaşanacağı konusunda hepimiz çok umutluyduk.
Ne yazık ki beklediğimizi göremedik. Konunun konuşulması HDP açısından onca önemli olmasına karşın HDP’liler bile tam kadro mecliste değillerdi. CHP’lilerin durumu ise hepsinden daha içler acısıydı. Niye derseniz bu afla ilgili pek çok eleştiriyi kamuoyu CHP Milletvekillerinden duymuştu duymasına da mecliste oylamada topu top 19 milletvekilinin bulunması öyle kolay kalay kabul edilecek bir şey değildi. CHP kadar olmasa da İyi Parti’nin durumu da umut verici değildi. Sonuçta oylama yapıldı ve ‘Cumhur İttifakı’ affı gözümüzün içine soka soka meclisten geçiriverdi.
Bu af görüşmesine öldüydü kaldıydı diye tartışılan MHP Genel Başkanı Bahçeli bile katıldı fakat CHP’den oylamaya katıla katıla 19 milletvekili katıldı ve bu affa CHP’den 19 milletvekili ret oyu verdi. Dolayısı ile mecliste ret oyu 51’de kalırken affa AKP ve MHP milletvekilleri 279 milletvekili evet oyu vererek affı meclisten geçirmiş oldular. Sonra da affı geçirenler kamuoyuna dönüp başarıların kutlayan görüntüler sergilediler.
Bu görüntüleri haklı olarak çeşitli çevreler eleştirdi ve kutlama yapanlara neyi kutluyorsunuz diye sordu fakat hem bu af yasasının geçmiş olması sırasında gösterdikleri performans sergileyemeyen CHP, HDP ve İyi Parti milletvekillerinin de eleştirilerde bulunması ise bize hiç mi hiç içtenlikli gelmedi.
Niye mi?
Böylesine hayati bir konuda bile daha eşitlikçi bir aftan yana olduklarını söyleyenler gerekli kararlılığı göstermediler de ondan. Size 139 milletvekili olan CHP’nin 19 milletvekili ile katılması bir şey anlatmıyor mu? Ya da HDP ve İyi Partililerin geriye kalan milletvekilleri neredeydiler acaba?
Affın sonrasında CHP’den bir açıklama geldi. Eşitlik ilkesi gözetilmediği, çıkarılan bu affın yasaların arkasından dolanılarak çıkarıldığı gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’ne gidileceği açıklandı. Aman ne güzel, demek Anayasa Mahkemesi’ne gideceksiniz öyle mi? Ya peki Anayasa Mahkemesi’nin sizin bu isteğinize nasıl karşılık vereceği konusunda bir fikriniz var mı? Peşin peşin konuşmayalım tamam da görünen köyde kılavuz istemez ki değil mi?
Belki de söyle düşünüyorsunuz, biz mecliste olsak ne olacak olmasak ne diye düşünüyor olabilir bize de nasıl olsa çıkacaktı ha öyle çıkmış ha böyle çıkmış ne fark eder diyebilirsiniz de işinizi iyi yapmadığınızı, dişe diş bir mücadele sergilemediğinizi çıkıp bize açıklayabilir misiniz? Eğer kararlılık sergilemiş olsaydınız sizin bu kararlılığınız toplumda nasıl bir umut yaratırdı bundan da mı habersizsiniz?
Ya da ne bileyim biraz sıkıştığınız zaman bizlere kalkıp şunu da diyebilirsiniz, artık bu sistemde meclisin bir hükmü kalmadı, bu yüzden de meclisin fonksiyonunu gözünüzde fazla büyütmeyin. Haklısınız bak biz bunu düşünmemiştik. Hani bu son sözü biraz gırgırına söyledim fakat size o zaman yeni bir soru daha sorabileceğimiz aklınıza gelmiyor mu?
Madem TBMM’nin bir fonksiyonu yoksa ne demeye orada bulunuyor ve ülkede milletvekiliyim diye kasım kasım kasılarak dolaştığınız yetmiyormuş gibi size verilen aylıkları alıyor tanınan sosyal hakları ise niye kabul ediyorsunuz?
Olmaz, madem meclistesiniz, madem eşitliği ve adaleti savunuyorsunuz niye mış gibi yaparak yalancı pehlivanlar gibi ortalıklarda dolaşıyorsunuz.
Her şeyin bittiğini mi söylemek istiyorsunuz, sanmıyorum ama eğer böyle düşünüyorsanız çekilirsiniz meclisten, iktidarı da tek başına bırakır onlar da iktidarlarını nasıl yürüteceklerse yürütürler, tabi yürütebilirlerse.