Yazan: Turgut Koçak 7 Nisan 2014
Tükiye’de olup bitenlerden dudaklar uçuklarken, bunlara değinmeyen, değinse bile hep Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AKP’den yana yazılar döktüren gazeteler ve programlar hazırlayan televizyonlar iş gerçeklere gelip dayandığında ne görüyorlar ne de duyuyorlar. Mecliste fezlekeler görüşülürken 4 bakanın düştüğü içler acısı durumu tam tersinden göstermek için göbeği çatlayanlar yerine göre bir Müslüman bir Müslüman kesiliyorlar ki değmeyin gitsin.
Akşam ve Vatan gazetesi ilk sayfalarının en altında verdikleri haberde şöyle yazmışlar. “Sisi Müslümanların kökünü kazıyacağım” dedi. Haberin devamında ise Sisi’nin önüne getirilen idamları hemen onayladığı da yazıldıktan sonra cumhurbaşkanı seçilirsem Müslüman Kardeşler Örgütü’nün kökünü kazıyacağını söylediği belirtilmiş. Yalakalığı kimseye bırakmayan hırsızlara methiyeler düzen yandaş basın Müslümanlık dendi mi aklına Müslüman Kardeşler Örgütünü getirmiş olması doğal ki önemli bir durum. Bu örgütün kuruluşu bile İngiliz patentli. Bu örgüt bugüne kadar yabancı istihbarat örgütlerinin himmetine mazhar ola ola bugüne gelmiş ki, bu konu hiç ama hiç olmamış sayılıyor nedense. Yine bu örgütten İslam adına pompalanan çağdışı görüşleri saymıyoruz bile. Hani Baş velinimetleri Recep Tayyip Erdoğan Mursi için yanıp dönüyor ya ne yapsınlar yalaka basının da görevini yerine getirmesi gerekiyor. Onlar da bu konu ile ilgili bir şeyler yazsınlar ve söylesinler ki, Recep Tayyip her fırsatta bunların sırtını sıvazlamayı sürdürsün.
Müslüman Kardeşler Örgütü’nden Ortadoğu ve İslam dünyasına yayılan kötülüklerin haddi hesabı yok oysa. Bunların din adamı kılığında adamlarının verdikleri fetvalar insanın kanını dondururken Türkiye basınının bu gerçekleri hiç bilmiyormuş gibi davranması hayra alemet olmasa da bu tür davranışlar şimdilik iktidar katında alkışla karşılanıyor. Yani işin özü ortalık yalaka ve münafıklardan geçilmiyor. Ne var ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın rüzgarına tınaz bozulmadığı da açıkça görülmüştür. Daha dün Fethullah Gülen Örgütü ile işler beceren ve ülkenin eğitiminden basınına, yargısından sağlık hizmetlerine kadar birlikte içine ettikleri örgüt, bugün için Erdoğan’ın gözünde “Paralel” ve “casus” örgütüdür. Her fırsatta Erdoğan politikasını onca arızasını kapatmak için Fethullahçılara yıkmaktadır. Bu durumda gösteriyor ki, Erdoğan; arefeyi birlikte karşıladığı kimseyle bayramı birlikte yapmış değildir. Bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresinde yalaka yalaka dolaşanların konumu da yarın için Fethullahçılardan kesinlikle farklı olmayacaktır. Bu gerçekler biliniyor olsa da kimi basın kuruluşlarının önünde yalakalığın ötesinde başkaca da seçenek yoktur. Salt Başbakan söyledi diye onca gazetecinin işine son verilmesi, kimi gazete ve televizyonlara el konularak yandaşlaştırılması bile ne yazık ki, kimileri için uyarıcı olmamıştır. Gerçi herkes hak ettiğini yaşarmış derler ya bu hak etmeyi yine de kimse üzerine kondurmaz.
Sonuç olarak AKP’nin yarattığı zehirli ortam daha fazla süremez.
Bumerang örneğinde olduğu gibi bu zehirli ortamı başkaları için yaratanlar unutulmasın ki bu zehirli ortamda kendileri düşerler..