Yazan: Turgut Koçak 31 Ekim 2013
Uzun zamandır Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün CHP’ye geçmesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olması tartışılıyor. Her nedense bir türlü bu konuya nokta konulmuş değil. Oysa Mustafa Sarıgül, hiç de birilerinin pazarlamaya kalkıştığı gibi biri olmadığı bilinmeyen bir şey değildir. Evet, Şişli Belediye başkanlığını üstün bir oy potansiyeli ile kazanmaktadır. Ancak onun kazanmasının nedeni Şişli ilçesine verdiği hizmetlerden dolayı değildir.
Kısa bir özet yapacak olursak; Şişli trafiğin en keşmekeş olduğu bir ilçedir. En fazla kaçak yapı bu ilçede yapılmıştır. Yeşil alanı en az olan ilçedir. Burada yapılan devasa yapılar gökyüzünü delmekte olup varlıklılarla yoksulların arasında ki uçurumun da bu ilçede akıl almaz boyutlarda olması bir rastlantı sayılmamalıdır. Özetle söylemek gerekirse Mustafa Sarıgül’ün bu ilçeyi açık ara kazanmasının nedeni verdiği hizmetler değildir. Mustafa Sarıgül’ün seçimlerde başarı kazanmasının en önemli nedeni olması gereken örgütlülüğünden değil, her boydan ve her soydan değişik çevrelerden birilerini biraraya getirerek gerçekleştirdiği bir baskı örgütlenmesinin sonucudur. Sözü edilen bu örgütlenme tabiki de herkesi vurarak, kırarak, baskı altına alarak sindirip oylarını zorla Mustafa Sarıgül’e devşirme işi yapmamakta, ancak öyle bir manevi baskı oluşturmaktadır ki, sonuçta oylar Sarıgül’ün hanesinde toplanmaktadır. Sonuçta hiçbir toplumsal olgu olarak hizmet vermeyen Mustafa Sarıgül başarı kazanmakta, bu başarısını da baskıya dönüştürerek CHP’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak için kullanma yolunu seçmiş bulunmaktadır. Bir kez düşünün, en fazla borcu olan bir belediyenin kaynakları hem bu kadar kötü kullanılsın ve de Mustafa Sarıgül belediye olanaklarını kullanarak Türkiye çapında parti kurma girişimlerine kalkışsın sonra da kimse onun kılına bile dokunmasın. Oysa CHP’li küçücük belediyelerde bile AKP iktidarı eliyle bir sürü operasyon gerçekleştirilmişse, Sarıgül’e dokunulmamasının altında bir keramet olsa gerektir.
CHP’nin Sarıgül’ü bunca tartışmasının nedenini de çapsızlığa bağlamak gerekir. CHP gerçekten de iki arada bir derede binamaz gibi davrandığı için Mustafa Sarıgül olgusunu bir türlü aşamamakta karanlık çevrelere salt İstanbul’u alma kaygısı ile ödün vermeye kalkışmaktadır.
Şimdi biraz da Mustafa Sarıgül’ün basına verdiği röportajlarda geçen özelliklerine bakalım. Biliyorsunuz, Romanya’nın Komünist Devlet Başkanı Nikolay Çavuşesku’yu deviren emperyalizmin işbirlikçileri, eşini ve kendisini kurşuna dizmişler olayın arkasından da Türkiye’nin sermaye uşağı basını neler yazmamıştı neler. Yok, efendim Çavuşesku’nun eşinin yüz çift ayakkabısı, bilmem ne kadar sayıda giysisi, İsviçre bankalarında gizli hesapları varmış da diye yazarak demediklerini bırakmamışlardı. Oysa söylenenlerin neredeyse tamamı doğru çıkmamıştı ama birçok aklı evvel de sermaye güçlerinin propagandasına kanmış ve sola ve sosyalizme Çavuşesku’nun kişiliğinde veryansın etmişlerdi. Şimdi gelelim Mustafa Sarıgül’ün gerçeklerine: Adamın 2 bin pantolonu, 2 bin takım elbisesi, gömleği ayakkabısı varmış. Yemeklerini bile Koç’un otelinden transfer ettiği aşçı yapıyormuş. Kendisine atacağı her adımda yol gösteren sayısız dalkavuk yol gösteriyormuş. Anlayacağınız öyle bir gücü elinde bulunduran biriyle karşı karşıyayız ki, demeyin gitsin. Sanırız gücün her kapıyı açacağını iyi bilen Mustafa Sarıgül’de bu yönde basına açıklamalar yapmayı bir hüner ve yararlı görmüş olmalı ki, bu olguları gizlemeye bile gerek duymuyor. Ne diyelim; demek ki, halkımız güçlü kimse, onun davulunu çalıyor olmalı ki, bugün Sarıgül Şişli Belediye Başkanlığı ile de yetinmeyip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istiyor.
Ancak yanılıyor. Bazılarının, “amaç seçim kazanmak değil mi öyleyse Mustafa Sarıgül neden aday gösterilmesin” yönünde propagandalarına CHP Genel Merkezi de büyük ölçüde inanmış olmalı ki, bu tartışmayı sürdürüp duruyor.
Ya da şöyle diyelim; Sarıgül’ün aday gösterilmesini isteyen Fethullahçı çevrelerin kerametini bir yana itmek istemiyor.
Diyelim ki, CHP tarafından Mustafa Sarıgül aday gösterildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kafadan kaybedeceğini bir tarafa not etmelidir.
Çünkü Mustafa Sarıgül’le AKP’nin adaylarının arasında bir fark yoksa soldan gelecek oyları da kimse çantada keklik saymamalı, aday Mustafa Sarıgül’se; CHP seçime girmeden havlu atmalı, yığınları kandırmaya kalkmamalıdır.
Çünkü solcuların Sarıgül’e verilecek bir tek oyları yoktur.
Ancak bütün söylediklerimiz dikkate alınmazsa; o zaman da, bizden CHP’ye “YAKIŞIR” demekten başka bir söz kalmıyor.