VİZYON KABİNESİ

Yazan: Turgut Koçak 25 Kasım 2015

Vizyon kabinesi ne demek?

Yetenekleri sınanmış ve denenmiş kimselerden oluşan bir Bakanlar Kurulu demektir.

Peki, dün onaylanan Ahmet Davutoğlu’nun kabinesi vizyon kabinesi olma özelliğini taşıyor mu?

Kesinlikle taşımıyor. Çünkü bakanlar listesinde yer alanlardan bazılarını önceki dönemlerden zaten tanıyoruz, bazıları ise vizyon nitelemesini hak edecek bir özellikte değiller. Bize göre bu kabinenin eğer vizyon olmaları oradan geliyorsa Recep Tayyip Erdoğan’ın damgasını taşıyor olmasıdır.

AKP iktidarı ile birlikte en tepedeki kişilerden aşağılara doğru devleti yöneten kimselerde olması gereken özellikler sürekli olarak düşmüş ve nihayet bu son Bakanlar Kurulu ile de varacağı en yüksen noktaya varmıştır. Dolayısı ile böylesi bir iktidarın bakanlarıyla ne ülkenin yönetilmesi olasıdır ne de doğacak bir kriz bunların eliyle yönetilip önlenebilir.

Dün öğretmenler günü dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı. Konuşmasında Suriye’de düşürülen Rus uçağı ile ilgili düşürdük açıklaması yaptıktan sonra salondakilerin alkışladığını gördük. Alkışlayanların hepsi öğretmen miydi bilmiyorum ama eğer öğretmense bilinmelidir ki, bu kişilerin sokağa gelişi güzel atlayıp tekbir getirenlerle hiç mi ama hiçbir farkları yok. Adı geçen kişiler öğretmenler ama bu uçak krizinden sonra doğacak krizlerin ayırdında bile değiller. Demek ki, çocuklarımızın eğitimi bunların eline kalmışsa ki büyük ölçüde kalmıştır. Açıkça söyleyelim vay bu ülkenin haline ki ne vay!

Recep Tayyip Erdoğan, sanıyor ki efelenen sözler edildikçe olumlu sonuçlar alınır. Tabi ki de hesapları başka başka olmasına da devletin en yüksek kademesinde yer alan bir kişi konuşmasına dikkat etmek zorundadır. Çünkü en tepedeki kişinin konuşmasının gelişi güzelliği ülkeye ağır bir bedele mal olabilir. Ne var ki, bunlar için ülke batmış çıkmış hiç mi hiçbir önemi yok. Yok, çünkü nasıl olsa bedeli bu ülkenin geniş emekçi yığınlarına ödetilecektir.

Şimdi gelelim “Vizyon Kabinesi"ne; bu kabineye bu sıfatı kazandıran acaba eskiden de Adalet Bakanı görevini üstlenmiş olan Bekir Bozdağ mıdır? O Bekir Bozdağ ki, yargıya nasıl müdahale ettiğini bildiğimiz kişidir. O Bekir Bozdağ ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla savcıların, yargıçların ve sistemde bulunan görevlilerin tiftiğini attırmış kişidir. Geçelim Efkan Ala’ya. Efkan Ala da İçişleri Bakanı görevinde bulunmuş ve olumsuz anlamda nasıl İçişleri Bakanı olunur kanıtlamış bir kişidir. Bundan sonrasında da değişecek değildir. Ekonomiden Sorumlu Bakan olan Mehmet Şimşek’i ise tanıyoruz biliyoruz. Bu kişi CHP ile girdiği bir polemikte “CHP vaat ettiği ekonomik şeyleri gerçekleştirirse bende CHP’ye oyumu veririm” diyen kişidir ve 1 Kasım seçimlerinde de partisi AKP, CHP’nin kötü bir seçim bildirgesinin kopyası ile halkın karşısına çıkmıştır. Yani işin özü; dış güçlerin dümen suyunda bir ekonomi yönetiminin başında olacaktır ki, vizyonla şununla bununla bunların hiç mi hiçbir ilişkisi yoktur.

Berat Albayrak ise Enerji Bakanı olmuştur. Bu kişinin olağan koşullarda böyle bir mevkide bulunabilmesinin kim diyebilir ki olanağı vardır? Ama 17-25 Aralık operasyonu süresinde hakkını yememek gerekir, doğan krizi yönetenlerin ve üstüne düşen görevi yerine getirenlerin arasında hiç kuşku yok ki, o da bulunmaktadır. Tuğrul Türkeş’e gelince; Türkeş daha dün MİT TIRLARI ile gönderilen silahların vallahi de, billahi de bu silahlar Bayır Bucak Türkmenlerine gitmemiştir diye yemin eden ve politikada artışı asla bulunmayan bir kişilik olduğu için bu kabineye vizyon katacağı en son düşünülen kişi olabilir.

İki kadın bakan bulundukları yeri hak ettikleri için değil, Recep Tayyip Erdoğan’a kati bağlılıklarını kanıtladıkları için kabinededirler. Yoksa vizyon kim, bu iki Hanımefendi kim? Binali Yıldırım’ın adı yolsuzluklarda geçmiş muhteremin adı Binali değil basında ve çeşitli politik çevrelerde milyon Ali olarak anılır olmuştur. Bu yüzden de bir süre Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınında danışmanlık görevi yürütmüştür. Gelin vizyon arayın ararsanız.

Süleyman Soylu AKP’ye devşirmedir, Numan Kurtulmuş AKP’ye devşirmedir, Tuğrul Türkeş’te öyle. Vizyon sözcüğü ile bu devşirmeliğin örtüşen bir yanını görmek olası değildir. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun ne gibi başarıları vardır? Recep Tayyip Erdoğan’ı arkalamak için yaptığı politik gafları ise arşı alaya çıkmış bir kişidir. Milli Eğitim politikası esasen eğitimimiz çökmüşken vizyon kala kala Nabi Avcı’ya mı kalmıştır? Savunma Bakanı olarak İsmail Yılmaz’ın varlığı ile yokluğu arasında hiçbir fark yoktur. Böyle bir özellikte bu son kabineye bir özellik kazandırmayacağına göre Çavuşoğlu mu kazandıracaktır?

Kendimizi yormayalım; Bu son Bakanlar Kurulu’nun içinde bu kabineye vizyon taşıyacak bir tek kişi bile bulmak olanaksızdır. Bu gerçeği anlamamızsa çok sürmeyecektir.

Bekleyelim göreceğiz…