Yazan: Turgut Koçak 11 Aralık 2013
Bütçe konuşmaları ile ilgili sözü geçen konuşmalara uzun uzun değinmekten çok AKP zihniyetinin ne durumda olduğuna kısaca değinmek istiyoruz. Ancak bu konuya geçmeden önce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun beklenen konuşması üzerinde kısaca durmak gerekiyor.
Doğal olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkemizde yaşananlara değinmesi dikkat çekiciydi. Zaten; AKP iktidarının; Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği eleştirilerin altında kaldığını kamuoyu iyi bilmekteydi. Ancak Kılıçdaroğlu’nun konuyu bir kez daha meclis kürsüsünden dile getirmiş olması yerinde bir yaklaşım olmakla birlikte; kendisini ve partisi CHP’yi iktidara taşımaya yetmeyeceği de bir gerçekti. Biliyorsunuz Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye iktidar yolunun açılması için Amerika’ya kadar gitmiş, görücülerinin önüne çıkarak onların beğenisini kazanmak için bel büküp gerdan kırmıştı. İşte bu yüzdendir ki, meclisteki konuşmasının bizce hiç ama hiçbir anlamı yoktur. Yoktur, çünkü dünyanın dört bir yanında ABD’nin ipine sarılanların sonu bilinmeyen bir şey değildir. Bu yüzden de Kılıçdaroğlu’nun söylediklerini yerinde bulsak bile, bu konuşmayı Amerika gezisi ve oradaki konuşma ve ilişkiler gölgede bırakmaya yeter de artar bile.
Gelelim Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirilere verdiği yanıta:
Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtı; içerikten yoksun, eleştirilere yanıttan çok uzak, doğrudan bozgun konuşmasıydı diyebiliriz. Recep Tayyip Erdoğan’ın o saldırgan konuşmasına uzun uzun değinmeye gerek yok, sadece bir bölümü bile Başbakan’ın nasıl bir ruh halinde olduğunu göstermeye yeter bizce.
Diyor ki, Recep Tayyip Erdoğan; “Gençlerimiz bir yana, belli bir yaşın üstündeki pek çok kişinin de eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin arasında kıyas yapmakta zorlandıklarını, açıkçası eski Türkiye’yi çok çabuk unuttuklarını görüyoruz. Bugünden geçmişe bakarken, hadiseleri vicdan terazisinde tartmayanlar, hakkaniyeti unutanlar, ahde vefasızlık yapanlar, hiç kuşkusuz nisyan içinde değiller, fakat açık şekilde nankörlük içindedirler.”
Bizce bu sözlere iyi dikkat edilmelidir. Sayın Başbakan lütfetmiş gençleri “bir yana” diyerek ayırmış. Geri kalanların ise Türkiye’yi bilmediklerinden tutun da ahde vefa içinde olmadıklarını, “hiç kuşkusuz nisyan içinde değiller” diyerek" “nankörlük” içinde olduklarını söylemiştir. Bizler dünün Türkiye’sini de, bugünün Türkiye’sini de Recep Tayyip Erdoğan’ın bilmediği kadar iyi biliyoruz. Türkiye hiçbir döneminde AKP iktidarının 11 yıllık süresi içinde yaşanan ne yolsuzlukları görmüş, ne de böylesine zenginleşmelere tanık olmuştur. Yine Türkiye dünden bugüne emperyalist odaklarla ilişki içinde olmuş fakat hiçbir dönemde AKP’nin emperyalist dünya karşısında düşürdüğü duruma düşürülmemiştir. Yine hiçbir dönemde işçilerin, emekçilerin küçük bir ücretle çalıştırılma zorunluluğu içine düşürüldüğü de söz konusu değildir.. Gerçekten de Recep Tayyip Erdoğan’a karşı nankörlük edilmektedir. Çünkü AKP iktidarı sonuna kadar işbirlikçi olduğu, geniş emekçi yığınlarının anasını ağlattığı, vurgunlara, talanlara, yakın akrabaların zenginleşmesine yol verdiği için yurttaşlar tarafından alkışlanmamıştır. Hiç kuşku yok ki, bu yüzden de nankördür. Daha doğrusu hepimiz Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarına karşı nankörlük etmekten büyük bir onur duymaktayız.
Mecliste geçmiş bütçe harcamalarının hesabını veremeyecek konumda olan bir iktidarın başındaki kişi bu sözleri rahatlıkla söylüyorsa ki, Recep Tayyip Erdoğan bu sözlerden çok ağırlarını da defalarca söylemiştir. Biz de ona açıkça diyoruz ki, sana karşı nankörlük etmeye devam edeceğiz.
Siz bu sözleri kendilerini sizin kulunuz köleniz gibi görenlere söyleyin ki, sözünüz yerini bulsun.
Çünkü gerçekten de onların size nankörlük edecekleri günler; çok da uzakta değildir.