Yazan: Turgut Koçak 17 Haziran 2013
Dün Ankara Kızılay Meydanı’nda Ethem Sarısülük, vurulduğu yerde anılacak ve sonsuzluğa uğurlanacaktı. Ne oldu? Alana gelen kalabalık alanı zaptettiği andan itibaren polis kitleyi tehdide başladı. Çok geçmeden de müdahale etti. Diyarbakır’dan, Erzurum’dan getirilen TOMALARLA Özel Harekat polisleri de içinde toplanan kitlelere karşı günboyu gaz ve basınçlı su sıkarak şiddet kullandı. Polis müdahalesine kadar küçücük bir taşkınlık yokken her şey polisin mizanseni ile başladı. Gece de Kuğulu Parkt’a aynı şeyler yaşandı. Öyle sınır tanımazlık ki, bölgede bulunan evlerin balkonlarına gaz atılarak bu çevrenin yurttaşlarından adeta öç alındı. Polis, o bildik yöntemlerini sınır tanımaz bir şekilde uyguladı ve sayısız yurttaşımız yaralandı ve tutuklandı. İstanbul’un bütün hareketli yerlerinde de halka karşı uygulanan şiddet aynıydı.
Bu olayların analizini o gerçek yüzlerini iyi tanıdığımız haber vermekten korkan yandaş medyada yorumlar yapan analistlere bırakalım. Ancak bir gerçek bütün çıplaklığı ile görüldü. Recep Tayyip Erdoğan tıpkı Menderes gibi aymaz bir oyunun içinde olduğunu miting meydanlarında yaptığı konuşmalarla bir güzel gösterdi. Biliyorsunuz Menderes’te iktidarının sonlarına doğru “Vatan Cephesi"ni oluşturmuş, kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman ilana ederek linç girişimlerinde bulunmuştu. Recep Tayyip Erdoğan da aynı yöntemi kullanarak kendisine muhalefet edenleri sindirmeye çalışıyor. Erdoğan, Kazlıçeşme’ye isterse 190 bin değil de 10 milyon insan yığmış bile olsa bu güç gösterisine kalkması kendisini kurtaramayacaktır. Çünkü Erdoğan’ın yolu yol değildir. Yolu yol olmadığı için de, Kasımpaşalı oldukları söylenen ne oldukları belirsiz kimseler sokağa inmiş “Ya Allah, bismillah Allahüekber” naraları ile göstericilere saldırmaya kalkmışlar ve CHP’nin binasına saldırmışlardır.
Bazıları Recep Tayyip Erdoğan’ın istediğinin bu olmadığını söyleyebilir ve bunca gerçeğe karşın yalan yorumlarını da halkın gözünün içine baka baka sürdürebilirler. Ama gerçek tam da Recep Tayyip Erdoğan’ın istediği gibidir. Başbakan, polisi ve sokağı kullanarak halkı sindirmek istemektedir. Üstelik iki de bir de milli iradeden söz ederek halk tarafından çoğunluğunun kabul edilmediğini söyleyerek mağduru oynamaya yeniden başlamıştır. Çoğunluktan söz ediyor. Son seçimlerde %20’yi bulan yurttaş oy kullanmamıştır. Oy kullananların çoğunluğu da Recep Tayyip Erdoğan’a değil, başka başka partilere vermişlerdir. Seçim sisteminden ve seçim barajından kaynaklanan nedenlerle TBMM’deki gücü hak ettiğinden kat kat fazladır.
Sonuç olarak şu an seçim olsa AKP’nin alacağı oy oranı hiç de bir önceki seçimde aldığı oy oranını bulmayacaktır. Bu yüzden de Başbakan’ın çıkıp çoğunluktan söz etmeye kalkışması gerçekte son çırpınışlarıdır. Bugün işbirlikçi sermaye ve uluslararası sermaye güçleri adına iktidar eden AKP iktidarı yönetmekte acz içine düşmüştür. geniş halk yığınlarının da sayısız nedenlere bağlı olarak bu yönetimle yönetilmek istemediği çok açıktır. Yani bu iktidar demokratik kurallar içinde düşürülecektir. Düşmelidir de. Aksi takdirde olacakların faturasının boyutlarını düşünmek bile istemiyoruz.
Bu gerçekler ışığında AKP iktidarından kurtulmak için seçimler de dahil her konuda güçlerimizi birleştirmeli ve AKP iktidarından ülkeyi kesinlikle kurtarmalıyız. AKP iktidarının meşruiyeti tartışılır noktaya gelmiştir. Bu yüzdendir ki, Recep Tayyip Erdoğan kendisine muhalefet edenleri ezerek sindirme yolunu seçmiştir. Bu son olaylar nedeniyle yaşamını yitiren, ağır yaralanan ve yaralanan çok sayıda yurttaşımız vardır. Evinden ekmek almak için çıkan 14 yaşındaki bir çocuğu hedef gözeterek gaz bombası ile vurup komaya sokacak kadar da polisin gözü dönmüştür. Ayrıca tutuklananların sayısı da belirsiz olmasına karşın, çok fazladır. Bütün bu olanların iktidar hesabını vermedikçe iktidar etmeye devam edemez, etmemelidir de.
Yazımı bitirirken bir kez daha söylüyorum;
SEÇİMLERDE DAHİL, HER KONUDA BU İKTİDARIN KARŞISINDA OLANLAR, BU İKTİDARDAN KURTULMAK İÇİN KOLLARI SIVAMALI, GEREKSİZ NEDENLERLE BİRLİKTE DAVRANMANIN ÖNÜNÜ KESMEYE KALKANLAR HALKIN GÖZÜNDE TEŞHİR EDİLMELİDİR.