Yazan: Turgut Koçak 21 Ocak 2015
TBMM’de 4 eski bakanla ilgili Yüce Divan oylaması yapıldı. Oylamada beklenmeyen fireler veren AKP’yi hem oylama sırasında hem de sonrası için önemli denilecek bir telaş aldı. Çünkü dünkü oylama da gösterdi ki, emir ve komuta ile siyaset yapmak sanıldığı kadar kolay olmamaktadır. Bu gelişme en çokta Recep Tayyip Erdoğan’ı ilgilendirdiği için sanırım sarayında uykusuz bir geci geçirmiştir.
Sonuçları kısaca verirsek durum şudur:
İlk oylama Zafer Çağlayan için yapıldı. Çağlayan’a 242 milletvekili Yüce Divan’a gitsin derken, 264 milletvekili gitmesin, 7 çekimser, 1 boş, 3 geçersiz oy çıktı.
Muammer Güler için 241 milletvekil gitsin derken 258 milletvekili gitmesin, 6 çekimser, 4 boş, 3 geçersiz oy kullanıldı.
Fire en çok Egemen bağış’ta yaşandı. Bağış’a 245 milletvekili gitsin, 255 milletvekili gitmesin, 7 çekimser, 6 boş, 4 geçersiz oy kullanıldı.
Erdoğan Bayraktar duygusallığa oynadığı için konuşma bile almadı ve sevilmek istediği yönünde sözler etti. Sonuçta ise Erdoğan Bayraktar oylamadan kazançlı çıktı ve AKP 19 fire verdi. Oylama sonuçları ise Bayraktar için 219 Yüce Divan’a gitsin, 288, gitmesin 3 çekimser, 3 boş 2 oy geçersiz çıktı.
Böylece bir tartışmayı da geride bırakmış olmamıza karşın, sözü geçen bakanlar yurttaş nezdinde aklanmış olmadılar. Her ne kadar şimdilik paçayı kurtarmışta olsalar ortadaki kanıtlar er ya da geç bu eski bakanların yargı önünde hesap vermelerini ortadan kaldırmadı. Oylama öncesi onca yürütülen çalışmaya karşın AKP’nin 60’a yaklaşan fire vermesi şimdiye kadar ilk kez yaşanıyor. Bu yüzden de seçimlere doğru giderken bu fire çatlağının büyüyeceğini ve seçimlerde AKP’nin oylarının önemli ölçüde düşeceğini şimdiden söyleyebiliriz.
Eh tabi bu arada önemli sayacağımız bir gerçek de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun oylama günü Londra’ya gitmesidir. Birçokları bu gidişi manidar olarak açıklarlarken, kendisinin ağzından ve AKP çevrelerinden son Kaç/ak Saray toplantısı başkanlık sistemine yumuşak geçiş olarak değerlendirildi. Ancak toplantı günü Ahmet Davutoğlu’nun yüz görüntüsü gözümüzün önüne geldiği zaman bu yumuşak geçişin hiç de sindirilir bir şey olmadığını anlamak bizim için zor olmadı.
Meclisteki oylamaya dönersek, gizli yapılması gereken oy zaman zaman AKP’liler tarafından ihlal edilerek oylamanın gizliliğine gölge düşürüldü. Bunlardan birisi bazı bakanların oylarını vekâleten kullanmaları için başka bakanlara vekâlet vermeleriydi. Çünkü bu andan itibaren oylamanın gizliliği ortadan kalkmış demektir ki, bu açıkça bir kural ihlalidir. İkincisi ise milletvekillerinin nasıl oy kullandıklarını denetlemek için bazı AKP’li milletvekillerinin cep telefonlarıyla tespite kalkışmalarıdır.
Yüce divan oylamasında ise en dikkat çeker tutum AKP Milletvekili Şamil Tayyar ve Mehmet Metiner’den geldi. Onlara göre Yüce Divan oylamasında muhalefetle birlikte davrananlar haindi ve de içlerinde bazı hainler vardı. Bu tür çıkışlar önemli gibi görünmese de bizce çok önemlidir. Bundan böyle başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’liler sürekli daha fazla içlerinde hain aramaya yönelecek ve kimse kimseye güven duymadığı için tıpkı “Paralel Yapı” olarak adlandırdıkları kimselere ne yapılmışsa başka paralellere de benzer uygulamalar devam edecektir. Saray deyince hemen aklımıza geliyor. Abdülhamit’in jurnallerinin meşhurluğunu bilmeyenimiz yoktur. Bundan böyle Recep Tayyip Erdoğan’ın jurnal sistemi daha fazla mesai yapacak ve daha çok insanın canı bir şekilde acıyacaktır. Tabi bunlar yaşanırken AKP içinde de benzer jurnalleme işi yol alacak böylece iktidardan hızla uzaklaşmalarının önü açılmış olacaktır.
Sonuç olarak yapılan bu oylama bir kez daha onca yolsuzluğun üstünün örtülmesi için AKP’nin fireli çabasından ibarettir. Fireli çaba olmasa da firesiz bile olsaydı sonuç değişmeyecek, Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar yurttaşın gözünde aklanmamış olarak kalmaya devam edeceklerdir.
Dahası 17 - 25 Aralık Operasyonu sonrasında bu operasyonda adı geçenlerin de durumunda bir değişiklik olmayacak, önce paraları polis koydu deyip bu paraları faiziyle iade edenler de bu paraların kaynağını açıklayamayanlar da yıkıntının altında kalmaktan kurtulamayacaklardır.
Unutmayalım ve aklımızdan çıkarmayalım. Bugün TBMM’de AKP’nin fire vermesine karşın 4 eski bakan H/ak/lanmış olabilir, ama haklanacakları demokratik ortamın geleceğini de aklımızdan hiç ama hiç çıkarmayalım.
Son söz, CHP Milletvekili Tolga Çandar niye oylamaya katılmamış bilemiyoruz. Zaten milletvekili olarak adı var kendisi yok 4 yıla yaklaşan bir süre geçirmiştir.
CHP’den iztifa eden Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan’da oylamaya katılmadı. Bu durumu not edelim.
Ayrıca 4 HDP milletvekili de oylamada bulunmadı.