UMUT ÜSTÜNE

Yazan: Turgut Koçak 27 Eylül 2022

Hani derler ki “Umut fakirin ekmeği” sonra da yanına bir ekleme yaparlar “Ye Mehmet ye!”

Kapitalizm ileri kapitalist ülkelerde bile akıl dışı yol ve yöntemlere yönelirken bizim gibi ülkelerde her bir şeyin yarım yamalak yaşandığı ortamın daha da zehirli bir ortam olacağını kimseler yadsıyamaz. Evet, Türkiye’de Cumhuriyet kurulmuş, demokrasi çok konuşulmuş, sosyal devlet anlayışı yolunda adımların atıldığı da olmuş, laiklik belgisi de insanların aklına kazınmak istenmiş fakat ne kötü bir şey ki bu ülkeyi yönetenler yine de bu saydığım şeylere hiç mi hiç inanmayanlar olmuş. Bu yüzden Türkiye gelgitler yaşamanın da ötesine geçerek hızla çağdışı ve akıl dışı karanlığın içine çekilmiştir. Bugünkü geldiğimiz nokta ise şimdiye kadar yaşadıklarımızın üzerine tüy dikilmesinden ibarettir. Yani bütün bunlara neden böyle anlayışların boy atıp serpilip gelişmesine kapı aralayan şeyse kapitalist sistem olmuştur. Çünkü artık kapitalist sistemin bir avuç hırsızın dışında halka verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Bu durumda bir avuç çıkarcının konumunu korumak ve güçlendirmek için kapitalizm gericileşmiş, baskı uygulamalarını arttırmış ve de herkesin karşı koyma gücünü yok etmek için faşist yollara başvurmaktan bile çekinmemiştir. Bir başka deyişiyle kapitalizm tarih sahnesine çıkarken kendi ilkeleri arasında dile getirdiği eşitlikten, kardeşlikten, demokrasiden, hak ve özgürlüklerden çoktan vazgeçmiş bulunmaktadır. Bunun böyle olduğu bırakalım şimdileri 1920’lerde o kadar çok üstünde yazılmış konuşulmuştur ki bugünkü duruma ışık tutacak sayısız makaleler söz konusudur.

Evet, AKP siyasi İslam’dan yanadır, baskıcı ve zulümcüdür. Bir avuç sermayenin de sözcüsüdür ama bunun böyle oluşu salt AKP’ye biçilen sıfatlarla ilgili değildir. Bu noktaya gelinmesinde, AKP gibi bir partinin iktidar getirilmesinde en belirleyici sebep kapitalizmin ta kendisi olmuştur. Bu yüzden de ülkenin bugünkü geldiği nokta üzerinde tartışılıp konuşulurken bu gerçeği atlamamaya aklı başında herkes özen göstermelidir.

Eh yani AKP ve saray iktidarına ne kadar suçlama yaparsanız yapın yersiz ve temelsiz olmadığı bir gerçektir ama ülkemizde kapitalist sistem var oldukça da AKP olmazsa en az AKP kadar halk ve ülke düşmanı politik yapıların biri inecek diğeri iktidarı çıkacaktır bu da tartışılmaz bir gerçektir. Eğer bir bir insan vücudu mikropların saldırısına uğramış ve hastalanmışsa onu sağlıklı hale getirmek için mikrop kaynağının kurutulması gerekir, yoksa hastalığın yeniden yeniden ortaya çıkmasını önleyemezsiniz. Kapitalizm de sağlıklı bir bünyeye girmiş mikroptur. Bu mikrobun kurutulması sonrasında ancak bünye sağlığına kavuşur.

Bugün AKP ve saray iktidarı sürekli olarak halkın umut etmelerini sağlayan yalanlarla halkın karşısına çıkıyorsa boşuna değildir. Öyle ya bir ülkede kapitalist sistem halka yalan söylemeden yapamaz. Çünkü öyle ya da böyle en geri kapitalist ülkelerde ile sonuçta seçimler yapılmaktadır. Sistem partileri yalan vaatlerde yarışacaklar ki halkın kafası yatsın kendilerine oy versinler. Bir sağ parti düşünün ki halka çıkıp sizi soyacağız, sizi kuru ekmeğe muhtaç edeceğiz, size dünyayı dar edip hak ve özgürlüklerinizi vs. elinizden alacağız diyerek iktidara gelemeyeceğine göre, kalkacak Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan sosyal konut projesiyle sizi ev sahibi yapacağız diyecek. Enflasyonu düşüreceğiz zaman içinde tek haneli rakamlara indireceğiz diyecek. Bir türlü yapamadığı yerli otomobillerden söz ederek sanki halkı araba sahibi yapacakmış havalarında palavra sıkacak. Uzatmayalım vatanı da onlar kurtaracak milleti de.

Yani ağzından tek söz sizin ananızı ağlatacağız diye çıkmayacak. İktidara geldikten sonra da halkın anasını ağlatma faslı başlayacak. Çünkü kapitalizm böyle bir şeydir. Herkes eşit olamaz. Eşit olması için iktidar adım atsa bir avuç soyguncu zengin takımı zengin olamaz. Bir avuç soyguncu para ile pulla, villalarla, yatlarla, katlarla caka satıp kene gibi yoksulun kanını ememez.

Kapitalizmi daha yakından görmek ve gerçekleri anlamak mı istiyorsunuz. Bizim ülkeyi bırakın da demokrasinin beşiği olarak adlandırılan Avrupa ülkelerine bakın bir. O ülkelerde niye son zamanlarda faşist partiler hızla yükselip iktidar adayı haline geliyorlar? İtalya’daki seçimlerde niye Meloni’nin faşist partisi İtalya’nın Kardeşleri Partisi birinci parti olarak çıkıp Meloni başbakanlığı garantiledi. İsveç’te, Norveç’te ve diğer Avrupa ülkelerinde niye faşist sağ yükselişe geçmiş bulunuyor. Çünkü kapitalizm için nerede tehlike çanları çalmaya başlasa orada faşizme yönelmek kaçınılmazdır. Kapitalist sistemi gerektiğinde zor kullanarak ayakta tutmak da kapitalist sistemin en vazgeçilmez ilkesidir.

Bizim ülkemizde ise bu öyküyü kaçıncı kez yaşıyoruz niye? AKP ve MHP ortaklığında kendisini var etmeye çalışan kapitalist sistem ha bire ne için etnik köken ve din üzerinden halkın duygularını körükleyip duruyor? Neden üst düzeyde halk saray iktidarınca yerine getirilmesi olanaksız vaatlerle kandırılmak isteniyor bilin öğrenin artık. Öğrenin ki bizim gibi sosyalizmi savunan partilerin kapısından girmek düşüncesi de sizi yeni bir dünya varmış gerçeği ile tanıştırsın.

Size çağrıda bulunuyoruz, bir sabah kalkar ve Türkiye Sosyalist İşçi Partisi gibi sosyalizmi savunan partilerin kapısından içeri adımınızı atarsanız korkmayın çekinmeyin ölmezsiniz.

Ama bir şey olur. Sizi sömürenlerin, insan yerine koymayanların, ekmeğinizi aşınızı size zehir edenlerin başına bilin ki dünyaları yıkılır dünyaları…

Haydi öyleyse sizi Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’ne üye olmaya çağırıyoruz.

Haydi öyleyse hep birlikte “YETER ARTIK” demek için bizlere omuz vermeye çağırıyoruz.