Yazan: Turgut Koçak 18 Nisan 2022
Ukrayna’da yaşananlar işin özüne bakarsanız o kadar açık ki, bütün bu gerçeklere karşın yine de solda kafası karışık olanların sayısı az değil. Bilindiği gibi ABD ve Avrupa NATO şemsiyesi altında sürekli olarak amaçları doğrultusunda Rusya’nın karnına kadar ilerlemeyi sürdürdüler. Sosyalist dönemde aynı cephede yer alan ülkelerin çoğu sosyalizmin yıkılışı ile birlikte Rusya’dan koptu ve Batı’nın kucağına düştü. Ukrayna tabi ki de Batı için önemli olduğu kadar Rusya için de önem taşıyan bir ülkeydi. Üstelik Rusya sosyalist sistem varken SSCB bayrağı altında tutabildiği ülkelerin en azından önemli bir kısmını elde tutmak için Rusya Federasyonu’nu oluşturduysa da başarılı olamadı ve işte o saatten sonra da tehlikeler azalmadı çoğaldı. Ukrayna ise 2014 tarihinde Neonazilerin bir darbesi Yanıkoviç’i iktidardan uzaklaştırdı ve yerine ABD ve Avrupa yanlısı kendisi de bir Neonazi olan Zelensky işbaşına geldi. Bu andan itibaren de Batı’nın zorlamaları arttı ve Ukrayna tam olarak çıbanbaşı haline gelmiş oldu.
Biden’ı iyi tanımak gerekir. Ukrayna savaşı ABD’nin egemenlik alanlarını yitirme problemine bir çare olabileceği savıyla ateşlendi. Ukrayna aşırı derecede Batı tarafından silahlandırıldı. O saatten sonra Minsk Anlaşması da çöpe atılmış oldu. Ukrayna’da ki aşırı sağ gruplar ülke genelinde saldırılar örgütleyerek Donbass üzerinde baskıları arttırdılar. Şubat’ın ortalarında başlatılan saldırganlığa Rusya 24 Şubat tarihinde beklenen ama beklenmediği düşünülen bir kararla müdahale etti. Bu saldırının arkasından Ukrayna Batı ile ilişkilerini olabildiğince arttırdı ve zaten hazır olan Batı ise Rusya’ya ağır yaptırım kararları alarak harekete geçti. BM’de 140 ülkeden kınama kararı çıkarttılar.
ABD bu olayla birlikte Avrupa üzerinde egemen konumunu gerçekleştirmiş oldu. Ama iş burada kalmadı NATO üzerinden Çin’de hedef tahtasına konulduğu için olası tehlikelerin boyutu da olabildiğince arttı. Nitekim bu gerçek ABD’nin kimi kesimleri tarafından da görüldüğü için bir tarafta Rusya’nın operasyonu felaket olarak nitelenirken bazı kesimlerde böyle olmadığı bu savaşın savaş bile olmadığı yolunda açıklamalar söz konusu olmaktadır. Yalnız, ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Senato’da ABD’nin Rusya ve Çin’le çatışmaya hazır olması gerektiği konusunda bir konuşma yapmış. Bu konuşmayı baz alırsak bu konuşma aynı zamanda da bir kıyamet habercisi anlamına gelir ki Ukrayna savaşı ABD yalanının patladığı bir olay olarak görülmelidir.
Avrupa ABD hegemonyası altında. Buralarda sağ gitgide hortlamaya Nazi çığlıkları atılmaya başlandı. Eli yüzü liberaller fırsat bir fırsat Ukrayna meselesini de bahane ederek durumu ‘demokrasi-otoriter rejim ikiliği’ diye sunmaya çalışmaları gerçekten de pis bir yalan olarak önümüzü karartıyor. Ayrıca kimi Sol’dan kimseler bile bir kervana katılarak demokrasi nitelemesini Batı, otoriter rejim tanımlamasını da Rusya üzerinden dile getirerek insanlık düşmanlarını arkalayan bir alanda politika yapmalarına zemin hazırlıyor.
Evet, Batı iyice gemi azıya almış durumda. Rus kültürünü hiçe saymaktan tutun da tün önemli sayacağımız değerlere kadar Rusya’ya ırkçı bir anlayışla yaklaşılıyor. Neonazi Zelensky salt Yahudi olduğu için başka bir yere konularak pışpışlanmaya çalışıldığı gibi Bandera gibi iflah olmaz bir faşisti bile kalkmışlar bunlar bize pazarlamaya çalışıyorlar.
Liberallerin projesi öyle ki Rusya Federasyonu Ukrayna nüfusunun yüzde 30’u Rus asıllı yarısı da Rusça konuşuyormuş ama Rusya bunları katlediyormuş. Rus asıllılardan ve Rusça konuşanlardan nefret eden Azak ve Aydar taburu gibi tartışmasız faşist gruplar sürekli olarak Neonazi devşiriyor. Kendilerini Ukrayna Ordusu’nun bombaladığını anlatan siviller karşısında BBC muhabiri Jonathan Bela gibi dili dolanıp yaşlı oldukları ve Sovyetlere bağlı olmaları gibi utanılacak senaryoların altına imza atıyorlar.
Ortadoğu’da yaşanan emperyalistlerin rezilliğini gördük fakat Ukrayna’da yaşananlar daha şeytani ve rezil olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür oyunlara niçin başvurulduğunu anlamak zor değil. Medya gücüyle savaş kazanma taktiği dünyanın gözünü boyamış görünüyor olsa da gerçeklerin Gün yüzüne çıkma huyundan dolayı büyü istense de istenmese de bozuluyor ve Batı göreceksiniz her alanda yenilmekten kurtulamayacak. Gözü dönmüşlük nedir diye sorsanız yanıtı bellidir. 80 yıl önce Ukrayna’yı çiğnemiş olan Alman tankları bir kez daha burayı çiğnesin isteniyor. Bu böyle de Rusya ile iyi ilişkilerinden dolayı Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Kiev’de istenmeyen adam ilan edilebiliyor.
AB ülkelerinde depremler yaşanıyor. Yerine göre sağcı bozmaları birbirlerine giriyor yerine göre Ukrayna’daki rejimi elbirliği ile destekliyorlar. Ukrayna’da onca uygulanan faşizan baskılar ve hatta Rusça ’nın yasaklanması da içinde muhalefete özellikle de komünistlere karşı uygulanan zalimlik görmezlikten gelinerek Batı’nın demokrasisine bir güzel uyduruluyor iyi mi?
Rusya açısında bu çatışma emperyalist yeni sömürgeciliğe karşı açılmış bir cephe. Bu müdahaleyi istemeye oligarşiyi de yaptırımlarını da Rusya tanımadı. Tanımadı çünkü ABD saldırganlığının Ukrayna’yı bahane ederek amacı doğrultusunda hareket etmesini engellemek zorundaydılar. Ayrıca kimileri Rusya Federasyonu ile SSCB’nin bir bağının kalıp kalmadığına gelince bizce bu sanıldığı kadar kolay bir şey değil. Değil çünkü Sovyetler ve Rusya arasında devamlılık olgusu hiçbir zaman çöpe atılacak bir olgu değil çünkü. Yine de Rusya’nın bir yanılgısı oldu. ABD’ye karşı Avrupa’ya daha çok güveniyordu he de Almanya’ya güveni daha çoktu ama bu konuda yanıldıklarını da öğrenmiş oldular.
Sonuçta artık Ukrayna’da eskiye dönülemez. Rus kimliğine dahil olan bölgelerler Rusya Federasyonuna katılabilir. Tabi ki de Ukrayna’da da her şey eskisi gibi olmayacaktır. Ama Emperyalist dünyanın gözü dönmüşlüğünü de hesaba katarsak neler yaşanacağını başından kestirmek çok da kolay değil.
Yıllardır ‘demokrasi ve benzeri kurallar’ deyip kafa ütüleyen bir Batı’dan söz ettiğimize göre bunların demokrasisinin de kurallarının da Ukrayna savaşı ile birlikte ne olduğunu açıkça öğrenmiş olduk. Batı tarafından ismiyle süslenip püslenerek Neonazi unsurların açıkça desteklendiğini gördükten sonra bu konuda daha da fazla bir şey söylemenin çok da önemi yoktur. Jeopolitik çıkar uğruna savaşın nasıl körüklendiğini alçaklığın bu denli açık bir şekilde sahnelenmesini biz biliyorduk zaten de görmeyenler için umarız Ukrayna konusunda kafaları biraz daha açılır diye de düşünüyoruz.