ÜÇ KULAKLI BEŞ GÖZLÜ

Yazan: Turgut Koçak 19 Eylül 2021

Ülke salgından bir türlü belini doğrultamıyor. Bir takım insanlar çıkıyor vücut bütünlüğünden söz ederek aşı yapılmasına karşı çıkıyorlar. Neymiş efendim aşı vücut bütünlüğünü bozarmış. Şimdi vücut bütünlüğü konusu doğal olarak bu tür aşı karşıtlarının dediği anlama gelmiyor. Eğer öyle olsaydı, vücudun bir bölümü kangren olduğunda vücudun diğer bölümlerini kurtarmak için kesilip atılmazdı. Kaldı ki korona virüs salgını insan yaşamını tehdit ediyor ve yaşam hakkını elinden alıyor. Bu konuda tıp alanında kimselerin düşüncelerinin sorulması gerekmez mi de kalkılıp önüne gelenin bir şey söylediği abuk subuk düşünceler dikkate alınıyor? Ne yazık ki bunların çoğu da dini inançlara dayandırılıyor.

Geçenlerde aşı karşıtlarının İstanbul Maltepe’de yapılan mitinginde konuşan Abdurrahman Dilipak’ın konuşma içeriğine baktığımız zaman söylediklerinin gerçekle bağdaşır yanı var mı acaba? Sonra Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın söyledikleri neyin nesi? Adamın tıpla bir ilintisi var mı? Bildiğimiz kadarıyla kendisi Fizik ve elektronikle ilgili. Ama öyle korkutucu şeyler söylemiş ki akıl alacak gibi değil. Aşı olanların çocuklarının 3 kulaklı beş gözlü doğacağından söz ediyor ki yaratacağı etkiyi hiç hesap ediyor musunuz? Zaten bilimden uzak bir toplumuz ki birileri bu tür tevatür şeyler söylerse hemen bu söylenene kanacak milyonlarca insan var ülkemizde. Fatih Erbakan bir de salgını aşının değil siyasetin çözeceğini söylemiş. Hangi siyasetten söz ediyor bu kişi? Bir sorun bakalım partisinin programı özel mülkiyete karşı mıymış? Kapitalizmi doğrudan hedef alıyor mu yoksa işi ilahi adalete bağlayıp işin içinden mi çıkıyor? Bu gibilerin siyaseti ile hiç sorun çözülür mü?

Evet, bizler iddia ediyoruz ki bu tür salgınların maddi temelinde kapitalizmin doğaya ve insanlara yapıp ettikleri yatıyor. Günün birinde elbette bütün insanlığın varacağı nokta sınıfsız, sınırsız bir toplum biçimi olan komünizm olacak tamam da bu işin bilimsiz olmasının olanağı var mıdır acaba? Biz neden insanlara günün birini işaret etmiyoruz da aşının önemine özellikle vurgu yapıyoruz. Yapıyoruz çünkü bizim için yaşam hakkı çok ama çok önemlidir. Bilim insanlarının canla başla çalışarak ortaya koydukları aşıların yarattığı sonuçlar ortadadır. Bugün aşı bu kadar önemli değilse neden aşı olanlarla olmayanları yüzdeye vurduğumuz zaman yoğum bakımlık olmaktan tutun da ölümlere kadar varan sonuçları arasında uçurumlar var?

İnsanların salgın olmadan da pıhtı atması sonucu yaşamlarını tehdit eden yüzde ile aşı sonucu pıhtı atması oranını karşılaştırdığınız zaman tıp çevrelerinin açıkladıklarına göre ne kadar olduğunun farkında mısınız da bize masal diyarından masallar sunuyorsunuz?

Bu konuda konuşan ve yazıp çizenlere baktığımız zaman hiçbirinin konu ile yakından uzaktan ilintisi yok yok olmasına da internet ortamında yazılıp çizilen kimi bilgilerle de desteklenen görüşlerden öte söyledikleri bir şeyleri var mı acaba? Peşin peşin soruyorum; aşı olanlardan kaç kişi yaşamını yitirmiş? Bu oran aşı olmayanlar arasında kaç kişi? Kaç kişi yoğun bakıma girmiş kaç kişi aşı olup hastalansa bile daha hafif olarak hastalığı evinde geçiriyor var mı elinizde bir rakam.

Bu tür açıklamalarda bulunanların çoğu asıl meslekleri ile ilgili olarak kendilerine konuşun deseniz konuşacakları pek bir şey yoktur fakat böyle konular olunca hepsi bülbül kesiliyor. Yahu bir de bilmediğiniz bir şey olsun ne olur? Her şeyi bilmek zorunda mısınız? Niye bu salgın sorununu ve aşı olayını da tıp bilim insanlarına bırakmıyorsunuz? Sizdeki bu her şeyi bilme hastalığının kaynağı nedir? Sizler hangi kompleksin bu denli etkisi altındasınız ki milyonların yaşamı ile ilgili söz söyleme hakkını kendinizde buluyorsunuz. Çip takılmasından, aşının içeriğinde bulunan maddelerden kaynaklı izlenebileceğinizi düşünüp aklınızı takarken neden elinizdeki telefon aklınıza bile gelmiyor? Ya da siz kimsiniz ki attığınız her adım takip edilsin? Paranoyanızı kendinize saklasanız olmaz mı? Niçin herkesin paranoyaya kapılması için elinizden geleni yapıyorsunuz?

Aşı olmayanlar vücut bütünlüğü şu bu deyip duruyorlar ve birçok şeyi önemsediklerini gösteriyorlar da kendilerinin taşıdıkları virüs yüzünden başkalarının ölümüne neden olacakları vicdan azabını niye hiç akıl bile etmiyorlar?

Erbakan’ın oğlu olmak size bir ayrıcalık kazandırmaz. Kazandırmadığı için de zaten nal topluyorsunuz. Alacağınız oy yüzdesi de 1000’de 1-2 ya olur ya olmaz. Siyaseten seslendiğiniz aşı karşıtlarının oyunu alarak siyaset sahnesinde kendinize yer açmayı düşünmüş olabilirsiniz fakat kazın ayağı öyle değildir. Bir insana bazı özellikleri vermezse mabut ortada mahmutların yapabileceği bir şey de yoktur.

Ha bir de şunu diyelim gerçekte sizin aklınız üç kulaklı ve beş gözlü. Hatta tepegözlü. Neyseniz osunuz.

Ama tıp bilim insanı olmadığınız çok açık. Gidin masalınızı kandırdığınız ve arkanızda topladığınız dincilere anlatın…