Yazan: Turgut Koçak 27 Ekim 2015
Bildiğiniz gibi AKP bir proje partisidir. Projeyi yapanlar sahiptir, projeye alet olanlar ise işbirlikçi ve ülke satıcısıdır. Her şeyin bir yasası vardır. Toplumsal yasalar da şaşmaz bir şekilde tüm gerçekleri bir bir ortaya çıkarır.
Küçük bir gezinti yapalım. ABD ve Koalisyon ortaklarının Irak’ı işgal etmesi için meclisten tezkere çıkarıp Amerikan askerlerinin Türkiye üstünden Irak’ı işgal etmelerini kim istemişti? tabi ki de AKP iktidarı.
Tezkere çıkmadı ama R. T. Erdoğan Başbakan koltuğuna oturduktan sonra ABD’ye ve ortaklarına her türlü destek verildi, kara, deniz, hava yolları sonuna kadar kullanımlarına açılarak görülmemiş bir lojistik destek sunuldu. AKP iktidarı tarafından aynı kararlılık ‘Arap Baharı’ adı altında sürdürülen emperyalist politikaların yaşama geçirilmesi için de devam ettirildi ve Libya, darmadağın edilip Kaddafi linç edilerek Libya’nın petrolleri emperyalistlerin kontrolüne geçti. Tunus, Mısır, Yemen, Bahreyn kana bulandı, BOP’a bağlı olarak her şey yapıldı ve Arap ülkelerinde görülmemiş altüstlükler yaşandı. Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin desteklediği dinci terör örgütleri sahneye çıkarıldı ve Suriye’de görülmemiş bir katliam başlatıldı. Sahneye sürülen El Kaide, El Nusra, Müslüman Kardeşler, ÖSO gibi terör örgütlerini bunların değişik isimlerde türevleri izledi. Son olarak da dünyanın dört bir tarafından akın akın gelen ve Türkiye üzerinden Suriye’ye AKP iktidarının da yardımıyla geçirilen IŞİD’lılar sahneye çıktı.
Bizler IŞİD ve diğer terör örgütleri ile ilgili olarak sayısız yazı yazdık sayısız uyarıda bulunduk. Ancak sözünü ettiğimiz terör örgütleriyle AKP’nin DNA’sı uyuştuğu için uyarı ve eleştiriler hiçe sayıldı ve bu terör örgütlerinin işlediği katliamlara seyirci kalınmakla yetinilmedi, bu örgütlere her türlü silah, mühimmat ve lojistik destek verildi. Sonra bir de gördük ki, destek verilen bu örgütler Reyhanlı’yı kana bulamış. Niğde Ulukışla’da asker ve polisimizi katletmiş, Diyarbakır HDP mitinginde canlı bomba olup patlamış pek çok kişinin yaralanmasına ve ölümüne sebep olmuş. Suruç’ta canlı bomba katliamı gerçekleştirmiş, Suriye sınırında 1 askerimizi şehit etmiş, 1 askerimizi ise alıp götürmüştür. İstanbul’da polis noktasına canlı bomba eylemi düzenleyen bir kadın yine bir polisimizin ölümüne sebep olmuş. IŞİD’ın son eylemi 10 Ekim günü Ankara’da gerçekleşti, 7-8 yüz kişi yaralandı 102 insanımız yaşamını yitirdi.
AKP iktidarı bu gerçeği bile vicdansızca okuyarak topu oraya buraya atmaya çalıştıysa da gerçekler kısa sürede gün yüzüne çıktı ve katil ya da katiller hangi örgüttenmiş bütün dünya öğrenmiş oldu.
Önceki gün IŞİD’a Diyarbakır’da operasyon düzenlendi. Özel Harekattan 2 polis yaşamını yitirdi. IŞİD’çılar öldürüldü. Bu gece de Konya’da IŞİD’a yönelik operasyon yapıldığını öğreniyoruz.
Şimdi bu olayları bir köşeye not ettikten sonra sorumuzu sorabiliriz. AKP iktidarı sözünü ettiğimiz bu terör örgütlerini niçin destekledi ve onlara niçin her türlü yardımı yapmaktan bir an bile geri durmadı? Şimdi gelinen noktada denilebilir ki AKP salt DNA’ları uyduğu için bu örgütleri destekledi ve bugün Türkiye AKP yüzünden bu büyük belaları yaşamaktadır. Dolayısıyla dinci terörün sorumlusunu tartışmaya bile gerek yok doğrudan AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunların izledikleri yanlış politikalardır.
Şimdi yaşadıklarımıza baktığımız zaman gerçekler çok daha iyi anlaşılmaktadır. Dolayısı ile teröre çocuklarını kurban veren herkese çağrı yapıyorum. Çocuklarınızın ölümüne sebep olan AKP’yi 1 Kasım günü sandığa giderek cezalandırın. Cezalandırın ki, çocuklarınızın kanı yerde kalmasın. Cezalandırın ki, AKP bir daha mazlum ülkelere karşı emperyalizmin maşası gibi davranma fırsatını eline geçiremesin.
Bu durumda Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, ülkemizde ve bölgede büyük ölçüde barışın sağlanması için oylarımızı CHP’ye verelim ve AKP’ye hak ettiği dersi vererek AKP’yi iktidardan sonsuza kadar gönderelim.
Şunun şurasında seçimlere 5 günümüz kaldı.
Mühür de senin elinde, sultan da sensin. Sahte sultanlara geçit verme, onların yalanına kanma…