TÜRKİYE CIA’NIN YOLGEÇEN HANI OLDU

Yazan: Turgut Koçak 14 Mart 2012

Türkiye CIA’nın yolgeçen hanına döndü. Bilinen bilinmeyen pek çok ajanın ülkemizde cirit attığı yetmiyormuş gibi önceki gün CIA Başkanı Başkanı David Petraeus Türkiye’ye gelerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü. Bu görüşmeye MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katılarak karşılıklı düşün alışverişinde bulundular.

Dışarıya sızan bilgilere göre bu görüşmede Suriye ve Irak’ta yaşanan son gelişmeler ele alınarak nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda yollar tartışıldı.

Görüşmede ne görüşüldüğü bir yana yapılan bu görüşmenin bile insanın içine sindirilmesi olası değilken nasıl olmaktadır da Bay Tayyip böylesi bir görüşmeyi rahatlıkla gerçekleştirebilir? Daha da önemlisi nasıl olmaktadır da Amerika gibi eli kanlı emperyalist bir ülkenin haberalma örgütü ile Suriye ve Irak görüşülerek karşılıklı görüş alıverişinde bulunulabilir? Bu tür görüşmelerin hiç mi hiç olağan bir yanı bulunamazken Bay Tayyip 75 milyon Türkiye halkının gözünün içine baka baka ABD emperyalistlerine kapıyı bu kadar aralayarak komşularımıza karşı komplo girişimlerini konuşabilir?

AKP iktidarını bu ülkenin insanları doğru anlamak ve değerlendirmek zorundadır. Çünkü AKP iktidarının Türkiye’nin iradesini yansıttığını kabul etmek eşyanın doğasına doğrudan terstir. AKP iktidarı Türkiye’nin kimi siyasi yapılarının içinden en gerici, en uluslararası sermaye güçlerine bağlı, en işbirlikçi olanlarından toplanmış bir bulamaçtır. Bu yüzden de izlediği politik yol kuşku yok ki, ülke yararından çok dış güçlerin çıkarına bir yol olacaktır. Dolayısıyla bizler ne kadar CIA Başkanı Başkanı David Petraeus’la Bay Tayyip’in görüşmesini yadırgasak da, Bu görüşme Bay Tayyip ve onun gibi düşünenler için olmazsa olmaz bir işleyiş haline gelmiştir. Ve hatta denilebilir ki, bu AKP iktidarının göğsünü gere gere övündüğü bir durumdur. Hem Türkiye’nin sözde güvenliği için Amerika’dan istihbarati bilgiler alınmıyor mu? Üstelik de bu gerçeği AKP iktidarın yetkililerinden askeri yetkililere kadar pek çok yetkili doğrulamıyorlar mı? Öyleyse Bay Tayyip’in CIA Başkanı ile görüşmesi niçin bu iktidar için övünülecek bir şey olmasın? Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dahil pek çok AKP yetkilisinin Suriye ve diğer Ortadoğu ülkeleri ile ilgili söyledikleri sözlerin kimin tarafından söylenmiş olduğunu silsek ve okusak gözü dönmüş Amerikan emperyalizminin yetkililerinden biri tarafından söylenmiş olacağına hangimiz kalıbımızı basmayız ki?

Amerikan yetkilileriyle yapılan başka görüşmeler nasıl ülkemiz ve dünya barışını yok etmek için ne kadar önemliyse CIA Başkanı David Petraeus’la yapılan görüşmeler de bir o kadar tehlikeli ve sonuçları itibariyle de suçtur. Gerçi böylesi suçlar AKP iktidarı için çerez sayılır ya neyse; biz yine de konu ile ilgili uyarılarımızı dile getirelim.

Bildiğimiz gibi Amerika Irak’tan sözümona çekilmiştir. Çekilmenin hemen sonrasında ise gündeme Irak’ta bundan böyle ABD emperyalistleri tarafından kurulan yapının nasıl korunacağı gelmiştir. En çok da Kuzey Irak’ta kurulan Kürt Devleti’nin nasıl korunup ayakta tutulacağı gündemin önemli maddelerinden birisidir. Bu konuda ABD emperyalizminin AKP’ye güvendiği de bilinmeyen bir şey değildir. Irak’ta, Suriye’de, Iran’da ve Türkiye’de bulunan Kürtler için ortak bir federatif yapı zaten tartışılmaktadır. Bu federatif yapının kabul edilir kılınması için de Türkiye’nin hamiliği önemli sayılmaktadır. Türkiye’ye başında bağlı bu federatif yapı ile büyük bir coğrafyada Kürt devletinin temelleri kalıcı olarak atılabilir. Hem bu yolla PKK’nın tasfiyesi de gerçekleştirilmiş olur ki, Türkiye’nin baş ağrısına da bir umar bulunmuş olur. Sonrasının nasıl olacağını ise tartışma konusu bile yapmaya gerek yoktur.

Türkiye’de kimlikleri belirsiz akil adamlar olarak lanse edilen kimseler hiç de az değildir. Bunlar son Abant toplantısında bir araya gelmiş olan kimselerdir ki, çoğu için yabancıların hizmetindedirler dememek için bir neden de yoktur. Bunların içinde çakma solcuların bulunuyor olması da cabasıdır. Ufuk Uras ve Kemal Burkay gibileri bunlardan bazılarıdır. Tabi Altan Tan’ı da saymadan edemeyiz.

Sonuç olarak; liberal, dinci, soldan çakmak, etnikçi pek çok kimseye bakınca bu ülkenin başına Bay Tayyip’in bela oluşunun ve iki de bir de CIA ve Amerikan askeri yetkilileriyle yapılan görüşmelerin hiç de şaşırtıcı yanı yoktur. Ancak devran dönecek, bu tür görüşmelerin ülkeye ve insanlığa karşı suç olarak anlaşılacağı günlerde gelecektir.

İşte o zaman ne diyelim bunlar için YANDI KETEN HELVA…