Yazan: Turgut Koçak 30 Mart 2015
Tokat ilimiz eskiden solun önde olduğu bir ildi. Daha sonra bu ilimiz geçim derdi nedeniyle özellikle de Alevi kökenli yurttaşlarımız göç ettikleri için Tokat yavaş yavaş sağın eline geçti. 12 Eylül 1980 faşizminde en çok darbe yiyenlerin arasında da çok sayıda Tokatlı vardır. Yani sizin anlayacağınız 12 Eylül faşizmi Tokat ilimizde büyük ölçüde solu sindirmiş yerine de dinci faşistler önde olmak üzere Tokat’ta sağcıların bir güç olarak tutunmalarını sağlamıştır.
Dedik ya, Tokat ilimiz göç veren bir il. İşte İstanbul’a göç eden Tokatlılar gününde Recep Tayyip Erdoğan da çağrılmış. Tokatlıların buluşmasında konuşan Erdoğan bir yandan AKP’ye 400 milletvekili istiyor, bir yandan da “Yeni anayasa ile yeni Türkiye’nin temel taşları oluşacak” diyerek; " Bizim hıza ihtiyacımız var. Karar sürecini hızlandırmamız lazım. 3-4 trilyon dolar milli geliri yakalamamız lazım. İman öyle bir şey ki tekeden bile süt çıkartır. Birileri ülkemizi bölmenin derdindeler. Bu olaylarda milletimizi paramparça etmek isteyenleri 6-7 Ekim olaylarında gördük" vb sözlerle demogojik bir konuşma yapıyor. Neymiş efendim iman öyle bir şeymiş ki tekeden bile süt çıkarılırmış. Gerçekten de gördük. Sizin iktidarınız zamanında Türkiye’yi öyle bir sağdınız ki, değil tekeden, yurtaşların damarlarındaki kanı bile hortumlayıp bir avuç Karun’a mal mül olarak bahşedilmesini sağladınız. Dünün daltabanları şimdi dolarların, Euroların içinde yüzüyor. Kasıp kavurulmayan ne kent arsaları ne de kıyılar kaldı. Yani işin özü doğru söylüyorsunuz. Bu işleri gerçekten de iyi biliyorsunuz. Hem ne demişsiniz öyle?
“İnsanlar öldürülürken, arabalar yakılırken ne bekliyorlardı? İç güvenlik yasasından rahatsızlar. Neden iç güvenlik yasası bunların performansını düşürecek.”
İç Güvenlik yasasının niçin ve kimin için çıkarıldığı sanki bilinmiyor da kalkmışsınız birileri iyice gemi azıya almış, siz de, masumane masumane durumu düzeltmeye çalışıyorsunuz. Acaba kazın ayağı öyle mi? Bugün cümle alem biliyor ki, AKP’nin tekeden süt çıkarma hünerinden dolayı isimleri hırsıza çıkmış durumda. Sokakta, çarşıda, pazarda gezemez olmuşlar. Çünkü kiminle konuşulsa hırsız suçlamasıyla karşı karşıyalar. Bu yüzden çıkarılan İç Güvnlik Yasası yığınlar tarafından kendisini korumaya almak ve ne pahasına olursa olsun AKP iktidarının tepede kalmasını sağ lamaya yönelik olduğundan kimsenin kuşkusu yok. Bununla birlikte yine de size oy verenler olduğunu söyleyebilir ve bununla da övünebilirsiniz. Ne var ki, AKP’ye oy verenler sabun köpüğü gibidirler. Nasıl 12 Eylül 1980 faşist döneminde güçlendilerse, benzer diktatörlüğe denk düşen sizlerin yönetiminde de sabun köpüğü gibi sönüp gideceklerdir.
Demişsiniz ki, “Tokatlı kardeşlerimizin de tüm Türkiye gibi yeni Türkiye’yi desteklediler.” Haklı söze ne denir. Kimi dönemler vardır ki, toplum çıldırmış gibidir.
Bile bile kendisini ateşe atar da yine de ateşin çevresinde dolaşıp kavrulan kelebekler gibidir. Kavrulur kavrulur yere düşerler ama bu kavrulmayı yine de aşk sanırlar. Bu yüzden de bütün Türkiye gibi Tokatlıların sizleri desteklemesine biçtiğiniz pay biraz uzun sürdü ama kelebek ömrüyle aynıdır. Yani neyi nasıl tersinden okursanız okuyun ömrünüz bitmiş, fatihanız öyle yakınlaşmıştır ki, korkarız bu korku sizlere kötü şey yaptırmaz.
Gelelim milli geliri arttırma palavrasına. Madem milli geliri 13 yılda bu kadar arttırdınız, nasıl olmaktadır da milyonlarca insan asgari ücret almak zorunda bırakılmaktadır? Nasıl olmaktadır da açlıkla pençeleşen emekliler için Kılıçdaroğlu iki ay ikramiye vereceğini söyledi diye parayı nereden bulacaksınız, kimin parasını kime veriyorsunuz diye ter ter tepiniyorsunuz? Doğru nüfusun yüzde biri neredeyse toplumun yarısından fazle milli gelirden pay alıyor. Bu durumda da geverin suyunun kime ya da kimlere gittiği son 13 yılda açıkça görülüyor ki, artık bu palavralara yurttaşların karnı toktur tok.
Kendi adınıza da üstelik bir şey istemiyormuşsunuz, bütün çabanız Türkiye’nin geleceğini garanti altına almakmış. Maşallah iktidarınız döneminde Türkiye’nin geleceği öyle bir garanti altına alındı ki, geriye cıbır bir Türkiye kalırken bir avuç haramzade kazık gibi öyle bir sivrildiler ki, çarşıda, pazarda, yolda, izde yurttaşlarımıza batıp duruyorlar.
Bu yüzden de iki sözündün biri yalar olanlara bu ülke insanları çok dayandı dayanmasına ya; sizin iktidarınızın iki sözünden ikisi de yalan olduğu için dayanma gücü de kalmadı, sizleri tepe de görme isteği de.
İşte bu yüzden 7 Haziran sizin için gündönümü olacak gündönümü ve geldiğiniz gibi çekip gideceksiniz.