TINMIYORLAR BİLE

Yazan: Turgut Koçak 8 Aralık 2014

Rüşvet diyorsunuz aldıran yok. Çaldınız, çırptınız, vurgunlar vurdunuz diyorsunuz, karşınızda pişkin pişkin sırıtıyorlar. Adam kayırdınız, nüfuz ticareti yaptınız diyorsunuz, biz mi diyecek kadar yavuz hırsız örneği ile karşılaşıyorsunuz. Milletin anasını bellemekten söz ediyor yandaş iş adamlarınız diyorsunuz, onlar bu tiplere yeni yeni ihaleler vererek karşınıza çıkıyorlar. Özgürlük, adalet, eşitlik diyorsunuz karşınıza polisi izbandut gibi dikip sizi gaza, suya olmadı sopaya boğuyorlar. Özetle söylemek gerekirse adamların yüzlerinin derisi manda gönünden ki, kızarmıyorlar bile. Kızarmak şöyle dursun, yeni yeni şeytanlıklar icat ederek yargıyı tam anlamıyla nasıl kontrolümüz altına alırız düşüncesiyle hesap üstüne hesap yapıyorlar. Alıyorlar da. Yüksek Yargıya atanması gerekenlerin önemli bir bölümü Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor ya, bu bile bunların işini görmeye yetmiyor. Bu yüzden de yeni hileler hurdalar peşindeler. Böylece vurduğum vurduk, kırdığım kırdık bir düzenin saltanatını süreceklerini düşünüyorlar.

Ancak bilmiyorlar ki, bu terazi bu sikleti çekmez. Eninde sonunda terazinin kefelerini tutan zincirler kopar ve AKP iktidarı da bayramı görmeden arefenin içinde eşşekten düşmüşe döner gider, diyoruz da bunun da bir türlü arkasının geldiği yok.

Sanırım AKP iktidarı da öyle düşünüyor olmalı ki kanun, nizam tanımıyor. Bildiğiniz gibi bu iktidar pek çok sayıda İmam Hatip çıkışlı kimseyi önce Diyanet İşleri Başkanlığı’na alıp sonra da yatay geçişle hop diye bakanlıklara aldı. Bakanlıkların kadrolarında imam hatipliler hocalık, hafızlık yapacak değiller ya bastıra bastıra bakanlık kadrolarını dolduruyorlar, ölümüne de AKP iktidarının neferi olarak suyun başında duruyorlar.

Diyeceksiniz ki, KPSS var, bu sınavı kazananlar memur olarak alınırlar. İşte burada durun, kazın ayağı hiç de öyle değil. Binbir hülle yöntemine sahip bir dünya görüşünün adamları sanki KPSS sınavının arkasından dolanamayacaklar? Onlar da dolanıyorlar işte ve kendi adamlarını düşük puanlarla da olsa yerleştiriveriyorlar işe. Hem, polis kadrolarına önce 2000 sonra 4000 kişi AKP il örgütlerinin onayından geçerek alınmadı mı? Kim ne diyebiliyor ki bu eli sopalı iktidara? Madem kimse bir şey yapamıyor onlar da iktidar olmanın semeresini bastıra bastıra alıyorlar işte.

KPSS dediniz de kazananların değil de daha az puan alanların işe yerleştirildiklerini bilmiyor muyuz? Hem sonra, AKP iktidarı için KPSS sınavını kazanmaya, hatta bu sınava bile girmeye gerek yok. Bakan bey açar telefonu Diyarbakır Valiliği’ne; gönderdiğim eleman memur olarak işe başlatılsın der, başlatılır. Arkasından da haydi ataması Erzurum Valilik emrine, oradan da hop Ankara’ya. Son zamanlarda 100’e yakın (belki daha fazladır da bizim bildiklerimiz bu kadardır) kişi aynı yöntemle yerleştiriliverir devlet kadrolarına.

Şimdi; siz bu ülkenin yurttaşısınız ama sizi yurttaş yerine koyan yoktur. Anayasa’da eşit yurttaşlık hakkından söz edilmiştir ama ortada ne eşitlik vardır ne de eşitliğin belirtileri. Yargı haksızlıkları önlemek içindir ama yargı iktidar tarafından budana budana kuşa çevrildiği için kimsenin yargının adalet dağıtacağından umudu kalmamıştır. Bütün bunları gerçekleştiren de işin tepesinde oturan iktidardır. Böyle bir ülkenin, siz olsanız geleceğini nasıl görürsünüz? Var mıdır böyle bir ülkenin gelecek umudu?

AKP iktidarı ile her şey iyice dibe vurmuştur. İşlerin iyeye gideceğini düzeleceğini gösteren hiçbir belirti de söz konusu değildir. Recep Tayyip Erdoğan’ın zaten havasını biliyoruz. Başbakan koltuğunda oturan Ahmet Davutoğlu’nu ise son zamanlarda bir miting yapma merakı sarmıştır ki değmeyin gitsin. Sesinde ne inandırıcılık var, ne de insana güven veren bir ton. Konuşurken vurguları acemi kişilerin şiir okumalarına benziyor. Bağırıyor, tehdit ediyor, birilerini korkutmak için çırpınıp duruyor ama nafile…

Adamların aslında bir CEEEE’lik ödleri var.

O da korkudan her an patlayabilir…