TERÖRE KAPI ARALAMAK

Yazan: Turgut Koçak 15 Kasım 2022

Suriye topraklarında operasyonlara girişip ABD ile birlikte bölgenin istikrarsızlaşmasında rol oynayan hiç kuşkusuz ki AKP iktidarıydı. Suriye topraklarında yapılan operasyon yüzünden bölgedeki insanlar yerlerinden yurtlarından edildi ve önemli bir bölümü Türkiye’ye kaçıp gelmek zorunda kaldılar. Bunlar kimdi, kim değildi ne yeterince kontrol edilebildiler ne de buna gerek duyuldu. Bir de baktık gördük ki dinci terör örgütleri Türkiye’de cirit atmaya başlamışlar ve de bizler bu yapıların terör eylemlerine tanık olduk. Mersin ve İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki eylemleri gerçekleştirenlerin resmi açıklamalara göre Suriye’den geldiği ileri sürüldü. Anladık iyi de hani sınırlarımızda kuş uçurtulmuyordu? Üstelik de eylemi gerçekleştirdiği söylenen kadın teröristin de Afrin’den Türkiye’ye girdiği savına bakılırsa bu nasıl sınırlarda kuş uçurtmamak ki gelen geçiyor sınırdan giden gidebiliyor?

Bir İçişleri Bakanı ki partisinin Bilecik’teki toplantısında kalktı, “Türkiye’deki terörist sayısı 120’nin altına düştü. Daha aşağıya düştü de onu sonra söyleyeceğim. Rahatsız oluyor birileri. Niye böyle söylüyorsunuz? Niye öyle söylüyorsunuz? Adım atamıyorlar, adım” demedi mi? Dedi de ne oldu? 13 Kasım günü İstiklal’de bomba patlatılmadı mı? Şimdi bu sözleri kendisi için bir övün olarak söyleyen Bakan Soylu olup bitenler için bir şey söylese hiç inandırıcı olabilir mi? Üstelik de sayı çok aşağıya çekilmiş denilse ne olur denilmese ne sınırlar kevgire dönmüş gibi görünmüyor mu? Bu yüzdendir ki içerde sayı azalsa bile dışardan takviye yapılabiliyorsa lafın ne değeri olabilir ki değil mi?

Son günlerde yapılan IŞİD’da yönelik operasyonlar artmış da ne olmuş, asıl üzerinde durulması gereken noktalar es geçiliyorsa sorun mu çözülür? Sen büyük büyük sözler söyle fakat sınırları kontrol etme. Ya da ne bileyim bunu bile politik çıkar hesapları içinde görerek bazı gerçekleri görmezden gel yapılan edilenlerin ne hayrı olur ki? Sınırları kontrol yetkisi kime verilmiş? Kim yetkiliyse çıkıp bu konuyu açıkça kamuoyu ile paylaşabilir mi? Kim bilir belki bu sorulardan birileri hiç mi hiç hoşlanmıyordur da bunca canımız hiç yoluna giderken biz kalkıp da bu gerçekleri gözardı edip ilgililere soru dahi sormayalım mı?

Neymiş efendim, İçişleri Bakanı, saldırıda ABD’yi sorumlu tuttuğu için ABD’nin taziye dileklerini reddetmiş. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye kamuoyu ABD’nin bölgede ve dünyada emperyalist/kapitalist politikalardan hiç mi hiç hoşnut olmadığı için İçişleri Bakanı içi boş bir tavır koyarak bu işten bile kazanç sağlamak istiyor alabilir de madem öyleyse niye ABD karşı köklü değişikliklere gidilen bir politika izlenmiyor da yeri geldiğinde can ciğer kuzu sarması olunabiliyor açıklanabilir mi?

Kim suçlanırsa suçlansın açıklamalarda sözü geçen eylemi gerçekleştiren kadının Afrin’den geldiği söylendiğine göre o bölgeyi aylığı bizim tarafımızdan verilen ÖSO kontrol etmiyor mu? Sahi ÖSO’nun dışında TSK oralarda ne yapıyor ki sorarsak suç mu işlemiş oluruz? Her çorbada tuzu olanlar şimdi kalkmışlar bölgede ABD’nin kimi desteklediğinin ya da desteklemediğinin hesabını yapıyorlar? Sanki bizler bilinç kaybına mı uğradık, bütün bu olup bitenlerin sizler iktidar olarak dibine kadar içinde değil miydiniz? Şimdi kalkmışsınız sanki ABD karşıtıymış gibi davranarak niye farklı yollar deniyorsunuz? Yoksa yaşananlarda sizlerin hiç mi politik ve askeri olarak işlenen suçlarda payınız yok?

Her konuda söz ve karar sahibiniz anladık da olup bitenler sonrası neden sorumluluğu üstünüze almayan sanki bu yazdıklarımı başkaları yerine getirmiş gibi davranmayı adet haline getiriyorsunuz? Gelinen noktada üzerine ne kadar toz kondurmazsanız kondurmayın TOGG’un siparişlerine kadar tek sorumlu kişi olarak Recep Tayyip Erdoğan olabiliyor da iş böylesine yaşamsal konulara gelince sanki hiç mi hiç sorumluluk onda değilmiş gibi ha bire ha bire laf üretiyorsunuz?

İçişleri Bakanı Soylu bu olayda doğrudan PKK’yı işaret etmedi mi? Peki, bu durumda PKK’nın Fransız haber ajansı AFP’ye bu saldı ile ilgilerinin olmadığını açıklamasına ne buyurursunuz? Bir örgüt planladığı bir eylemi kendi propagandasını yapmak için ve amacına ulaşmak için yapmışsa niye bu eylemi sahiplenmiyor acaba sizlerin de benim gibi içinize hiç kuşku düşmüyor mu? Eğer PKK bu eylemi üstlenmiyorsa kendisi için bir getirisi olmadığını düşünüyorsa niye böyle bir eylemi yapsın ki değil mi? Soru çok. Kuşkularla dolu karanlık bir yolda el yordamı ile yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Dahası bu konuda haber yasağı da olduğuna göre bizler doğru haberi nasıl ve nereden alacağız acaba? Ya da ne bileyim doğru haber almamız istenmiyor da olabiliyorsa kim bundan ne çıkar elde eder ki değil mi?

Bu eylem yeri öyle seçilmiş ki doğrudan sivilleri hedeflediğine göre eğer bu eylemi PKK yaptıysa hem kendi içinde, hem de uluslararası planda kendisine bir kazanç getirmeyeceğini bilmiyor olabilir mi? Teröristtir, ne yapsa yeridir diye mi söyleneni olduğu gibi kabul edip iktidarın saptırıcı açıklamaların ardına mı takılacağımız düşünülüyor bilmem ki? Gözümüzü karartıp bu eylemi PKK yaptı dersek tamam bir ucu ülkeye dokunuyor çünkü ülkemiz masum insanları bu eylemden zarar görüyor PKK’da zaten bunu istiyor diye aklımızdan geçirsek bile PKK ile HDP’yi aynıymış gibi gösterenlerin dediklerini geçersek bu eylemden en çok zarar görecek parti HDP ise bu kurgu çok mu isabetli sayılır?

Kim ne söylerse söylesin bu eylemin politik alanda başta HDP olmak üzere hiçbir örgüte veya çevreye hatta PKK’ya bile bir getirisi yoksa böylesine zalimane, bir katliamı vicdanen kim savunabilir ki? Dahası sosyalistler olarak bizler yığınları bir korkutma ve sindirme eylemi olan böylesine terör eylemlerini amasız, fakatsız şiddetle kınarken bunu içselleştirenlerin ancak ve ancak IŞİD gibi, El Kaide, El Nusra gibi örgütler olduğunu adımız gibi biliyorsak niye acaba kalkılıp bir de bu eyleme bu açıdan özellikle bakılmaz sorarsak tepeniz çok mu atar?

Yoksa tepeniz atmaz da tekerinize çomak mı sokmuş oluruz ha çomak mı?