TERÖR DÖNER ARKASINDAKİLERİ DE VURUR

Yazan: Turgut Koçak 11 Mayıs 2012

Şam kana bulandı. Alınan bilgilere göre 55 kişi yaşamını yitirirken 400’e yakın kişi de yaralandı. Olay yerine koşanların feryatları ise bu suçu işleyenlerin içinde Recep Tayyip Erdoğan’ı da işaret ediyordu. Bu zor durum karşısında bir kez olsun Bay Tayyip durum değerlendirimi yapmış mıdır bilemeyiz ama yapsa da yapmasa da sonuç değişmeyecek; Bay Tayyip tarihe yaptığı kışkırtıcı konuşmalarla geçen bir kişi olacaktır. Hepimiz biliriz, ateşle oynayanların sonu da ateşin yok edici gücüyle karşılaşmaktan kendilerini kurtaramaz. Bugün Şam’da yaşanan bu insanlık dışı korkunç olay karşısında insan olup da irkilmemek elde değildir. Başkalarına şiddet uygulayarak egemen olmak isteyenler bilmelidirler ki, sonuçta şiddete uğrayanlar ellerine silahı alıp savaşma yolunu seçeceklerdir. Dolayısıyla şiddetin arkasındakiler; erinde gecinde şiddetin yakıcı acısıyla karşılaşmaktan yakalarını kurtaramayacaklardır.

Bugün Arap ülkelerinin kamuoyunda Recep Tayyip Erdoğan’ın boğazına kadar işin içinde olduğunu bilmeyen ve söylemeyen hemen hemen yok gibidir. Bu yüzden de yakın gelecekte Bay Tayyip’in sayesinde ülkemizin de büyük tehlikelerle karşı karşıya gelebileceği gerçeğini söylemek hiç de abartıcı olmayacaktır. Dahası emperyalist dünyanın desteği ile bu insanlık suçunu işleyenleri arkalamak hangi hesabın içinde olunursa olunsun kolay kolay es geçilebilecek bir şey değildir. Bay Tayyip’in Beşar Esad’ı kastederek; “sabrımız taşıyor” şeklindeki tehditleri bugün yerine oturmuş ve Şam’da bu korkunç katliam gerçekleşmiştir. Bu korkunç katliamın finansörleri ise Suriye halkı tarafından açık açık dile getirilmektedir. Daha dün Bay Tayyip Suudi Arabistan ve Katar’ı ziyaret etmiş, bu ziyareti sonrasında ise açık açık tehdit edilen Suriye olmuştur. Dolayısı ile Bay Tayyip’in sözü geçen katliamlardan temize çıkmasının olanağı yoktur.

Bizim ülkemiz hiçbir zaman ABD’ye benzeyemez benzetilemez de. Bugün kolaylıkla ABD yöneticilerince sözümona ABD’ye yönelecek tehditler söz konusu olduğunda (gerçi onlar insanlığa diye dile getirirler de) 50 bin, 100 bin insanın ölümünü göze alarak kurtarma planları yaparlar. Bunların hemen hepsi de sözde terör senaryolarıdır. Hollywood bilindiği gibi CIA denetimindedir. Burada çekilen filmlerin birinde büyük çapta bir terör söz konusudur. Öyle ki, neredeyse bu terör olayı ile Amerika haritadan silinecektir. Bir tek kurtarma yolu vardır o da 400 bine yakın insanın feda edilmesi ile olasıdır. Bu işte görevli ajanlar kendi aralarında bu sayının pazarlığını yaparlar. Sonuçta içlerinden birisi bir türlü bu sayıları kabul etmez ve sayı bu yüzden sürekli olarak aşağıya düşürülür. Sonunda direnen ajan der ki, “bu isteği bir şekilde kabul edebilirim feda edilecek insanların içinde sizin yakınlarınız da olacak.”

Bugün, emperyalist dünya ve emperyalizmin işbirlikçileri Suriye ‘ye yönelik çaplı terör uygulamalarına giriştiler ve de terör eylemlerini finanse etmektedirler. Şam’daki katliamda kılları bile kıpırdamayanların isterdik ki, kendi yakınları da bu olayda can verselerdi hiç kuşku yok ki, olup bitenleri bu kadar kolay kabul edemeyeceklerdi. Şimdiyse yaşanan olayların tezgâhçıları belli olmasına karşın yine de utanmazca Suriye yönetimini suçlamaktan geri durmuyorlar. Bu şiddet olaylarının arkasındaki karanlık güçler sanıyorlar ki, şiddet uygulayarak Suriye ve öteki bölge ülkelerine egemen olacaklar. Yanılıyorlar, şiddet uygulanan yığınlar dönüp kendileriyle öyle bir savaşa tutuşacaklar ki, tıpkı Amerika’daki yerli halka şiddet uygulayan geçmişteki İspanyollar gibi yok olup gideceklerdir.

Şam’daki katliam ile ilgili olarak Türkiye kamuoyunu düşünmeye davet ediyoruz. Düşünmeliler ki, Recep Tayyip Erdoğan ve partisini desteklemekten bir an önce vazgeçilsin. Aksi taktirde Suriye daha büyük ateşler içinde kalmakla kalmayacak; oradaki ateşin harı bizim ülkemizde içinde tüm bölgeyi saracaktır. Sorumlusu da Recep Tayyip Erdoğan gibi Amerikancı yöneticiler olacaktır. Bu gerçeğin değiştirilmesinin hiç mi hiç olanağı yoktur.

Aslında yaşanan son olay AKP iktidarına ders niteliğindedir. Türkiye topraklarında sözde mülteci konuşlandırarak ya da eli kanlı karanlık güçlere silah başta her türlü lojistik destek sunarak işlenen cinayetlere ortak olmak demek; bumerağın dönüp atanı vurduğu gibi TERÖR DÖNER ARKASINDAKİLERİ DE VURUR bizden söylemesi…