TAŞA ANLATILIR FAKAT AKP VE MHP KOALİSYONUNA ANLATILAMAZ!

Yazan: Turgut Koçak 5 Şubat 2021

Nasıl bir ülkeyiz diye sormadan edemiyorum. AKP ve saray iktidarının iktidar olma yöntemi bütün çıplaklığı ile ortada. Hemen her çevre baskı altında tutularak yönetilmek isteniyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, iktidarın üniversitelere kayyum atama anlayışı ile rektör atama biçimine karşı çıkmaları da dayakla bastırılmak yoluna başvuruluyor. Dayak ve en ağır hakaretlerle öğrencilerimize baş eğdirilmek isteniyor ama öğrenciler baş eğmiyorlar, aksine direniyorlar. İşin özü bu dayak ve hakaret salt Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine de yapılmış olmuyor tüm ülke yurttaşlarına dayak atılıp baskı uygulanıyor.

Bilim yuvaları olması gereken üniversitelerimiz AKP ve saray iktidarı eliyle üniversite olmaktan çıkarıldı. Elde kalan bazı üniversitelere ise duyulan hıncın nedeni iktidarın istediği gibi borusunu öttürememesidir. Bu nedenle de iktidar son yaşananlara baktıkça delirecek gibi bir asabiyet içinde. Tabi bu kafa ile koronavirüs salgını ile de mücadele etmek çok ama çok zor.

Söyledik ya bu iktidarın bilimle işi yok. Bu yüzden de virüs salgını ile ilgili gelişmeleri bile sağlıklı bir şekilde izlediği ve tedbirler aldığı söylenemez. Virüs mutasyona uğruyor, yeni yeni önüne geçilemez sonuçları olacak, yaşlıları ve her yaştan insanımızı tehdit eden sonuçlar söz konusu ama bizim ülkede iktidarın günü yine de alaheyinen geçiyor.

Dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen tehlike sinyalleri ile bizim ülkemizde karşı karşıya. Hatta şu an 25-30 şehrimizde benzer mutasyonlar görüldüğüne dair haberler giderek daha da artıyor. Bu virüse bağışıklık ancak hastalığı geçirerek ve de aşı yapılarak sağlanabilecek ama bizim ülkemizde aşı konusu bile son durum ve daha sonraki durum ne olacak belirsiz. Bu yüzden de bilim insanlarımız tehlikelere işaret ediyorlar. Aşı yapılamayırsa tedbirleri çoğaltmak gerekir diyenlerin sayısı her geçen gün daha da artıryor ama iktidarın tedbir sonrası olası olumsuzlukları ortadan kaldıracak ne takati, ne gücü, ne de isteği var.

Halk ekonomik sıkıntıdan ne yapacağını bilemez halde. İktidar ise ekonomik gidişi TUİK’in yanlış rakamları ile geçiştirmeye çalışsa da halk gerçekleri bire bir kendi gerçeğinde yaşıyor. Yani sizin anlayacağınız giderek yokluk ve yoksulluk içine düşmüş olan yurttaşlarımızı koronavirüs tehlikesi daha da çok tehdit eder hale geldi.

Bütün bu tehlikelere karşı kimsenin aklına niyeyse Küba’da, Kuzey Kore’de Vietnam’da bu hastalık çıktığı an nasıl oluyor da sönümlendiriliyor soran yok. İster sorulsun ister sorulmasın arada sırada emperyalist/kapitalist dünyanın yalan haberlerinin dışında sözünü ettiğimiz ülkeler bu tehlikeyi daha da kolay alt edebiliyorlar ama şu kasaları para dolu kapitalist ülkelerde yüzer, beşer yüzer yaşamını yitirenlerin olmasının nedeni bile doğru dürüst yığınlarda anlaşılır halde değil.

Artık bu iktidara şu olmalı, bu olmalı demenin bile gereği yok. Çünkü bu iktidar halka karşın yine de bildiğini okumaya devam edecek. Virüsün önlenmesi için ne halk sağlığı, ne çevre sağlığı, ne de başka önlemler yasakçılığın dışında söz konusu bile değil. Yani koruyucu sağlık konusunda neredeyse yerlerde sürünüyoruz. Ülke kendi olanakları ile tedavi edici sonuçlar konusunda bile yetersiz kalıyor. AKP ve saray iktidarı sağlık da dahil her konuda şatafata ve israfa kapı aralarken kalıcı ve etkili çözümlere yanaşmıyor bile. Örneğin 2011 yılında kapatılan Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün yeniden hizmete girmesi bir kez bile tartışılmış değil.

Bu iktidar niye bütün bu söylediklerimizi anlasın ve gerekli tedbirleri alsın ki? İktidarı var eden dünya görüşü bu tür tedbirlerin alınmasını öngörmüyor ki. Bu yüzden en kolayı hak arayan işçiyi, çiftçiyi, memuru, öğrenciyi, kadınları dayaktan geçirirsin olur biter. Yok, açık olunmalıymış da, halktan gerçekler saklanmamalıymış da, yönetim için daha fazla katılımcılığa gereksinimimiz varmış da, dayanışma içinde olacakmışız da. Yahu sahi biz bu sözleri kime söylüyoruz? AKP ve saray iktidarına mı? Sonuç alınmaz kesin.

Çünkü bunlara söyleyeceğin sözü taşa söyle taşa sözünü geçirebilirsin de AKP ve MHP’den oluşan koalisyona hiçbir şeyi anlatamazsın…