SUS…SUS…SUS KİMSELER DUYMASIN

Yazan: Turgut Koçak 10 Nisan 2020

Bir kadın çıkıyor ve çocuklarının aç olduğunu söyleyerek sokağa çıkmak zorunda olduğunu dile getiriyor. Bu duruma çok sinirlenen Aile Bakanlığı İl Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Nail Nogay hemen ortaya atılıp kadına; “Geber” diyerek yanıtı yapıştırıyor. Bu yanıtı verdiği için öyle mutlu öyle mutlu ki aklına ne görevden alınacağı geliyor ne de yandaş, yalaka takımının ve ne de en..en..en büyüklerinin kendisinden yüz çevirecekleri aklına geliyor. O düşünüyor ki bu kadın “açım” diyerek “Reis”in şanını şöhretini düşürmüştür, öyleyse gebermeyi de hak etmiştir.

Bu kişinin bulunduğu makama nasıl getirildiğini yazıp çizmeye gerek bile duymuyoruz ama tam da korona virüs günlerinde herkesin duyarlılığının tavan yaptığı bir sırada Nail Nogay’ın söylediklerinin çok da iyi kaçmadığını düşünen en…en… büyükler bu muhteremi görevden alıveriyorlar. Ama bir de işin gerçek yüzünün hiç de böyle olmadığını düşünmeden de edemiyoruz. Edemiyoruz çünkü Nail Nogay’ı görevden alanların zihniyeti de tartışmasız Nail Nogay’la aynı değilse ben bileklerimi keserim. Üstelik de Nogay ortalıkta bırakılacak değil ya Osmanlı’da terfi esas olduğu için daha ballı bir yere de getirileceğinden kuşkumuz yok.

Neden mi böyle düşünüyorum?

CHP Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, maske dağıtımının Recep Tayyip Erdoğan tarafından PTT aracılığı ile dağıtılacağı söylenince Usluer ise bu dağıtımın PTT eliyle değil de eczaneler aracılığı ile yapılmasının çok daha iyi olacağını söylemesi üzerine AKP yandaş ve trolleri hep bir ağızdan söylemediklerini, yazmadıklarını bırakmadılar. Sonra görüldü ki PTT’nin bu işi yapması olası gözükmüyor, bu kez de iş önce marketlere sonra ise eczanelere havale ediliverdi. Durum bu olunca da AKP’nin düşünemeyen ne kadar lafçısı, divitçisi varsa boşluğa düşüverdiler. Öyle ya bu kimseler Erdoğan PTT ile dağıtılacak dediği için hep birlikte koro oluşturmuşlar her şeyi o bilir, ondan daha iyisini kim bilecek diye ağır hakaretlere varan sayısız söz söyleyip sayısız yazılar yazmışlardı.

Şimdi biz gerçekten bunların bu kez ne söyleyip ne yazacaklarını merak ediyoruz, bakalım göreceğiz bu işi bu kez nasıl kıvıracaklar? … Yaşamım boyunca devrimciliği hiçbir şekilde fedai kültürü çerçevesinde anlamadım. Bu yüzden de benim gerçeğimde insan canı çok kıymetlidir ve de düzenle mücadele ederken de pasif bir direniş olarak ortaya konulamaz. Dolayısı ile benim sosyalist görüşlerim içinde ölüm oruçlarına hayırhak bakmam bile olası değildir. Ancak bu demek değildir ki göz göre göre ölüme gönderilen insanlara karşı “bırakın ölsünler” kafası ile yerine getirilmesi olası istekleri yokuşa sürerek ölüme seyirci kalmak da olsa olsa sömürücü öğretinin savunucularının gerçekliği olabilir. Bu yüzden de Grup Yorum Solisti Helin Bölek’in ölümüne egemenler ellerinden geldiğince katı davranarak sebep olmuşlardır.

Şimdi gelelim Grup Yorum Solisti Helin Bölek’in cenazesinde halay çekenlere karşı AKP’nin sınır tanımaz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun söylediklerine:

Soylu’ya göre cenazelerde halay çekmek bizim kültürümüzde yokmuş, bu kültür yamyamların kültürü imiş. Şu sözleri işitince Süleyman Soylu’nun söyledikleri ile Nail Nogay’ın söyledikleri arasında söyleyin Allah aşkına bir fark var mı? Ben biliyorum ve inanıyorum ki Nogay “açım” diye feryat eden yurttaşımız Çingen olmasaydı bu sözleri etmez, etse bile daha dolambaçlı bir yol izleyerek diyeceğini söylerdi. Ama Çingen olduğu için gayet rahat bir şekilde “geber” diyebiliyor.

Bazıları gibi hakikaten halay çekmek, bizim kültürümüzde yoktur falan diyecek değilim, değilim çünkü asla bilinen törenlere benzer bir törenle bu dünyadan çekip gitmek istemem. Ancak Süleyman Soylu “yamyam” diyerek kimleri kast etti acaba işte bunun üzerinde durmak gerekiyor. Bence bu sözlerin muhatabı Afrika ya da dünyanın başka bir yerinde bulunan topluluklar olduğu kesin. Yani denilmek isteniyor ki yamyamlar var ya yamyamlar insan eti yerler onların kültürü de ancak ölülerini halay çekmeye benzer bir törenle toprağa verirler. Peki, böyle bir düşüncenin sahibinin kafasının içindeki düşünce nedir?

Doğrudan, tartışmasız ırkçılık.

Uzatmayalım, bizler AKP ve saray iktidarı ile birlikte yeni bir kültürle tanışmış olduk fakat inanın arkadaşlar bu kültür bugünün insanının geldiği noktada kabul görecek bir kültür değildir. Niye derseniz:

En iyi lider onların lideri, en iyi din onların inandıkları, en iyi köprüyü, tüneli, yolu ve havalanını onlar yapar, tabi camileri de. En doğru onlar düşünür, kimse akıl bile edemez ama bir şehir hastaneleri yaparlar, bir şehir hastaneleri yaparlar yeminle söyleyeyim cillop gibi ve yıldızı saymakla bitmeyecek kadar lüks otellere benzer.

Yok ya aslında bunlar için nefes tüketilmez… Bu yüzden de biz bunlara en…enler diyelim daha iyi. Çünkü faşizmde zaten en enlerin iktidarı değil mi?