SURİYE’YE ASKERİ HAREKÂT AKP VE SARAY İKTİDARINI KURTARAMAZ

Yazan: Turgut Koçak 31 Mayıs 2022

AKP ve saray iktidarı ne zaman sıkışsa sıkışıklığını giderebileceğini düşündüğü askeri harekât yöntemlerine başvuruyor. Çünkü bu tür politikanın ülke içinde alıcıları bütün yaşananlara karşın hala hatırı sayılır sayıda. Ülkemiz insanları özellikle de dinci, gerici ve faşist partilere kapılanmış olanların çoğunun durumlarına baktığımız zaman yarı lümpen özellikler taşıyorlar. Yani sizin anlayacağınız çok da övünüp sarılabilecekleri bir özellikleri yok. Bu yüzden de kendilerini var edeceğini düşündükleri görüşlere sarılıp böylelikle toplum içinde önemli olduklarını kanıtlamak istiyorlar.

Eh doğal ki bizim gördüğümüz bu durumu iktidar çevreleri de görüyorlar. Hem bu yığınlar kemik oy deposu olarak görülüyor hem de sıkışıldığında toplumu terörize etmek için en iyi şekilde kullanacaklarını düşünüyorlar. Bugüne kadar özellikle Suriye, Libya gibi yerlere çekilen operasyonlar tam da bizim düşündüğümüz etkiyi yaratmak için çekiliyor. Yoksa sonuçları önceden bilinen Suriye operasyonuna ABD ile birlikte girişilmez, Suriye’de emperyalizmin uşağı konumunda işlev üstlenmiş olan IŞİD vb. gibi insanlık düşmanı yapılarla oynaş içinde olunmazdı. Bırakalım oynaş halini oralardan devşirilen katil sürüleriyle ülke ordusunun üstüne pislik sıçratılmaya kalkışılmazdı.

Yapılan Milli Güvenlik toplantısı sonrasında Suriye topraklarında birçok şey öne sürülerek operasyon yapılacağı sinyalleri verildi. Zaten öteden beri AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözü var; “bir gece ansızın gelebiliriz” diye. Bu söze Erdoğan’ın dağarcığında her zaman gerekeceği için tutulup duruyor. Ara biraz soğuduğunda da ya kendisi ya da yandaş basın bu sözü köpürtüverip piyasaya sürüyor. AKP ve saray iktidarı ile birlikte davrananlar da biliyorlar ki şu an bir seçim olsa cumhur ittifakı hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem de milletvekili seçimlerinde nal toplayacak. Bu yüzden de bu blokun oylarının arttırılması için türlü çeşitli politikalar gündeme getiriliyor. Bu politikalardan birisi de hiç kuşkusuz Suriye’ye yönelik askeri harekât.

Yok, 30 km. derinliğinde güvenlik koridoruymuş; yok, bugüne kadar operasyon yapılıp bazı yerlerin temizlenmesiymiş hepsi hikaye. Çünkü ABD’nin bulunduğu bölgeye operasyon yapılmasının pek de olanağı yok. Eğer şu Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınması ile ilgili bir planın parçası olarak ABD ile birtakım pazarlıklar düşünülüyorsa da bu konuda bu işin propagandasını yapabilir fakat çokta bu konuda yapılacak bir şey olmadığını hesaba katmak gerekir.

Bir diğer konu da Rusya’nın Ukrayna sorunu ile ilgili olarak başının dertte olduğu düşünülüyor, Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozacak şekilde ve orada bulunan birtakım katil sürüsü İslami terör örgütleri tıpkı ÖSO daha sonra Özgür Suriye ordusu gibi kullanılacağı hesaplanıyor ve de bu kesimler belki de Türkiye’deki iç politikada sonuç almak için yaratılacak kargaşada kullanılması hesaplanıyorsa ki olmayacak şey değil birçok daha vahim bir şey.

Ayrıca Rusya Ukrayna’daki savaş yüzünden Suriye’de hiçbir iş yapamaz konuma geldi fırsat tam da fırsattır kafasıyla durum değerlendiriliyorsa ki büyük bir olasılık. Bu da demektir ki Rusya Suriye’den askeri güçlerinin bir kısmını veya önemli bir kısmını çekmiş olabilir ama sonuç itibariyle Rusya’nın buradaki etkinliği askeri konularda bilgi sahibi olanlar nezdinde hiç de düşünüldüğü gibi olmayacaktır.

Sonuç olarak; AKP ve saray iktidarı bugüne kadar bütün dış politikaları iflas etmiş ve dış politikalarında geri adım atmış olan bir iktidardır. Böylesi bir politika da ülkeye büyük zarar verecek, düzeltilmesi belki de ya mümkün olmayacak ya da misliyle bir bedelle sonuçlanacaktır. Bu yüzden salt oy hesabı yapılarak belirttiğimiz kesimleri kemikleştirmek ve diğer kesimlerden de oy almak hesabı ile böyle bir maceraya girilmesi bazı değerleri kumarda ortalığa pey olarak sürmek gibi bir şeydir ki olacak iş değildir.

Bugün yandaş basına baktığımız zaman hemen hepsi 6’lı ittifakın bu operasyonla ilgili duruşlarını eleştiren yazıların döşendiğini görüyoruz ki bu anlayış dün olduğu gibi bugün de ülkenin başına bela olacak pek çok olasılıkla doludur. Bu yüzden de iktidar salt kendi geleceği için birtakım maceracı adımlardan vazgeçmeli Suriye’ye yönelik operasyon konusunda daha aklı başında davranmalıdır. Bugüne kadar vatan, millet, Sakarya hesabıyla iktidara olur veren muhalefetse aynı şekilde davranmayı kesinlikle bir kenara bırakıp doğrular üzerinde ısrarlı olmalıdır.

Bu konu bu denli önemlidir ve de pazarlıklara konu edilemeyecek kadar da stratejiktir.