SUÇLU VE SORUMLU ARAMAK

Yazan: Turgut Koçak 21 Mart 2020

Derler ya neler gördük biz bu hayatta. Hepimiz daha neler görüp neler biriktireceğiz kim bilir?

Şu korona virüs çıkalı herkes kafasını bir şeylere takıp kendilerine göre en zararsızlarını seçerek daha ileri gidip aşağılayıcı söz söylememeye özen gösteriyorlar gibi olsalar da aslına bakarsanız söylenecek sözlerin dik âlâsını söyleyip durmadan yığınların kızgınlığını ve kinini yaşlılara karşı köpürtüp duruyorlar.

Aynı şeyler çekik gözlü insanlara karşı da sürekli olarak yinelendi durdu.

Öyle bir an geldi ki bazı ırkçılar sokaklarda gördükleri her çekik gözlüyü Çinli sanıp tartaklama yoluna bile gittiler.

Aslına bakarsanız insanın insanlığı zor günlerde belli olur. Şu korona virüs tehlikesi ortaya çıkalı bazı çevrelerde yabancı düşmanlığı arttıkça arttı. Bu yetmediyse sonra da kendi içimize dönüp kimleri ayırırız, kimin üzerine gidersek içimizde biriktirdiğimiz hıncı daha kolay boşaltıp rahatlarız hesabından davranışlara sık sık tanık olmaya başladık. Televizyonlar ellerinde mikrofonları dışarda çekim yapıp toplumu habersiz bırakmıyorlar sağ olsunlar. Bunu yaparken de artık ne düşünülüyorsa özellikle de mikrofonlar parklarda, şurada burada gezinen ya da oturan 50 yaş üstü insanlara tutuluyor. Onlara korona virüsten niye korkmadıkları, neden dışarda oldukları soruluyor. Onlar da ne yapsınlar, ne söylesinler kendilerini suçlu gibi duyumsadıkları için bazıları ölümden korkmadıklarını ifade ederek içlerindeki fırtınaları bastırıp duruyorlar.

Yaşlılar niye dışardalar acaba?

Oysa her biri mutlu mesut evlerinde oturacakları yerde niye kendilerini sokağa atmışlardır dersiniz? Evdeki yaşamları nasıl, ısınabiliyorlar mı, elektrikleri yanıyor mu, suları akıyor mu, borçları harçları var mı? Ötelenip iteleniyorlar mı kim bilebilir ki onların halini? Ya da içinde bulundukları zorlukları bir bütün olarak düşünelim ve şöyle ifade edelim; onlar niye bu kadar kendilerini sokağa atma hevesindeler? Amaçları boşboğazlık edip orada burada iki çift laf etmek mi yoksa onların yaşadıkları yaşam çok daha mı zorluklar içinde geçiyor?

İşin daha da kötüsü nedir biliyor musunuz, dünden bugüne yaşlılarını bu denli hiç yerine koyup da adeta yaşamak ve her türlü sosyal aktivitelerin içinde olmak onların hakkı değilmiş gibi davranan ve bir an önce ölüp gitsinler diye düşünen iktidarlar gibi toplumun kendisini genç sayan insanlarının da aynı düşüncede olması. Korona virüs çıkmadan önce de otobüste, metroda hemen her yerde sizler hiç mi kimi densizlerin mırıldanıp yaşlı amcaları, teyzeleri aşağıladıklarını duymadınız? Evet, korona virüs tehlikesi var. Şimdi de aynı anlayış beş beter yaşlılara çekiliyorsa dünden bugüne insansızlaştırılmış kafaların bir ürünü değil mi? Herkesin anası, babası bir yakını olsa da kimse kötü davranırken nasıl olsa kendi yakınına davranmıyor ya söyle gitsin ne olacak ki sanki?

Evet, 12- 13 milyon emeklisi olan bir ülkeyiz. Ama aynı zamanda da 12-13 milyon emeklisine dünyayı dar eden bir ülkeyiz. Hiç kimse sormuyor, bu emekliler üç kuruşunan ne yer ne içer ya da ne bileyim nasıl yaşar diye? Kim ya da kimler nasıl bir araştırma yaptılar ki bugün yaşlılarla ilgili bu kadar rahat konuşabiliyorlar? Korona virüs suçunu bile bıraksanız birileri yaşlıların üzerine atıp rahatlayacak. Bu ne berbat bir vicdan ve de insani değerlerden neden bu kadar yoksun?

Doğrudur yaşlılar dirençleri düşük olduğu için bu virüse yakalanırlarsa daha kolay yaşamlarını yitirirler. Ancak yaşamlarını yitirmeyen gençler dirençli oldukları için bu virüsü yaymazlar mı? Her şeyi bu kadar ayırarak ve de hedef haline getirerek şimdi tedbir mi alınmış olunuyor? Ya da yaşlıları da bırakalım herkesi evine şartsız şurtsuz kapattığınız zaman virüsün üstesinden gelmiş mi olacaksınız? İşsiz ve kazançsız bıraktığınız insanları eve kilitlediğinizde insanlar oh be kurtulduk aç, susuz, yarın ne olacağını bilmesek de hiç değil hastalanmayacağız mı deyip yüksek bir moralle virüsü tepeleyip atacaklar? Ya da 500 bin liraya kadar kredi ile ev alınması kolaylaştırılacağı için mi evin içinde göbek atıp her türlü tehlike insanlara vız gelip tırıs gidecek? Hiç düşünüyor musunuz kapanan işyerleri, kapısına kilit vurulan fabrikalar ve de insanlara ne yaparsanız yapın evinizde oturun denildiğinde bu insanlar oh çekip ayaklarını uzata uzata evlerinde dinlenebilecekler?

Tuzu kurulara sözümüz yok da ne uçak biletlerinin KDV’sinin yüzde bire indirilmesi, ne ötelenen borçlar ne de konaklama vergilerinin bilmem ne tarihine kadar alınmaması virüs için bir tedbirdir bize sorarsanız. Yine yırtılan halkın yakasıdır. Yine kurnazca da olsa hedef gösterilen bu ülkenin yaşlılarıdır.

Bazıları bana göre kötü bir sınav veriyor. Örneğin TİP Milletvekili Erkan Baş’ın meclisteki konuşması çoğaltılıp çoğaltılıp herkese dinlemesi için dağıtılmalıdır.

Niye derseniz bu konuşmada söylenenler ve bu konuşmaya tepki gösterenlerin mantığı kolay kolay unutulacak şeyler değildir. Sözü bitirirken diyorum ki eğer ülkemizde kötü giden bir şey varsa ki var sorumluları da var.

Bu yüzden de sorumluları ikinci plana itip her biriniz sokakta amca, dayı, nine, teyze, dede aramaya kalkmayın.

Gerçekleri görmek ve göstermek için zor değil biraz yüreklilik yetecek.