Yazan: Turgut Koçak 5 Eylül 2013
Recep Tayyip Erdoğan’ın her konuşması bir suç niteliğinde. Petersburg’a G-20 zirvesine giden Başbakan havaalanında konuştu. “Her koalisyonun içine girmeye hazırız” dedi. Bu sözleri oturup düşündüğümüzde Recep Tayyip Erdoğan’ın ipin ucunu iyice kaçırdığını bütün çıplaklığı ile görürüz.
Nedir, Başbakan’ın gireceği her türlü koalisyonun içinde olunacağını ifade etmesi? Bilindiği gibi ABD ve Batı emperyalizmi bütün dünya halklarına boyun eğdirmek ve onları sömürmek için her türlü insanlık dışı uygulamaların içindedir. Bugün Ortadoğu’da oynanan oyunlar da öteden beri emperyalist güçlerin oynadığı oyunların kapsamındadır. Bu durumda Başbakan’ın Türkiye’yi sokmak istediği koalisyonun nasıl bir koalisyon olduğu bilmem anlaşılmış mıdır bilemem ama gerçekler gün gibi gözümüzün önünde durmaktadır. Böylesi ilkesiz bir tutum içine giren birinin kışkırtıcı konuşmaları sadece Türkiye’ye değil, bölgemiz halklarına karşı da işlenmiş ağır bir suçtur.
Dedik ya Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları gerçekten de bir nalına bir mıhına vurulan konuşmalar haline gelmiştir. Başbakan diyor ki; “sadece kimyasallarla mı insan öldürülüyor, uçaklardan atılan bombalarla insan öldürülmüyor mu?” Çok doğru söylüyor Sayın Başbakan. Dün Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da kendisinin de içinde yer alacağını belirttiği koalisyon güçlerince uçaklardan ağır bombardımanlar gerçekleştirildi. Irak’ta bu bombardımanlar sonrası yaşamını yitirenlerin sayısı milyonlarla sayılabiliyor. Öyle sanıyoruz ki, Başbakan’ın suçladığı bombardımanlar arasında bunlar yok. Niye yok? Çünkü bu suçu işleyenlerle o günde ortaktı, bugün de ortak olmak istiyor. Bu konuşmayı yapan birinin nasıl olur da Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da yapılan bombardıman sonrası yaşamını yitirenler dikkatini çekmez. Haydi, çekmedi diyelim, nasıl olur da Suriye’nin çok daha ağır bir bombardımanla bombalanmasını isteyebilir?
Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki savaşı kışkırtanların en başında gelen biri olarak ister istemez Suriye yöneticilerinden tepki görüyor. Bu tepkilere karşı söylediği söz ise yine içi boş efelenmelerden ibaret. Başbakan; “Biz her türlü ihtimale hazırız da Suriye, hazır mı acaba” diyor. Daha da ileri giderek bir ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına ağzını her açtığında gideceksin diyerek tehdit üstüne tehdit savuruyor. Şimdi siz bu olanlara bakıp da inanıyoruz ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın ne yapmak istediğine bir anlam veremiyorsunuz. Adam Müslümanlardan yana mı, yoksa İsrail ve ABD’nin en muteber adamı mı diye düşünüyor şaşırıp kalıyorsunuz.
Şaşıracak bir şey yoktur. Recep Tayyip Erdoğan’ın Müslümanlardan yana olmadığı, bölgemiz halkları için iyi şeyler değil, felaketler istediği çok açıktır. Bugün Suriye’nin tepesine çullanmak isteyen ortaklar baktığımız zaman kimi görüyorsak Recep Tayyip Erdoğan da onlarla birlikte ve onların suç ortağıdır. ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail yeryüzünde kimi ve neyi temsil etmektedir ki, Recep Tayyip Erdoğan bunlarla koalisyon kurmak ister ve “Her koalisyonun içine girmeye hazırız” der?
Beşar Esad’ı kastederek “gideceksin” diyor. Bize öyle geliyor ki, Beşar Esad’ın gideceği belirsizdir belirsiz olmasına ya Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belki de Beşar Esad’tan önce gitmese de kesinlikle gideceği çok açıktır. Türkiye tam 11 yıldır emperyalistlerin işbirlikçisi bir iktidardan çektiği kadar çekmiştir. Bu yüzden de bir an önce bu iktidardan kurtulmalı ve komşularımızla barış içerisinde yaşadığımız bir ortam bir an önce sağlanmalıdır. Artık gerçekten de Sayın Başbakan’ın konuşmalarını ve fiillerini kaldıracak noktada değiliz. Bu iktidar sürerse Türkiye’nin de Suriye’de yaşananların benzerini yaşaması kaçınılmazdır. Bu durumda seçim çok açık ya Türkiye halkı bunların elinde korkunç bir boğazlaşmayı yaşayacak ya da bunlardan bir an önce kurtulacaktır. G-20 toplantısında sözümona dünya liderleri Petersburg’ta toplanacak.
Neyi konuşacaklar diye soruyorsanız, konu belli. Suriye’nin işini nasıl bitireceğiz konusunu konuşacaklar.
Unutmayalım bu kan emicileri yönetici diye seçip böyle bir fırsatı veren ülkelerin halklarının da elleri ve vicdanları temiz olamaz.