”STOKÇULAR” SAVULUN! AKP VE SARAY İKTİDARI GELİYOR

Yazan: Turgut Koçak 10 Aralık 2021

Erdoğan’ın görüşleri maşallah hiç mi hiç sekmiyor. Kısa süre öncesinden günümüze kadar indirilen politika faiz oranının kurları ne kadar yukarı doğru çektiğini hepimiz görüp yaşadık, yaşıyoruz. Kasım ayından bu yana dolar kuru yüzde 44 yükseldi. Bu artışın etkisi de sürekli olarak arta malların fiyatlarında görüldü, enflasyon dizginlenemez oldu. Piyasada bir istikrar söz konusu olmadığı için ortada tam anlamıyla bir karmaşa var. Bu karmaşa yüzünden bütün göstergeler bozulmuş durumda. İki gün sonrası için bile fiyatlama yapılamıyor.

Bu kötü gidişin herkes farkında. Bu yüzden de yurttaş her fırsatta şikâyetlerini dile getiriyor. İktidar ise gelinen noktadan iktidarı tehlikeye düştüğü için rahatsız ama hiçbir tedbir de almadığını görüyoruz. Bırakalım tedbir almayı, iktidar suçu başkalarının üzerine atarak, yani suçlu başkasıymış gibi göstererek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.

Kimileri AKP ve saray iktidarı bu işin farkında değiller deseler de aslında durum öyle değil aksine farkındalar ve ne yapıyorlarsa bilinçli yapıyorlar. Erdoğan; “Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız” dedi. Daha önce de benzeri açıklamalar yapılmadı değil, yapıldı fakat bu açıklamalardan da anlıyoruz ki iktidarın sorumluluğu üstlenmek diye bir derdi yok. Suçu başkalarına yıkma çabasını bilinçli olarak sürdürüyor.

Bir kez piyasada mal tükendiğinde piyasaya mal sürülmesi gerekir ama fiyat konusunda da bir istikrarın olması zorunludur. Ki durum böyle değilse fiyatın ne olacağı bilinemediğinden maliyet hesabı nasıl ve hangi verilere dayanılarak yapılacaktır bu gerçekler kapitalist ekonominin gereği olarak bilinmesi gereken konulardır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın bunlardan bihaber olduğu düşünülemez. Yine açıklamasının devamında Erdoğan sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ülkemizdeki fiyat artışı sorununu arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz.”

Şimdi bu sözlere bakıp girdi fiyatlarındaki belirsizliğin itiraf edilmesi ve sorumluluktan kaçınılması çabası içinde olunduğunu kim söyleyebilir? Şimdi siz bu sözlerden sonra her konuda kendisini yetkili gören Erdoğan’ın iş sorumluluğa gelince hiçbir sorumluluğu kabul etmediğini net olarak görmüyor muyuz?

Artık Erdoğan’ın bu açıklamalarını kim yazıyorsa ya da şifahen anlatıyorsa onlar bilmiyorlar mı belirsizlik durumu stokçuluk yapılıyor denilerek depoları basarak aşılamaz. Ortada öngörülebilir bir politika yoksa bu sorunlar ortadan kaldırılabilir mi? Erdoğan’ın söylediklerini model olarak anlamak yerine ekonominin nasıl işlerse nasıl sonuçlar vereceği yolunda uygulamalar egemen kılınmaz ise işin içinden nasıl çıkılacak ki?

TL’nin değerini pul haline getiren ve kur artışları ile halkı yoksullaştırdıkça yoksullaştıran politika faizi yükseltilmediği sürece bu işin olmayacağını madem ekonomi biliyor Erdoğan bunu anlayamıyor mu? Bakın bizler bunları yazarken kapitalist ekonominin işlerliği üzerinden yazıyoruz yoksa sosyalist ekonomi ile bu işleyiş taban tabana zıt olduğu için bu tür zırvalara kafa bile yormayız. Eee aklınız stokçulukta ya bizden söylemesi, bu iş böyle devam ederse cebinde birazcık parası olana ya da alım gücü olan herkes malları evlerinde stoklamaya kalkarsa bunun sonuçlarının bile nelere sebep olacağını iktidar hiç mi bilmez? Zaten yurttaş bundan böyle elinde bulunan dolar ve Euraları bozdurmayacağı gibi gücü oranında da biriktirme yoluna giderse ki gider, sonuçlarının altından kim nasıl kalkar?

Kalkmış depo basmak gibi ilkel bir duygu ile stokçulukla mücadele ettiğinizi sanıyorsunuz, Tek tek işletmelere gidip nasıl bir oran belirleyecek ve ne, ne kadar olursa olmaz kararını nasıl işleteceksiniz? Ya da aldığınız kararın hangi koşullarda ihlal edildiğinin neye dayanarak kararını alacaksınız?

Yani birçok işletmeyi bastınız ve sizin için fazla kararına vardığınız ne varsa televizyon haberlerinde bağıra bağıra açıklayıp yandaş gazetelerinizde çarşaf çarşaf yazarak mı yarattığınız algıyla mı halkı kandırmayı düşünüyorsunuz?

Ki eğer öyleyse yurttaşı budala yerine koyuyorsunuz tamam da, size nasıl seslenilmesini istersiniz?

Benim söylememe gerek yok siz sokaktaki yurttaşın ne söylediğinin zaten farkındasınız.