SÖZÜNÜZ DE YAZINIZ DA BOŞ

Yazan: Turgut Koçak 28 Temmuz 2011

AKP İktidarı tam 10 yıldır halka yalan söyleyerek onları uyutup çarkını çeviriyor. Oturduk düşündük. Bu iktidarın şimdiye dek geniş halk yığınlarına bir yararı olmuş mudur diye, biz bulamadık. Varsa bulabilecek babayiğit beri gelsin. Onlara göre ülkemizde kişi başına milli gelir 15 bin dolar olmuş daha ne istiyorsak. Hani bizimki de gözü doymazlık oluyor böyle olunca. Üstelik hesap bildiğimiz de söylenemez. Bir hesaba otursak 3 kişilik bir ailenin yıllık geliri neredeyse 75 bin oluyor. Bu para ile de gül gibi geçinileceği gibi ev de alınır araba da. Ama hesaplar böyle diyor da gerçekler bu rakamlara teğet bile geçmiyor. Bu kadar milli gelir hesaplanıyor ama halkın elinde yok, avcunda yok. İnsanlarımız gün bulup gün bile yiyemez oldular. Banka kredilerini bile ödeyemedikleri için hacizle boğuşup duruyorlar.

Şimdilerde üstüne üstlük bir de kriz belasından söz ediliyor ki, içimiz kararıyor vallahi. Kimi vuracak, ya bizi vurursa ne yaparız diye uykularımız kaçıyor. İşin kötüsü Bay Tayyip de olmasa yanıp gittiğimizin resmidir. Adamcağız çıktı, hem de açık açık; “bu kez teğet de geçmeyecek” dedi. Şu kavrulan yaz sıcağında içimize su serpti desek abartmış olmayız.

Lider dediğin böyle olacak. Biz içimizi karartanlardan bıktık. O kötü, bu kötü, yahu Allah aşkına hiç mi iyi bir şey yok? Bay Tayyip’e kadar hangi lider bize zifir karanlığı pespembe ya da masmavi gösterebilme başarısını gösterdi? Hiçbiri. Neydi o günler, içimiz kararmış, elimiz işe güce varmaz olmuştu. Şimdi öyle mi ya? İşimiz yok, elimizin işe varması da gerekmiyor ama yine de dört bir yanımıza şöyle bir baktığımız zaman ortalığı pespembe ve masmavi görüyoruz. Siz bunu başarmanın az şey olduğunu mu düşünüyorsunuz? Öyle düşünüyorsunuz buyurun elinizden geliyorsa siz gösterin de görelim nasılmış, her şeye karşı çıkıp durmak?

AKP iktidarının sözcüleri hem söylediler hem de yazdılar. Az geldi, eli kalem tutan köşelerinde köşe olmuş yağdanlık takımı yazarlar da bir konuştular, bir yazdılar ki, mübareklerin ağızlarından ve kalemlerinden bal damlıyor bal. Zaten öteden beri bala tutkun bir milletiz. Bu yüzden sevdiklerimize güzel bir şey diyeceksek bu sözle söyler bu sözle yazarız.

“Kürt Açılım” dendi. Dertlerin biteceği kardeşliğin sağlanacağı yazıldı çizildi çoğumuzun sevinçten bir göbek atmadığı kaldı. Sonra bir de baktık ki, ortada sevinilecek bir şey yok. Onca söz, onca yazı iğne batırılmış balon gibi pof diye söndü gitti. Artık bu konu ile ilgili hiçbir şey duyamaz olduk. “Roman Açılımı”, Sahi ne oldu Roman açılımına? Bay Tayyip; Roman yurttaşları toplayıp konuşurken düşman çatlatırcasına sevinçten yerlerinde duramayan, oynayıp dans eden Romanlarımızı yoksa seslerinin çıkamayacağı uzaklara mı gönderdik de onları bir daha sahnede göremez olduk? Ya; “Alevi Açılımı?” Kimi Alevi bilmişleri ile AKP iktidarının Bolu’da, şurada, burada yaptığı onca “çalıştay”lar da mı boşa gitti? Alevi Bilmişlerinin de mi aklı çelinemedi ya da aklı bu işe yatırılamadı da vazgeçildi bu yönde yürütülen çalışmalardan?

AKP’nin dış politika ile ilgili açılımlarını da unutmamak gerek. Komşularla “sıfır sorun” için az mı göbek çatlatıldı. Ermenilerle estirdiğimiz bahar havası az konuşulmadı hani. Abdullah Gül, Sarkisyan’la yan yana maç mı izlemedi, kardeşlik fotoğrafları mı çektirmedi? Daha da ileri gidilebilirdi ya bir şanssızlık oldu, Azeri kardeşlerimiz Yukarı Karabağlar’ı anımsatıverdiler. Bay Tayyip ve partisi baktılar aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık daha fazla futbol stadyumlarında boy göstermeye gerek kalmadı. Konu da buzdolabına kaldırılıverdi. Bay Tayyip’in son Azerbaycan gezisiyle birlikte konular buzdolabından çoktan çıkmış, epey de ısıtılmış. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan öğrencilere yaptığı konuşmada; gelecekte Ağrı Dağı ve çevresini de siz alırsınız artık diyor. Bay Tayyip altta kalacak değil ya, tıpkı İsrail’e karşı nasıl efelendi ve “özür dile” diyerek AKP Müslümanlarının yüreğini hoplattıysa bu kez de Sarkisyan’a; “özür dile” diyerek milliyetçilere selam çakmış oldu. Diğer komşularımızla şu an nasılız hepimiz biliyoruz. Bir savaş ilan edilmedi dersek abartılmış olmaz. Oysa neredeyse sınırları mınırları kaldırmaktan söz eden kişi Bay Tayyip’in ta kendisi değil miydi?

Sahi bütün bunlara ne oldu ne?

Biz söyleyelim ABD emperyalistleri ne istemişlerse o oldu.

Bu yazımızda AKP’nin nasıl ülkenin anasını ağlattığı konularına daha hiç girmedik. Bir de oraya girsek kaç günde çıkarız işin içinden bilinmez.

Son sözümüz şudur: Sözünüz de, yazınız da boş! Bay Tayyip, AKP’nin ileri gelenleri, medyada yuvalanmış neoliberal akıl satıcı yağdanlık takımı; son 10 yıldır neler söylediler neler yazdılar. Oturulup bir araştırma yapılsa kitaplar almaz. Ancak bu zatı muhteremler sözlerini havaya söylediklerini düşünüyor olsalar gerek ki, uçup gittiğini, yazdıkları yazıyı buza yazdıklarını düşünüyor olsalar gerek ki, buz eriyince silinip gittiğini sanıyorlar.

Kendilerine anımsatıyoruz; tarihin belleği hiç ama hiçbir şeyi unutmaz. Gün gelir hesap defteri herkesin önüne konur.