Yazan: Turgut Koçak 11 Haziran 2021
Bazen şu sosyal medyada kılıç çekip dövüşenlere bakıyorsunuz da ne yapacağınızı bilemez hale geliyorsunuz. Herkes militan, herkes hak, hukuk, adalet peşinde. Bunları bulup madem öyle birlikte şunları şunları yapalım deseniz kimsenin yerinden kalkmadığını, hatta sağlık problemlerinden tutun da kaç yaşına geldiğine kadar bir sürü öyküyü önünüze koyduğunu görünce içinizde bir şeyler kopuyor. Çoluk çocuğa karışanların öyküleri mi, iş peşinde koşturanların beklentileri mi dersiniz say say bitmez şeyleri döküveriyorlar önünüze. Onların yüzüne bile bakmadan çekip gidiyorsunuz kendi yolunuza. İçinizi öyle bir hırs kaplıyor ki gücünüzün yüz katı emek vermek için bir avuç insanla yeniden yollara düşüyorsunuz.
Zamanınız olursa tanıdıklarınızın, ahbaplarınızın, bir zaman iyi arkadaş olduğunuz kimselerin sosyal medyadaki hesaplarına bakınca anlıyorsunuz ki dostlarınız zaten buralarda işlerini bitirmişler. Bir yerlere öyle bir karşılar ki karşı olduklarından beklentilerini bulamadıkları için tepeleri atmış. Bunlardan bir güzel devrimcilik, komünistlik dersi de aldığınız olmuyor değil hani. Konuştuğunuzda sizi takdir ediyorlar, direngenliğinizi öve öve bitiremiyorlar ama sizinle yürümek için ayağa bile kalkmadıklarını görüyorsunuz.
Her şey bu kadar olsa neyse ama değil. Çok daha fazla sorunla karşı karşıyasınız. Solda yer aldığını düşündüğünüz az sayıda medya kuruluşu da size kendisini kapatmış. Uğruna her şeyinizi ortaya koyduğunuz ne mücadelenizi insanlara anlatabiliyorsunuz ne de önünüze böyle bir fırsat çıkıyor. Bazı bazı sizin gibi görüşler savunanları buralarda görüyorsunuz ama siz yine de kendinize bir yer bulup da düşüncenizi anlatma fırsatı bile bulamıyorsunuz.
Çevrenizi araştırıyorsunuz ve öyle bir eksen kaymasıyla karşılaşıyorsunuz ki kim, kim ya da değil anlayamıyorsunuz. Bu ülke bugüne kadar ne çekmişse dincilerden, gericilerden, siyasi İslamcılardan ve faşistlerden çekmiş ama sanki bunların hepsi yalanmış gibi davrananlar yüzlerini bu saydığım yerlere çevirmişler. Onlara yaklaşarak ülkenin ekonomisini, hak, hukuk ve adaletini kurtaracaklarını sanıyorlar. Seçim kazanmayı bile buralara yakın durmakta görenler çoğunlukta. İçlerinden birisi çıkıp da bizim söylediğimizi söylemiyor. Bu ülke nasıl bu hale geldi diye sormuyor. Siyasi İslam adım adım toplumun tüm hücrelerine adeta bir virüs gibi nasıl bulaştı onu bile sorguladığı yok. Oysa doğru dürüst bir sorgulasa gerici, dinci ve faşist görüşlere bulaşmışları kendisi gibi düşünüp davranacak noktaya getirecek ya öyle yapmıyor. Böyleleri sözünü ettiğimiz gruplara yanaşarak sonuç alabileceğinin hesabını yapıyor. Bu yüzden de ülkemizde sağcı tabanı besleyen hem de hiç vazgeçmeden besleyenler olduğu için ülke yüzdeye vurulduğunda sağcıların ağırlıkta olduğu görülüyor.
Türkiye onca zamandır sanırsınız sosyalizmle yönetildi de onun zorlukları görüldüğü ve yaşandığı için bir de bunları deneyelim bağlamında aymazlıklara yakın durulduğu ve o taraflara halk yönlendirildiği için bugünkü yaşadıklarımız hiç akıllara getirilmiyor.
Aydını, sanatçısı, bilim insanı, tam bir halk dalkavukluğu çukuruna düştüğü için görevini de yapmamış oluyor. Kendileri 12 Eylül’ün hesabını soramamışlar ya siyasal İslam anlayışında olanlara sorduracaklarını sandıkları için onları pohpohlamakla kalmıyorlar yerine göre destekliyorlar da.
Unutmayalım, tatlı canlarını hiç zora sokmadan bir şeyler olsun diyenlerden ortalık geçilmiyor. Dolayısıyla bizler de hep bedel ödemekle sınanıp duruyoruz. Geçen gün TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın sokakta bağırıp çağırarak kendisini anlatmaya çalıştığını izledikçe hep bunları geçirdim aklımdan. Hep sosyal medyada yanındayız, aslansın, kaplansın diyenleri görünce bende ne yapayım biraz da iğneyi başkalarına batırmak gerektiği sonucuna vardım.
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’ni örgütleme çalışmalarını sürdürenler olarak bu saydıklarımla karşılaşınca sosyalist gibi görünenlere ve kampanyalar başlatıp kampanyalar bitirenlere birde ben değineyim istedim. Son olarak da şunu sormak istiyorum. Siz istemlerinizi kimlerin yerine getireceğini düşünüyorsunuz? Ya da kast ettiğiniz kimseler değil mi ülkede demokrasinin, hakkın, hukukun, adaletin ve eşitliğin katilleri? Niye Çar’a yalvarmaya çıkanlar gibisiniz? Çar’a yalvarmaya gidenlerin Kazak süvarilerinin ayakları altında 1905’te ezildiklerini de mi bilmiyorsunuz?
Son söz;
sizler niçin sosyalist saflara gelmiyorsunuz da havayı yumruklamaya devam ediyorsunuz gerçekten bilmek istiyorum gerçekten…