Yazan: Turgut Koçak 30 Ocak 2020
Dün gece CNN’de herkesin ders çıkarması gereken bir tartışma programı vardı. Fötöcülüğün siyasi ayağının tartışıldığı programda ilginçliklerin yanı sıra daha da ilginç olanı ise Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Doğu Perinçek’in bir karanlık odak görevlisi gibi davranan ve inandırıcı olmayan çıkışları vardı ki Vatan Partililer dinlemişlerse benim gördüklerimi kesinlikle onlar da görmüşlerdir sanırım. Görmemekte ısrarlı davrananlara ise hiçbir sözüm yoktur çünkü onlar da çoktan karanlık bir odağın adamı olup çıkmışlardır.
Önce şu CNN kurnazlığına bir bakmak gerekiyor. Neredeyse bütün tartışma programlarında gündem CHP. Konu ne olursa olsun bu yandaş ve yalaka takımı sözü CHP’ye getirip verip veriştiriyorlar. Böylece CHP’li ya da CHP’yi savunmak durumunda kalanları da akıllarınca köşeye sıkıştırmış oluyorlar. Sonrasında ise bu yandaş ve yalaka takımı karşılarında konuşanların düşünce akışını bozarak bir yerlere görün bizi nasıl da seslerini kıstık rahatlığı ile yüklendikçe yükleniyorlar.
Dün gece bu yandaş tarafta Doğu Perinçek, Latif Şimşek ve AKP’nin ve Erdoğan’ın savunucusu Mehmet Metiner bulunuyor. Karşı tarafta bulunanlar doğruları söylemelerine ve de konunun hukuki çerçevesini çizmelerine karşın niyeyse bir türlü etkili olamıyorlar.
Mehmet Metiner tam anlamıyla köylü kurnazlığına başvurarak konuşmasını, haydi biz Fetöcülerin ne olduklarını anlayamadık, onlarla birlikte yürüdük. 15 Temmuz’dan sonra gerçekleri görerek Erdoğan’ın önderliğinde hem Amerikan hem de Fetö karşıtı bir mücadele izledik de CHP niye Fetöcülere sahip çıktı ve de ABD’ye karşı olunmasını her fırsatta eleştirdi demeye getiren görüşler dile getirdi. Perinçek’in ise sürekli bir düşün açıklayan hali olmamasına karşın sık sık devreye girerek her fırsatta da CHP’nin Fetöcü ve PKK yanlısı oluşunu ileri sürerek yandaşları da yaya bırakan çıkışları oldu. Latif Şimşek ise bildiğimiz Latif Şimşekti, sık sık araya dalarak CHP’ye bindirdi de bindirdi.
Bizim amacımız bu programda her konuşmacının performansını değerlendirmek falan değildir. Bizim amacımız daha çok Perinçek’in kişiliğinde nasıl Erdoğancı ve nasıl Atatürkçü olunurmuş, milliyetçi ve şoven duyguların insanı nasıl faşist görüşlerin benimseyicisi haline getirirmiş daha çok bunları dile getirmektir.
Söyleyelim, Fetöcü kimseler laiklerin, ilerici, demokrat ve sosyalistlerin arasında barınması tartışmada ileri sürüldüğünün aksine olası değildir. Tarikat ve dinci örgütlenmeler daha çok İslami yönetim anlayışı başat alan yapılar içinde filizlenir ve boy atar. Nasıl bugünkü tarikat ve cemaatler AKP, MHP vb. yapıların içinde filizlenip serpilirlerse hiç kuşkusuz Fethullah Gülen dinci yapılanması da bu gibi yapılar içinde örgütlenip kök salmışlardır. 12 Eylül faşizmi ile başlayan, Turgut Özal’la tavan yapan, AKP iktidarı ile de arşı âlâya yükselen Fetöcülerin yol haritalarını bilmeyen yoktur ama her ne hikmetse bazıları akıllarını yemiş olmalılar ki CHP’ye faturayı kesip işin içinden sıyrılmak istiyorlar.
Bugünkü iktidara baktığınız zaman çevresi ve içi başka başka hem de çok tehlikeli cemaat ve tarikatlarla hıncahınç doludur. Dün bu yapıların başında Fetöcüler geliyordu bugün de hiç fark etmez Ensar ve benzerleri var. Bu yüzden de Perinçek gibi durumu çok legalize olmuş birinin sözleri akıl tutulması şeklinde anlaşılmamalıdır. Çünkü sözü geçen kişi bir parti başkanından çok kendisini devletin bilinmeyen odakları arasında saymakta ve durduğu yerden durum değerlendirmesini yaptığı için de insanlar bu kişiye şaşırmaktadırlar.
Tartışmalarda zaman zaman Beka Vadisi’ne gidip geldiği ve orada kendisine gül verildiği kendisi de Apo’dan gül aldığı için eleştirilince hemen devlet görevlisi kılığına bürünmekte ve kendince savunma yaptığını sanarak devlet görevini yerine getirdim kabilinden sözlere sarılmaktadır. Bu durumda sanırız kimse kendisini eleştiremeyeceğini düşünüyor olsa gerektir fakat adı geçen kişi Sosyalist Parti’yi kurduğunda ve İşçi Partisi olarak yola devam ettiğinde de örgütlerinin doğu ve güneydoğuda kurucuları kimlerdi bir açıklasa iyi eder de geçiyoruz bunları ve diyoruz ki HDP’ye saldırarak, CHP’yi HDP ile birlikte davranıyor diye suçlayıp her sözünü buradan yürüyerek dile getiren Perinçek bana sorarsanız tıpkı MHP gibi kendisi de HDP’ye oy veren 6 milyonun üstünde yurttaşımızı öteleyip iteleyerek bölücülük yapan bir numaralı kişi Bahçeli ise iki numaralı kişi de kesinlikle Perinçek ve partisidir.
Son söz olarak demek isteriz ki Recep Tayyip Erdoğan’dan emperyalizm karşıtı ve Atatürkçü yaratma becerisinin sahiplerinin bize kalırsa sol tarafta yer alan yurttaşların karşısına ne çıkacak yüzleri vardır ne de oy potansiyelleri 0.50’yi asla bulamaz ama dünkü programda olduğu gibi her fırsatta iktidara geliyoruz diyerek partisindekileri kandırabilir ama asla solda yer alan bir kişiyi bile etkileyemez.
Bunu kendisi de iyi bildiği için faşistleşmiş küçük burjuvaların oylarına taliptir o kadar…