Yazan: Turgut Koçak 6 Temmuz 2020
Türkiye konuya doğru bakanlarla, kendine göre bir hayal uyduranların gözüyle bakıldığında iki ayrı durum gözüküyor. AKP ve yandaşların gözüyle uçuşa geçmiş bir Türkiye’nin varlığından söz edilirken gerçekleri dile getirenler içinse durum bambaşka.
Bir düşünün eğer işler Recep Tayyip Erdoğan’ın önce “5 ayda 520 fabrika açtık” sözü güncellendi ve şöyle denildi; “6 ayda 583 fabrika açtık”.
Bu sözler, bırakalım nerede hani bu fabrikalar demeyi, eşyanın doğasına ters bir kez. Çünkü eğer bu kadar fabrika açılmışsa ortada istihdam edilen çalışanlar sayısının artması gerekmez mi? Sonra eğer bu fabrikalar 6 ay içinde bu sayıya ulaştıysa hangi dalda ne üretilmiştir ve de bu fabrikaların Türkiye ekonomisine kattığı değer nedir? Ya da bu kadar çok sayıda fabrika nerede açılmıştır, buyurun madem söylediniz tek tek açıklayın da bizler de bilelim değil mi?
Berat Albayrak’ı dinliyoruz ve öğreniyoruz ki Türkiye’de ekonomik tablo çok iyi. Bu nedenle de dünyayla ayrışıyormuşuz bu yüzden de dünya bize gıpta ile bakıyor olmalı. Haydi, bir an bu sözleri doğru var sayalım, eee peki, nasıl olmaktadır da bu olumlu tablonun ülke insanının yaşamına kıl kadar hayrı dokunmaz. Dokunmadığına göre kime hayrının dokunduğunu sormadan da edemiyor insan tabi.
Sanayi Bakanı Varank 81 ilimizde OSB açıldığını, sanayi siciline 6 ayda 6 bin 957 işletmenin kaydolduğunu söylemiş. Haydi, bunun da doğruluğunu kabul edelim fakat kaç işletmenin de kaydını sildirdiği var mı bu açıklamanın içinde? Ya da ne bileyim bu yeni hamleler yandaşların kredi almak ve devlet bankalarını dolandırmak için başvurdukları bir yol olmasın?
Yılın ilk üç ayında istihdam 1 milyon 133 bin azalmış. Turizm, hizmet ve inşaat sektörü ise ağır bir krizin içinde debeleniyor. Gerçekler bu merkezdeyken insanın konuşmaları ve yapılan açıklamaları ve verilen bilgileri öğrenince doğrusu aklı şaşıyor.
Sanayide istihdam ortada salgının etkileri yokken bile üç ay içinde 141 bin azalma gösterir ve üretimse 31,4 oranında küçülürken doğrusu insan kendisine sormadan edemiyor, biz neredeyiz, ayda mı yoksa bilinmeyen bir gezegende mi yaşıyoruz diye.
Madem ekonomi iyi güzel. Peki, niye insanlar borçlarını ödemek şöyle dursun üstüne üstlük daha da bir borçlanıyorlar? Ya da ödenemeye çekler, senetler, icra dairelerinin dolup taşması sizce hiç mi gerçekleri açıklamıyor. Daha adliyelerin açıldığı gün icra dairelerinin önündeki kuyruğun bir ucu niye Hanya’da öteki ucu ise Konya’da idi?
Kağıt üzerinde fabrikalardan söz edeceksin. Kağıt üzerinde uydur uydur söyle rakamları bizlere gerçek diye yutturmaya kalkacaksın.
İşsizlik arşı âlâya çıkacak rakamları ters yüz edip piyasaya sunacaksın, insanlar da gerçek nedir bilmeyecek öyle mi sanıyorsunuz?
İnsan hiç içinde yaşadığı cehennemi bilemez mi?
Sokaktaki yandaşınız ne söylüyorsa aşağı yukarı ekonomi dümeninde olanlarınız da benzer şeyler söylüyor ama bu kafa ile bu ülke daha fazla yönetilemez.
Sizler ekonomik olarak uçabilir, konuya da bulunduğunuz yerden bakarak her şeyi tozpembe görmeye devam edebilirsiniz ama Türkiye bu kafa ile var ya yere çakılır yere…
Bilmem anlatabildim mi?