Yazan: Turgut Koçak 18 Ekim 2021
Bildiğiniz gibi bu iktidar döneminde gazeteciler tamamen siyasal nedenlerle saldırıya uğradı. Saldırıyı gerçekleştirenlerin gerçek kimlikleri ise ortada. Ancak bu saldırıların hiçbirinden şu an içerde yatan kimse yok. Sonra Gelecek Partisi Selçuk Özdağ tam anlamıyla siyasi bir saldırıya uğradı. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerse iktidarın küçük ortağı MHP’dendi. Bu sanıklardan da şimdi hiçbiri tutuklu değil.
Sonra Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta yapılan linç girişimi. Bu asker cenazesinde yapılan saldırının neredeyse birebir çekilmiş fotoğrafları var. Var da bu saldırıyı gerçekleştirmiş olan sanıkların niye bir tanesi bile tutuklanmadı?
Tutuklanmadı çünkü bu linç girişimi bizzat iktidarın organizesiyle geçekleştirildi. Sanıklar içeri atılmaları gerekirken her biri birer kahramanmış gibi sırtları sıvazlanıp baş tacı edildiler.
Devletin en başındaki kişi Erdoğan kalkıp bir geçmiş olsun bile demezken bu tür politikalardan iktidar niye medet umar hale geldi. Topluma vermek istediği mesaj ne olabilirdi sizce. Evet, bu mesaj özünde şuydu; eğer bizi iktidardan indirmeye kalkarsanız sizi nasıl günlerin beklediğini görün demenin provasıydı aslında yapılanlar. İktidarın bu tutumunu başka türlü okuyabilir miyiz? Hem geçmişte iktidarın benzer politikalarından sonuç aldığını da bilmiyor muyuz? 2015 yılında AKP Meclis’te azınlığa düşüp iktidarı yitirmemiş miydi? Yitirince niye koalisyon kurulmadı da yeniden seçim kararı alındı? 2 Kasım 2015 tarihine kadar ülkemizde ne çok kan döküldü unuttuk mu? 10 Ekim Gar katliamında 103 yurttaşımız IŞİD tarafından niye katledildi? Yaralanan 500’ün üstünde yurttaşımızsa niye yaralandı? Tabi ki de AKP yüzde 49,5 oy alsın diye. Demek ki neymiş, zorbalık gidişin yönünü değiştirirmiş.
Meral Akşener’in Rize gezisinde saldırıya uğramasını nasıl okuyacağız peki? Akşener’in Rize’ye gidişini değerlendiren Erdoğan bakın neler söylemiş: “Gelin Hanım beni Netanyahu’nun yanına koydu, memleketim Rize’ye gitti, Rize’de ona görüldüğü gibi gayet güzel bir ders verildi. Nerede nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım. Burası Rize, sen Rize’de kalkıp da Rize’nin uşağına bu şekilde hakaret edersen yapılacak budur. Dua et ki Gelin Hanım’a çok ileri gitmeden ders verildi. İkizdere yetmedi, Çayeli’ne gitti, orada da gerekeni yaptılar. Bu daha bir, daha neler olacak neler… Daha dur bakalım, bunlar iyi günler…”
Bu sözleri okuyunca birinci ağızdan yapılan tehdidin sonuçlarının ne olacağını düşünüyor musunuz? Ancak dikkat edilirse mevcut iktidarın başı bu konuları hiç mi hiç dert bile etmiyor. Aksine bu tür tehditlerin kendi çıkarlarına sonuç vereceğinden o kadar emin ki bu şekilde konuşabiliyor. Şimdi Rize neresi? Muhteremin memleketiymiş. Bu durumda Rize’ye muhalif olarak kim giderse uşaklar ağızlarının payını verecekmiş. Eee diyelim ki bu durumda siz de Burdurlu olmadığınıza göre eğer bu tür orman yasası işlerse siz ne yapacaksınız Burdur’da? Tabi bir şey olacağı yok da kaldı ki 5000 polisle gidiyorsunuz gittiğiniz yere hani? Bizler ne yapacağız? Tek başımıza ülkemizin herhangi bir yerine kelle koltukta mı gideceğiz? Bu anlayış neyin dışa vurumu?
Bakın, bakın 8 Ekim günü yine ne söylemiş muhterem? “Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmenin, kendileri için daha iyi olacağını belirtirim..” Demek nasıl bir yaklaşımdır ve kime neyi anlatmaktadır? Sözler o kadar seçilmiş ki açıktan açığa sakın aklınızdan iktidarı falan geçirmeyin benzetirim ha demekten ne farkı var bu sözlerin?
Şimdi gelelim siyasi cinayetlerin işlenebileceği konusuna. Bu tehditler kime karşı söyleniyor? Hiç kuşkusuz iktidara gelmek isteyen muhalefete. Eh durum bu olunca iktidarın bu yaklaşımından tırsan muhalefet ne düşünecek? Tabi ki de başına nelerin geleceğini: böylece de bu sözleri söyleyen muhterem atı alacak ve Üsküdar’ı geçecek bizlere verilen mesaj özetle bu. İktidarın en tepesinden aşağı doğru yetkililerin bu anlamda açıklamaları yapılacak olan seçimlere gölge düşürmez mi? Gölge düşürürse iktidar seçimle gelse bile meşru mu olur? İktidarın seçimlerin güvenlik içinde yapılması için görevi yok mudur? Ne diyelim demek ki yok ki bu tür açıklamalar söylenip duruluyor.
Anlaşıldı bunlar seçimle de olsa iktidarı vermeyeceklerini anlatıyorlar bize de acaba bunu nasıl yapacaklar? Ülkede nasıl bir ortamın yaşanmasını göze alıyorlar dersiniz? Ya da ne bileyim çıkıp seçim meçim yok, ülke bu durumdayken iktidarı size teslim edecek değiliz ya mı diyecekler? Her yol deneniyor. Siyasi cinayetlerin işlenebileceği korkusu bile açıktan söyleniyorsa ki söyleniyor. Bu durumda iktidarın bizleri nelerle korkuttuğunu biliyoruz da daha ne yapacaklar bilemiyoruz. Yoksa sokağa askeri, polisi, SADAT’ı, sivil milisleri çıkarıp bizleri mi doğrayacaklar?
Siyasi cinayetlermiş!
Tamam, anladık yapmadığınız şey değil de biz özellikle sosyalistler tırsar mı?
T I R S M A Z…