SİVAS KATLİAMINI UNUTMA!

Yazan: Turgut Koçak 12 Mart 2012

Sivas katliamının üstünden 19 yıl geçti. 19 yıl içinde ne kolluk kuvvetleri yakalanması gereken sanıkları yakaladı ne de yargı gerekli titizliği gösterip hak edenlere, hak ettikleri cezaya çarptırdı. Kimi sanıklar serbest bırakılıp kaybolurken, kimi sanıklar da devletin kurumlarının gözü önünde günlük yaşamlarını çekincesiz sürdürdüler. Polonya’da yakalanan katliam sanığı içinse AKP iktidarı gerektiği kadar çabuk davranmadığı için bilerek ve isteyerek salıverilmesini sağladı. Özetle; 19 yıl içinde ne katliam sanıkları için vicdanları bir ölçüde de olsa rahatlatacak bir yaptırım uygulandı ne de bu işi planlayan perde arkasındakiler kulaklarından tutulup ortaya çıkarıldı. O günden bugüne gelip geçen iktidarlar ise sadece ve sadece ipe un sererek gerçeklerin üstünü külleyip geçmeye çalıştılar.

13 Mart 2012 tarihi itibari ile sözü geçen davanın zamanaşımına uğraması söz konusu. Mahkeme bu yönde karar verirse ki, verebileceği yönünde eğilimlerin olduğu dile getiriliyor, işte o zaman ülkemizde göz göre göre işlenen bir katliamın da dosyaları tozlu raflara kaldırılmış olacak. Biz biliyoruz ki, Sivas’ta devlet gerekli duyarlılığı gösterseydi böylesine bir katliamı eli kanlı zulüm çeteleri işleyemeyecekti. Ancak böyle olmadı, devlet bilerek ve isteyerek seyretti, katiller de ellerini kollarını sallaya sallaya kolluk güçlerinin önünde katliam gerçekleştirdiler.

AKP iktidarı tarihte pek çok acı olayı iki de bir de gündeme getirip tartışma konusu yaparken nasıl olmaktadır da daha dün işlenmiş insanlık dışı bir olayın üstüne gidilmesi konusunda gerekli duyarlılığı göstermemektedir? AKP iktidarı da biliyor ki, Dersim olaylarını gündeme getirir ve tartışırsa hem günümüzün gündemlerinin üzerine gidilmeyecek hem de bir taşla iki kuş vurularak kendisinin dışında bazı kurum ve kuruluşlar istenildiği gibi ateş altında tutulacak ve AKP bu olup bitenlerden kazançlı çıkacaktır. Yani AKP’nin bugüne dek istismar amacıyla gündeme getirip tartışma konusu yaptığı hiçbir konuda tutarlı değildir. Onun istediği kendisine karşı çıkacak olan demokratik kurum ve kuruluşları karşı karşıya getirerek aradan sıyrılmaktır.

Eğer AKP iktidarı söylediklerinde içtenlikli olsaydı on yıldır iktidarda olan bir parti olarak Sivas katliamı konusunda da daha duyarlı davranır, sonuçların bu noktaya gelmesine katkıda bulunmazdı. Bu yüzden de ülkemizde demokratik kurum ve kuruluşlar, tek tek kişiler hiçbir zaman AKP ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan’ın mahşeri hilelerine kanmamalıdır. Bugün AKP iktidarı bütün ilerici, devrimci ve sosyalist örgütlerle tarihi bir hesaplaşma içindedir. Bu hesaplaşmanın ne denli kıran kırana geçtiğini hepimiz görüyor ve biliyoruz. Çünkü AKP iktidarının arkasında uluslararası sermaye çeteleri vardır. Bu yüzden de AKP iktidarına iyimser yaklaşmak demek sözünü ettiğimiz kesimlerin doğrudan kendi iplerini çekmelerinden başka bir anlamı yoktur.

Yarın Sivas katliamının davası görülecek. Böylesine çaplı insanlık suçu işleyenlerin davalarının zamanaşımına uğratılması da en hafifinden bir insanlık suçudur. Bu yüzden de hepimizin beklediği bir zamanaşımı yolunda karar verilirse bu kararı toplum olarak yok hükmünde saymalıyız. Sivas katliamının Alman faşizminin gaz odalarında yakarak işlediği insanlık suçundan hiç de kalır yanı olmadığına göre, Sivas katliamı sanıkları için de zamanaşım söz konusu olamaz olmamalıdır da. Bu yüzden bütün duyarlı insanlar olarak yarın Ankara Adliyesi’nin önünde olmalı ve hep bir ağızdan ortaya çıkacak bir hukuk skandalına geçit vermemeliyiz.

Sivas katliamında rol alanların izini sürmeye devam etmeliyiz. Onların yakasını yargı bıraksa bile bizler bırakmamalı devran döndüğünde de, onların hak ettiklerinin karşılığını bulmaları için kesintisiz mücadele etmeliyiz. İz sürmeliyiz diyorum, çünkü iz sürdüğümüzde göreceğiz ki, Sivas katliamının suçlularının çoğu bugün AKP içinde siyaset yapmaktadırlar.

Soruyoruz kim bindiği dalı kesmek ister?

AKP birlikte olduğu çevrelerle niçin ilişkisini kessin?

Daha dün Fethullahçıları kasteden Hüseyin Çelik biz kendi yandaşımızı niçin karşımıza alalım gibisinden bir yaklaşım sergilemedi mi?

Evet, bizde at at, kediye de kedi denir. Dolayısıyla da AKP’in Sivas katliamı suçunda da suçu sabittir. Sivas katliamının izini de doğru sürmeli, sorumlularını bulup çıkarmalı, zamanaşımına falan pabuç bırakmamalıyız. Bırakmamalıyız ki, böylesi insanlık dışı suçlara yönelecekler bir daha değil böyle bir suç işlemek akıllarından bile geçirmeye cesaret edemesinler.

Ya duyarlı kamuoyu olarak bunların karşısına dikilecek, adaletin sağlanmasını sağlayacağız ya da gözyaşı dökmeye devam edeceğiz.

Hepsi bu, seçim sizin.