SINIF BİLİNCİ ve SINIFSAL ÖFKE

Yazan: Turgut Koçak 9 Kasım 2022

İşçi sınıfı bilinçlendikçe önünü daha iyi görür hale gelir. Ancak bu yetmez aynı zamanda da mücadele için harekete geçmesi gerekir. Harekete geçtiğinde ise diyalektik olarak sınıf bilinci ve sınıf öfkesi öyle bir bütünleşir ki işte bu saatten sonra işçileri emekçileri kimse durduramaz. Sel olup akar, önündeki bentleri yıkıp parçalar.

Sınıf bilinci ve eylemliliği arttıkça karşılaştıkları engellemelerle birlikte öfkesi de doğal olarak artacaktır. İşte tam da o andan başlayarak işçilerin sınıf bilinci ve eylemliliği işçi sınıfına en yakın katmanları daha çok olmak üzere hemen bütün sınıf ve katmanlar üzerinde etkisini gözle görülür hale getirecektir. Ki bu durum politik anlamda bir yandan hem öğretisel hem de eylemli olarak öncü konumda olan işçi sınıfının çevresinde çemberler oluşmasını sağlayacak, amaca giden yolda bulunan tüm engellerin aşılmasını da kuşku yok ki kolaylaştıracaktır.

Şunu söylemek isteriz ki işçi sınıfının her bakımdan sıçrama gösteren bu görünümü politik, kültürel, ahlaki, estetik ve hukuksal olarak da tüm diğer toplumsal etkinlik alanlarında da kendisini duyumsatacak diğer katmanlar arasında her bakımdan yayılan hem bir içeriğe hem de bir niteliğe ulaşacaktır.

Bu konuyu irdelerken şu gerçeği asla gözden ırak tutmamalıyız. İşçi sınıfı her anlamda sınıf siyasetini, sınıf kültürünü, ahlakını, yeniden yeniden üreterek yaşamın içinde yaşam bulmasını sağlayacak ve ancak o zaman yukarıda belirttiğimiz noktalarda etkili bir üstünlük sağlayarak sınıf mücadelesinin bütün karmaşıklığı ile önümüze öyle bir ışık tutacak ki ne hedefi şaşıracağız ne de amacımıza giden yolda yerine getirilmesi gereken görevlerimizi…

Evet, üretim araçlarına el konulması, mülksüzleştirme başat görevlerimiz arasındadır. Bu konuyu hiçbir zaman atlayamayız ancak bu hedefe doğru giderken önümüze çıkacak olan, çalıların, çırpıların ve de dikenlerin de temizlenmesi gerekecektir. Örneğin demokratik hak ve özgürlükleri hiçe sayan faşizan uygulamalara karşı demokrasi mücadelesi, yığınların yüksek düzeyde sömürülüp kıpırdayamaz hale getirilmesini engellemek için ekonomik mücadele, burjuva ahlak ve kültürüne karşı kendi ahlaki ve kültürel üstünlüğümüzü sağlamak için çetin bir ideolojik ve eylemli bir mücadele yürütülmesi asıl amaca bağlantılı olarak yürütülmelidir ki işçi sınıfı ve bağlaşıkları için bir okul işlevi görecek olan bu mücadelenin çarkları daha da hızlı dönerek amacına ulaşabilsin. Mücadele içinde çıkarılan dersler ve deneyimlerle birlikte yenilmez, bileği bükülmez bir mücadele ordusu yaratmak olası olsun.

Şimdi toplumun her bir katmanından kimseler kendi geleceklerinin yaşanır olmasını isterlerken diğerlerini çiğneyip geçmeleri gerektiğini pek düşünmezler. Yani işin içinde gemisini kurtaran bir kaptan öyküsü vardır. Ancak işçi sınıfı üretimdeki yeri itibari ile duygusal olarak kendisi için sınıf olma düşüncesine en yatkın kesimdir. Bu yüzdendir ki bilinçlenip hak arama isteği, sonucunda da siyasallaşması kolayca sıçrama gösterecek bir olgudur.

Buradan yürüyerek söylemek isteriz ki işçi sınıfındaki politik bilinçle birlikte kültürel, estetik, ahlaki vb. deneyimlerinin de göreceli bir paya sahip olduğunu göz ardı edemeyiz. Sınıf denildiği zaman aklımıza sadece bir kavram ya da kategori gelmez. Çünkü sınıf gerçek bir toplumsal ilişki olarak karışımıza çıkar. Sınıf gerçeğidir ki nasıl yaşadığımızı da gözlerimizin önüne serer. Acılarımız, sevinçlerimiz, gururumuz, açlığımızı ve yoksulluğumuz, isteklerimiz ve sınıf kinimiz yaşadığımız somut gerçeklerdir ve de deneyimlerle bilincimize kazınan şeylerdir.

Ülkemizde Soma’da, Karaman’da, Amasra’da ve de pek çok iş yerinde yaşanan iş cinayetleri sonucunda işçilerin dışa vurduğu öfkeyi ve sınıf kinini görmeye çalışalım bakalım neler göreceğiz? Yaşanılan bu olaylar sonrası nasıl bir ruh hali ortaya çıkmakta akıl yormamız gerekmiyor mu? Evet, işçilerin başına bütün bu yaşananlar geliyorsa işçi oldukları içindir. Birilerinin söylediği gibi ne fıtrattır ne de yazgıdır. İşte bunlar işçi sınıfının bilinçlenmesini sağlar fakat yetmez, bu tür belalarla işçiler karşılaşmamak için harekete geçerler ve mücadele ederlerse şurası kesindir ki hem bilinçlenme hem de hareketle birlikte işçilerin politikleşmesi sıçramalı bir gelişim gösterecektir.

Sonuç olarak ne sınıf kini tek başına bir şey ifade eder.

Sınıf kini politikleşmeyi sağlamalı, duygusal bağlanmalarsa bilinçle buluşarak zapt edilemez, önünde durulamaz bir sele dönüştürülmelidir ki sonuç alıcı olunabilsin…