SINAV

Yazan: Turgut Koçak 21 Haziran 2020

Dün ve bugün sınavlar yapılıyor. Yüz binlerce çocuğumuzun bir anlamda geleceği belirlenecek.

Eğitimden iyice elini ayağını çekmeye çalışan devlet yine de eğitim alanında en büyük piyasacı diyebiliriz. Piyasacı diyorum çünkü AKP ve saray iktidarı eğitim herkesin anayasal hakkı iken bu hakkı neredeyse paran kadar eğitim al anlayışına çevirdi.

Anneler, babalar biliyorlar ki kendi çocuklarının geleceği iyi bir eğitimden geçmektedir. Bu yüzden de eğer insanlar altından kalkacak gibiyseler çocuklarını özel okullara gönderiyorlar. Çünkü o okullarda özel okul sahipleri isteseler de canlarının istediği gibi eğitim yapamazlar. Oysa devlet okulları öyle mi? Derslikler yetersiz, öğrenci sayısı alabildiğine fazla öğretmen ise yetersiz. Üstelik de onca öğretmene gereksinim olduğu halde bir türlü öğretmenler atanamıyorlar bu yüzden de derslerin çoğu boş geçiyor. Bu oran taşrada çok daha fazla.

Hani bütün bunlar yetmiyor ya okullarımız din ile kandıran bir iktidar tarafından neredeyse dini eğitim yapan okullar haline getirildi. Temel derslere din eğitiminden sıra bile gelmiyor. Bazı yaşamsal dersler ise çoktan müfredattan kaldırıldı bile. İktidar onca tedbire karşın yine de durumundan emin olmadığından imam hatip okullarının hem olanaklarını artırıyor hem de bu okullara sağlanan olanaklar normal okullardan daha fazla.

Ders programları ise bir facia. Yılda birkaç kez yapılan değişiklik yüzünden öğrencilerin feleği şaşmış durumda. Devlet okullarına gitmek zorunda kalan milyonlarca çocuğumuz diyebiliriz ki adeta cezalandırılmakta, okula girerken neyse çıkarken de tamtakır kuru bakır olarak çıkıyor çünkü iktidar böyle istiyor. Bununla birlikte çocuklarımız yine de eğitim almaktan başka umarları olmadığından kırıp döküyorlar dersane, özel ders şu bu boğazlarından arttırılanlarla eğitim alarak sınav yarışına katılıyorlar. Bu sınav yarışı yüzünden diyebiliriz ki hem anne ve babalar hem de öğrenciler çok büyük stres içindeler.

Şimdi bu kötü duruma üstüne üstlük bir de virüs salgını eklendi mi, gel de çık işin içinden nasıl çıkarsan.

Kimileri uzaktan internet yoluyla eğitim açığının kapatılacağını savunarak bu işe giriştiler fakat kimse bilmiyor ki öğrencilerin bu olanakları var mı? Birkaç kez özel okulların verdiği dersi gördüm, bazıları önemli ölçüde başarmış. Başaran özel okullardan birisi de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kolejleri. Hani, düşünüyorum da insan bir kıyaslama yapar ve devlet okullarıyla kendi okulunun arasındaki farkı görür de hiç değil vicdan azabı çeker. Söyledik, devlet okullarına giden öğrencilerin internetten izleyecek olanakları yok. Özel okullarda eğitim görenler zaten bu işi başaracak aileler.

Uzatmayalım dün ve bugün çocuklarımız hem de virüs salgınına karşın, sınava girdiler. Basının anlattığına göre gerekli önlemlerden yoksun bir durum var. Bununla birlikte çocuklarımız bu koşullarda sınav kazanacaklar. Daha alt sınıflar liseye gidemezlerse imam hatip okullarına gidecekler. Üniversite sınavlarına girenlerse memlekette üniversite mi yok, sayısına bereket bir sürü işe yaramaz yeteneksiz ve yetersiz eğiticilerin elinde üniversite bitirseler de bir işe yaramayacaklar. Ve zaten bu üniversitelerin çoğu dolgu üniversitesi. Bu yüzden de ülkemizde AKP eliyle 18 yıl içinde eğitim bitirildi, çocuklarımızın geleceği karartıldı. Bu süreç içinde Allah için bir tane iyiye giden bir şey olmaz mı?

Evet, iddia ediyorum AKP ve saray iktidarının bu da iyi diyeceğimiz bir tane yaptığı bir şey yok.

Uzatmayalım, dün Baro üyelerinin yürüdüğü eyleme Erdoğan demediğini bırakmadı.

HDP yürüyüşü zaten saldırı yağmuru ile karşılaşıyor.

Her şey kötü, iyi olan bir şey yok çünkü kapitalist sömürü düzeninin merkezinde insan yok. Bir avuç haramzade kazansın, ayakta dursun da gerisi hikaye diyen bir iktidar var.

Bu iktidarın üfürükleri yüzünden Hanımlar, beyler bu ülke battı batı…