Yazan: Turgut Koçak 4 Şubat 2015
Burhan Kuzu’nun soyadı kuzu da kendisi kuzu gibi mülayim bir adam değil. Burhan Kuzu Anayasa Profesörü de, bildiğiniz cinsten ne hukukçu ne de Anayasa profesörü. AKP iktidarının hukuk dışı uygulamalarının hiçbiri adamın üzerinde en küçük bir etki yapmıyor. Baskılar sürekli arttırılıyor, demokratik hak ve özgürlükler budana budana kuşa çevrilmiş, adam hâlâ Türkiye’de hukuk mukuk var sanıyor. Recep Tayyip Erdoğan istiyor ki, her türlü güç kendisinin elinde toplansın.
Astığı astık, kestiği kestik bir yetkiye sahip olayım diye, Türk tipi başkanlık sistemi neyse ona geçelim diyor. Burhan Kuzu,bir Anayasa profesörü olarak bu istek ve uygulamalarda en küçük bir antidemokratik durum göremiyor ve Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini eleştirip diktatörlük diyenlerin gırtlağını içimden sıkmak geliyor diyebiliyor.
Bütün bunlar birileri için ne kadar doğal değil mi? Sen polise yargısız infaz yetkisi vereceksin, salt bu yüzden telafisi olanaksız şeyler yaşanacak. Araç kiralayanı her ne hikmetse fişleyeceksin, fişleme mekanizması olağan hale getirilmiş olacak, atkı, poşu, gaz maskesi takana 3 yıl cezayı basacaksın sonra da her şey güllük gülistanlık olacak. Hakim kararı olmadan dinleme süresini 48 saate çıkaracaksın, havai fişek ve sapan için 4 yıl ceza keseceksin oh ne âlâ her şey yasal kılıfına uydurulmuş, demokratik demokratik yuvarlanıp gideceğiz. Mala zarar tazminini yurttaşa çıkaracaksın, polisin arama yetkisi sanki azmış gibi arttıracaksın da arttıracaksın sonra da çıkıp polis devletine hukuk devleti demeye kalkacak ve gırtlak sıkmak için ellerin hazır bekleyecek. AKP iktidarı ile birlikte yargının neye çevrildiğini gördük görmesine ya, bir de polise savcılık yapma görevi verirsen vay yandı keten helva ki ne yandı. Ya karakolların evlere taşınmasına ne buyurulur?
Bırakalım Burhan Kuzu’nun Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasından sonra neler olacaklarla ilgili söylediklerini, AKP’nin sözümona güvenlik yasası adı altında yasalaştırmak istediği yasalar diktatörlük uygulamaları değilse nedir?
Artık Burhan Kuzu bunun için sıkı polis devleti uygulaması mı der, yoksa özgürlüklerin teminat altına alınması mı bilemeyiz ama bunların iyice haritayı, pusulayı şaşırdıkları gün gibi ortada.
Hani sen iyice şirazeden çıkabilirsin, bizler de şirazeden çıkanlara karşı ne yapılıyorsa onu yaparız. Yani CHP’nin dünkü Grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdarolu’nun dile getirdiği gibi siz meşruluğunuzu yitirirseniz, bizde o zaman direnme hakkımızı kullanırız. Yani sizin anlayacağınız öyle her canınız istediğinde gırtlağımıza yapışırsanız karşılığını da görürsünüz. Hem siz nasıl oldu da hukuk fakültesini bitirip Anayasa Profesörü oldunuz? Sizin savunduklarınız bir aşiret devletinde bile geçersizken, kalkmışsınız diktatörlüğünüzü sürdürmek ve sesimizi kısmak için gırtlağımıza yapışıyorsunuz?
Bu ülkenin bütün yurttaşları bilmeli ki, AKP’nin gerçek niyeti çok kötü çok. Bugüne kadar yetersiz de olsa kazanımlarınızın hepsi elinizden alınacak, bir yurttaş hukuku içinde ne haklarınızdan ne özgürlüklerinizden ne de isteklerinizden söz edemeyeceksiniz. Bu yüzden de Burhan Kuzu gibilerin söylediklerine iyi kulak vermenizi öneririz. Hani bir söz vardır, yol yakınken dönün, ya da zararın neresinden dönerseniz kârdır diye. AKP ne yol yakınken dönecek durumdadır ne de zararın neresinden dönülürse kârdır diye düşünecek durumu. AKP iktidarı din devleti kurmak istemekte, bunu da ancak her türlü hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasıyla olası olduğunu düşünmektedir. Bu yüzden de baskıcı ve faşist anlayışa can simidi gibi sarılacaktır.
Burhan Kuzu’nun söylediklerinden bir kez daha anladık ki, sizler yurttaş olmaktan çıkarılıp ümmet toplumuna dönüştüğünüzde gırtlağınızın sıkılmasına bile şükreder konuma gelebilirsiniz.
Eğer gerçeği anlamak istiyorsanız Ortadoğu’da El Kaide, El Nusra, IŞİD, Müslüman Kardeşler ve benzeri terör örgütlerinin yaptıklarına bakın, Hanya’yı da Konya’yı da görmekte zorlanmayacaksınız derim…