SEÇİMLERE HAZIR OLMAK LAZIM AMA

Yazan: Turgut Koçak 27 Mart 2022

Burjuva demokrasisini göklere çıkarmamak lazım. Çünkü burjuva demokrasisi denilen şeyin elinden seçim olayını da alsanız geriye elinde demokrasi namına hiçbir şeyin kalmadığını görürsünüz. Seçimler onlar için bir gerçekmiş gibi gösterilse de bizim için sadece ve sadece yalan rüzgârından ibarettir. Çünkü seçimleri kimin kazanması gerektiğine ayarlıdır. Çünkü bu yolla hemen hemen sistemi değiştirmek olanaksız gibidir. Bununla birlikte kimi komünist ve işçi partileri sanki gerçeği hiç bilmiyorlarmış gibi zaman zaman seçimi olduğunun çok üstünde abartırlar. Öyle ki bazı partiler bu yüzden seçimlere girme hakkını kazanmak için olağanüstü bir güç harcamakla kalmazlar bu yöntemle birbirlerine üstünlük bile taslarlar.

Seçimlerle ilgili kimileri bizim için önemli olan seçim değil sınıf mücadelesidir dese de bu yaklaşımın içine serpiştirilen bir sürü sihirli sözcük ve eylemle bir de bakarsınız ki seçimler çoktan öne geçmiştir fakat yine de bakılır ki terazinin kefesi biraz kaymış şöyleydi, böyleydi denilerek düzeltilmeye çalışılır. Oysa kimi partiler ne edersek parlamentoya milletvekili göndeririz diye kafa yorarken bazıları da aday gösterme kampanyaları bile yaparlar da yine de şakülleri kaymamış olur. Oysa olağan davranılsa ve denilse ki burjuva partilerinin her konuda karşılarında olacağız sorun bizim için kalmaz. Ama biz yine de dostlarımızı sadece uyarır ve verdikleri emeği önemseriz hepsi bu.

Burjuva partileri için seçimlerin önemi ve seçimlere verilen önem şaşırtıcı olmamalıdır. Nedeni de şu; ülkeyi yönetmek için ellerinde meşruiyet anlamında tek geçerli silah seçimlerden ibarettir ki o bile bin bir hile ve baskı yöntemleriyle gerçekleştirilir. Bizim açımızdansa durum farklıdır, bizler toplum katında kendimizi sınama fırsatı buluruz o kadar. Durum bu olunca da seçimleri biz bu maddi gerçeklik çerçevesinde önemseriz.

Hani bazı kapitalist ülkelerde seçimlere baktığınız zaman seçimlere katılımın giderek düştüğünü görüyorsunuz. Hele ileri kapitalist ülkelerde neredeyse seçmenin yarısı sandığa gitmiyor. Geri kalan kitlelerse seçimi önemsemiyor bile. Bu yüzden de sonucu belirleyen seçimlerde seçmen iradesi falan olmuyor. Seçimlere katılan daha organize olmuş sistem partisi iktidar olmayı başarıyor

Bu durumda üstünlüğü belirleyen şeyse maddi zenginlik oluyor. Bunun yanına bir de yukarıda söylediğimiz gibi organize olmayı da kattığınız zaman sonuç az bir oyla belirlenmiş oluyor.

Sosyalistler için seçim sonucu belirlemez. Bu yolla iktidar bile olunamaz çünkü bütün kurum ve kuruluşlar kontrol altına ancak ve ancak devrimle olabilir. Yalnız bir şey var ki gerek sınıf mücadelesi ve gerekse yığınların politik duyargaları seçim zamanlarında daha açık olacağı için örgütlenme bağlamında da bir sıçrama yakalanabilir. Toplum seçim dönemlerinde üst noktada politikleştiğine göre biz sosyalistler de bu ortamdan en üst düzeydi yararlanmak için çaba harcarız. Yani konu bizim açımızdan hak ettiği ölçüde bir değere sahiptir.

Öteden beri sol ve sosyalist hareketler bu konuda birbirlerini eleştirmeye çok bayılırlar. Seçimler söz konusu olduğunda hemen herkes seçimlere girmek ve seçimler sırasında çok fazla emek harcayarak göbek çatlatırlar ama yine de birisi ötekine göre daha seçimci ya da ne bileyim parlamenteristtir. Tavır böyle konulur. Yetmez, bazılarının ne reformistliği ne de sağa olan açılımları bırakılır. Koltuk sevdası bile birine göre diğerinin teslim bayrağını çektiği çekiciliğe nedendir.

Seçimler olduğunda tam yirmi yıldır halkın ensesinde boza pişiren AKP ve saray iktidarının yıkılması büyük olasılıktır. Doğal olarak bu iktidarın karnesine baktığımız zaman baskı, zulüm, dini devlet anlayışı, faşist baskılar ve sömürünün en yüksekten gerçekleşmiş olması bu iktidarın doğası gereğidir. Zaten yaşadıklarımız da söylediklerimizi açıkça anlatmaktadır. İşin burasında bizlere düşen görevin önemli olduğuna işaret ediyoruz fakat başka bir düzen parti ya da partileriyle iktidar değişikliği çok önemli bir ortam yaratmaya hiçbir zaman yetmez.

Bugün sermaye kesiminin önemli sayacağımız bir kesimi at değiştirmek istemektedir. Sermaye AKP ve saray iktidarından alacağını almış, artık bu iktidara daha fazla gereksinimi kalmamıştır. Çünkü bu iktidarın sermaye açısından da yarattığı ortam güvensiz bir hale gelmiştir. Dolayısıyla sermayenin günli limanlar gereksinimi olduğu için başka partilerin seçenek olarak gündeme gelmesi şaşırtıcı değildir. Ancak sistemi köktenci bir şekilde değiştirmek isteyen sosyalist partiler seçim yolu ile işbaşına gelme şansları olmadığı gibi bu yönde kafa patlatmak da aptalca bir yaklaşım olur. Eh o zaman geriye sınıfın üst düzeyde örgütlülüğü ve sınıf mücadelesi ile iktidar değişikliği söz konusu olur ki bu gerçeklik hiçbir zaman akıldan çıkarılamaz. Çıkarılmamalıdır da.

Hemen birçok konuda aday gözüken partilerin durumu emperyalizme cepheden karşı olmadıkları hatta Ukrayna sorunu ile birlikte açığa çıkmıştır ki muhalefet emperyalist kampa iktidardan da daha yakın durmaktadır. Bugünlerde son çıkarılan Diyanet akademileri hakkında yasa ile birlikte anlaşılmıştır ki muhalefetin laiklik çok da derdi değildir. İktidara geldiğinde ise kamucu bir politika izleyeceğini gösteren hiçbir işaret de yoktur.

Somut duruma baktığımız zaman sosyalist sol ya seçimlere girmek için girecek ya da başka yollar arayarak kendisini bekleyen bir sürü tuzağa çekilmesi olası olacaktır. Bu konuyu ciddi ciddi düşünmek zorundayız. Evet, faşizme karşı demokrasi güçleri birbirleriyle ortak davranmalı ve birlikte yürümelidir ama içinde bulundukları bataklık ortamını da iyi analiz ederek gerçekleştirmelidir yapacaklarını…

Bazıları durumu şöyle değerlendirebilir. AKP iktidardan gidince yerini alacak olan partiler sistemi daha da bir pekiştirebilir. Bu konu da bize göre sakattır. Eğer durum buysa en gerici, en faşist burjuva iktidarları biz düzeni değiştirinceye kadar kalabilirler. Öyle ya kapitalist sistemin sağlamlaştırılmasındansa her an yıkılacak gibi durması bizim açımızdan daha iyidir diyeceğim de bu yaklaşımın da asla doğru bir yaklaşım olmadığını altını çize çize söylemek isterim.

Sonuç olarak; sınıf mücadelesini önemsiyoruz. Seçimleri de olması gerektiği kadar önemsiyoruz diyelim.

Ama biz sosyalistiz değil mi?

Sistemi köktenci bir şekilde değiştireceksek hangi adımı atarsak atalım aklımızdan bu gerçeği çıkaramayız…