Yazan: Turgut Koçak 25 Haziran 2024
CHP beyhude turlarından birisin daha gerçekleştirdi. Dün Mehmet Şimşekle görüşüp isteklerde bulundular ama Mehmet Şimşek bu istekler karşısında bir adım bile geri adım atmayarak topluma vergi yöntemleri ile kesilecek acı reçeteyi sonuna kadar savundu. Peki, sonucun böyle olacağını bilmiyorlar mıydı da CHP’liler bu beyhude turlarının arasına Mehmet Şimşek’i de alarak yanlış hesabın Bağdat’tan döneceğini bile bile bu görüşmeyi son tartışmaları da dikkate alıp kesecekleri yerde devam ettirdiler?
CHP yerel seçimlerde AKP’yi sollayarak birinci parti çıktı. Eh “değişimci” yönetim başarılı gibi gözüktüğü için halkında kendilerinden istekleri olacağını düşünerek hemen harekete geçerek mış gibi yaparak ziyaretler başlattı. Bu ziyaretine Erdoğan’la başladı Bahçeli ile devam etti. Erdoğan’a görüşmelerinin resmi bir açıklaması yapılmadı ama konuşulanlar orasından burasından tırtıklanarak yine de kamuoyu ile paylaşıldı. CHP’nin isteklerini kaleme döktüğümüzde bunların hiçbirine bu da olur denilerek olumlu yanıt verilmedi ama CHP’liler yine de umutluydular. Artık işin ikinci ayağına geçebilirdi geçildi de.
Bahçeli ile görüşülmeden önce bir de baktık ki Bahçeli zehir zemberek açıklamalar yapıyor. Bahçeli’yi diğer MHP yöneticileri de izlemekte gecikmedi. Hem CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e akla gelen şey söylendi hem de CHP. Görüşme burada kesilmeliydi ama yine de Özgür görüşme isteğini geriye çekmedi ve gitti Bahçeli ile görüştü. Bu arada bu görüşme ile ilgili Bahçeli tabi görüşülecek ülkenin yumuşamaya ihtiyacı var kabilinden mırın gırınlar ettiyse de turpun büyüğü heybede idi sonrasında da Bahçeli sadece Özgür Özel ve partisiyle eleştirisini sınırla tutmadı işin içine Erdoğan’ı da soktu. Oraya de bir şeyler söylendikten sonra Erdoğan’ın tutumundaki değişiklik Bizim CHP’yi ziyaretimiz hazmedilemedi şeklinde oldu. O da Özel ve CHP’ye attı tuttu.
CHP yüzsüz aşık gibi ötelendikçe daha da ısrarcı kesildi. Bu ısrarının son görüşmesini de böylelikle Mehmet Şimşek’e yapmış oldu. Mehmet Şimşek Erdoğan’a karşın bir karar alamazdı bu biliniyor ancak bu kez ekonominin kırılıp dökülüp kurtarılması istendiği için Mehmet Şimşek’e saraydan izin çıktığı için Şimşek de CHP’nin isteklerinin bir tanesine bile olumlu yanıt vermeyin bildiğini okuyacağı yönünde kavi durdu.
Peki, CHP bunu bilmiyor mu, niye böyle bir yol izliyor?
Dünkü yazımızda konuyu biraz irdeledik ama kısaca özet sunmakta yarar var. Bir kez CHP Batı’nın izinden ayrılamaz. Gündeme NATO gelse CHP’nin tavrını merak edenler var mıdır bilemem de kesinlikle ağırlığını Batı’dan ve NATO’dan yana koyar. Buradan ne sonuç çıkarmamız gerekir diye soruyorsanız söyleyelim. Batı ve NATO demek sermaye güçleri demektir. Bu yüzden de CHP’nin başlattığı bu politika gerçekte sermaye güçlerinin istediği şeyler oluğu için CHP kazanan parti gibi durmaktan çok sermayenin kendisinden istediği şeyi yapmaya canı gönülden inanmış olduğundan fikri neyse zikri de o şeklinde olmuştur yaşadığımız şeyler.
Seçimi kazana ve birinci parti olan CHP bu durumda kazançlı çıkması gerekmez miydi de gidip kaybetmiş olan AKP ve saray iktidarını kazandıran bir politika izlemektedir. Siz birinci parti olduğu halde değişen gerçeklik karşısında niye CHP erken seçimi ağzına bile alamamaktadır da topu halkımıza atmıştır? CHP, erken seçimi istese belki de yine birinci parti olacak ve iktidar koltuğuna oturacak ama onun birinci görevi iktidar değil ki birinci görevi AKP ve Saray iktidarının içine düştüğü durumdan kurtarılması. Kurtarılmalı ki AKP iktidardan giderken ve gittikten sonra hesap sormak isteyenlerce ortalık karışmasın aman aman sermaye sistemi kapitalizm yeter ki zarar görmesin.
CHP’nin bugünkü politikasını böyle anlamak gerekir. Çünkü CHP sistemin zarar görmesini hiçbir zaman istememiş bir partidir bu anlamda da bu tavırda 22 yıldır ağır suçlar işlemiş olanların da kurtarılması gerektiği düşüncesindedir.
Buyursun devam etsin Özgür Özel Başkan. Bakalım birileri ona Arefeyi görmeden bayramı gösterecekler mi? Yaşayıp göreceğiz.