Yazan: Turgut Koçak 8 Nisan 2022
İktidar hiçbir değer tanımadan yalana sarılarak algı yaratmaya çalışıyor. Ülkede ekonomik yıkım falan yok. Halk aslında bolluk ve bereket içinde mutlu-mesut yaşayıp gidiyor fakat bazı dış güçler ve onlara yataklık eden işbirlikçiler yok mu onlar her şeyi bozuyor. Ve zaten şu Rusya-Ukrayna savaşı yüzünden Avrupa bile perperişan. Bizde de ufak tefek sorunlar var fakat her şey düzelecek durumda.Üstelik iktidar çıkmayan Karadeniz doğalgazını evlere vermek için bilmem kaç tonluk vanayı bile yerine yerleştiriyormuş. Gördüğünüz gibi iktidarın yalan ve gafleti halkın gözünün boyanması ve uyutulması üzerinden yürütülüyor.
Kin ve nefret tohumları ortalığa ekilip duruluyor. İktidar bunun için aklına ne gelirse kullanmaktan çekinmiyor. Diyarbakır’da bazı PKK’lıların anneleri HDP önünde devlet desteği ile nöbet tutmaya devam ediyorlar.
Eren Bülbül’ün annesi üzerinden CHP’ye karşı kumpas kuruluyor. Geçmişte ne yaptığı bilinen Bahçeli yine sahnede. Her gün halkımızı birbirine kırdırmak için ağdalı açıklamalar yapıyor.
Yani özetle pili bitmiş iktidar sürekli olarak tehlikeli sularda yüzerek şiddet ortamına zemin hazırlıyor. Bu yönde iktidar için her yol geçerli. Ülkede demokratik ortam olsun dikkate bile alınmıyor. Örneğin, Erdoğan öyle sözler ediyor ki Macaristan’da yapılan son seçimlerin sonuçlarını bile kendinden yana yontuyor. Victor Orban nasıl seçimleri kazanmışsa kendisinin de kazanacağı yolunda açıklamalar yaparak muhalefete karşı söylemediğini bırakmıyor. Sert olmanın yüz yuduğunu ve itibar gördüğünü sanıyor fakat altı üstü boş şeyler söylemekten de çekinmiyor. Bütün bunlara karşın dün de yazdığımız gibi Macaristan’daki ekonomik duruma hiç mi hiç bizim ülkemizdeki ile kıyaslamadan aklınca kendisi için pay çıkarıyor.
Bütün bunların yanında işlerin düzeleceği, önümüzdeki yaz döneminde rekor düzeyde hububattan verim alınacağına dair yalanlara da devam ediliyor. Tamam, bu kış yağmur yağdı. Kış kuraklığı pek olmadı ama bahar ve yaza doğru yaşanacak kuraklığın nasıl bir sonuç yaratacağı biliniyor mu? Üstelik çiftçimiz tarlasına gübre, parası olmadığı için ilaç bile atamamışken rekor düzeyde ürün alınacağı nereden çıkarılıyor.
Bilindiği gibi ülkenin İç Anadolu Bölgesi tahıl ambarı sayılır. Son zamanlarda kum fırtınasına benzer bir fırtınanın tarlalarda yarattığı zarardan bu iktidar haberdar mıdır acaba? İktidarın ortaya koyduğu tüm veriler yalan ve yanlışla dolu. Bir söyledikleri bir söylediklerini tutmuyor. Önceki söylediklerini unutup daha yeni söylemişler gibi bir havadalar ama insanların belleği var. En sıradan insanlar bile bu yalanları yutmuyor artık. Yutanlar ise belli. Her koşulda iktidara yakın durmaya yeminli küçük bir azınlık. Azınlık diyorum gerçekten de öyleler. Çünkü insanların üzerinden baskıyı, korkuyu ve bazı endişeleri alın bu iktidarın elinde bir şeyin kalmayacağını kesinlikle göreceksiniz.
İşte bu yüzden yalana sarılıyorlar. İşte bu yüzden yalanla peynir gemisi yürütmeye kalkışıyorlar. İşte bu nedenle seçim kanununu değiştirdiler. Eşit ve adil bir seçim istekleri olsa bu yöntemlere başvurmazlar elbette de başka yolları da yok. Yalan alışkanlıkları olmuş diyeceğim de değil arkadaş değil. Bu sistem öyle bir sistem ki başka türlü sürdürülemez. Kapitalizm yalansız iş göremez, yalansız halkın olurunu alamaz. Bu iktidar da böyle. Yalansız tek cümleleri yoksa eşyanın doğası gereği bu böyledir. Ha bir de dinle kandırma işi başka türlü işletilemez. Yalan söylenecek ki yığınların gözleri kör, kulakları sağır olsun ki söylenen yalanı yığınlar gerçekmiş gibi algılasın. Bu yüzden laiklik rafa kaldırılmak isteniyor. Allah’la kandırmak için din yaşamımızın belirleyicisi olsun davasındalar.
Özetle iktidar hemen seçim yapacak yapmasına da paçası yemiyor. Bu yüzden de şimdilik seçim provaları yapılıp duruluyor. Ancak bir de bakmışsınız kendinizi seçim ortamında bulmuşsunuz.
Bu iktidardan her şey beklenir.
Unutmayın bu iktidardan her şey beklenir…