Yazan: Turgut Koçak 8 Nisan 2015
Gece gündüz HDP’nin ne kadar demokrat olduğu ile ilgili olarak güzelleme düzen ve kendilerine aydın diyenleri ne yazık ki, listelerde göremedik. Gördüklerimizi de seçilecek sıralarda göremedik. Listeler ortaya çıktığı zaman gördük ki, partiye kim ne kadar oy getirir, arkasında hangi aşiretler vardır gözetilmiş. Yani sözün özü her tarafa laf yetiştiren hık deyici takımına her ne hikmetse alan bırakılmamış. Aydın Çubukçu bile Ankara’da 2. bölgeden üçüncü sırada. Peki, birinci sıradaki aday kim o zaman? Mahmut Menduh Uyan. Dev-Yol’un merkez yöneticilerinden olup 5 yıl dağda gerilla komutanlığı yaptığı söyleniyor. Kendisiyle ilgili Dev-Yol’cu arkadaşlardan epey övücü sözler işittik.
Eğer HDP barajı geçerse seçilebilecek yerlerden aday gösterilenler ise bizi şaşırtmayan isimlerden oluştu. Yani sizin anlayacağınız en çok demokrasi sözü edilen bir partide aday belirleme öyküsü de demokrasi sözcüğü ile ne kadar örtüştü diye sorarsanız bu sorunun ne yazık ki olumlu yanıtını bulamayacaksınız. Ankara 1. Bölge birinci sıra adayı Sırrı Süreyya Önder’e gelince bizi en çok şaşırtan isim de Önder oldu. Çünkü Önder’in Ankara’da seçilme şansı diyebiliriz ki neredeyse sıfır. Önder, her ne hikmetse memleketi Adıyaman’dan aday olmayıp kalktı Ankara’dan aday oldu. Oysa ne söylemişti Sırrı Süreyya Önder? “Adıyamanlıyım, Türküm, tedavi görüyorum.” Ne diyebiliriz Ankara adayı olması belki de tedavisi sürdüğü içindir. Ha bir de Ankaralıların artiste meraklı olmadığı da iyi düşünülmemiş ve Önder Ankara’dan aday gösterilmiş. Ne bileyim belki de kendisine “senin sırrın bitti” denilmek istenmiştir kim bilir?
AKP adaylarına gelince konuşmaya bile değmez. Aday listesinin oluşmasında anlaşılıyor ki, Recep Tayyip Erdoğan neredeyse belirleyici olmuş. Damadından, en yakınında yer alan yiyici ve hık deyici takımına kadar bütün isimler seçilecek yerlerden listeye girmişler. Bu durumda Başbakanlık koltuğunda oturan Ahmet Davutoğlu’nun ne fonksiyonu olmuştur diye soruyorsanız, ne diyelim onun da vardır bir işi. Rıfat Ilgaz’ın bir şiiri geldi aklımıza. Ne diyordu Rıfat Ilgaz şiirinde: “Benden geçti mi demek istiyorsun / Aç iki kolunu iki yanına / Korkuluk ol” Davutoğlu’nunki de o hesap bostan korkuluğu olmak işte.
Yani anlayacağınız bu seçimlerde de sosyalist sol temsil edilmiyor diyebiliriz. KP seçimlere gireceğini açıkladı. ÖDP seçimlere katılmayacağını ve Haziran bileşenlerine yakın duracağını dile getirdi. Seçimlere girmek bir şey ifade etmiyor demiyoruz ama sosyalist solun her defasında etkisiz bir şekilde toplum önüne çıkma halini de yerinde görmüyoruz. O zaman bu seçimler bir bakıma faşizme karşı, demokrasi düşmanlarına karşı yürütülecek bir mücadele olacaktır diye düşünüyoruz. Var olan koşullara baktığımız zaman faşizme ve demokrasi düşmanlarına karşı en etkili yerde duran ve AKP’yi devirmeye ve iktidar olmaya aday parti ise CHP’dir. Bu seçimlerde CHP’nin desteklenmesi bu bağlamda yaşamsal önem taşıyor. Berkin Elvan’ın ekmek almaya gidip gitmediğinin belgesini soran faşist zihniyetle hesaplaşmak istiyorsak oylarımızı CHP’ye vermeli ve 8 Haziran sabahında güneşli bir güne uyanmalıyız.
Şimdi bu yazıyı okuyan HDP yanlısı pek çok kişi oturup bizim devrimciliğimizi ve sosyalistliğimizi test etmeye kalkacaklar bunu biliyorum. Ancak diyorum ki, bunların bizim devrimciliğimizi test edecek ne solculukları söz konusudur ne de tutarlılıkları.
Her biri kırk örgüt değiştirmiş, dünün solcusu, bugünün milliyetçi ve de dincisi ve de ağa, melle, molla meraklıları bizi test edemez. Kafaları etnik ve inanç üzerinden politika yapmanın ötesine gidemeyenlerin de kendi ayarları ile oynandığı için söyledikleri her sözleri varır Marksizm’in ve Leninizm’in çelik duvarına çarpar ve tuzla buz olur. Yeryüzünde bir tek gerçek Marksistlerin ve Leninistlerin kimseye boyun eğriliği yoktur. Çünkü gerçek sosyalistler kimse ile çıkar pazarlığı yapmazlar. Onları bağlayan bir tek şey vardır o da izledikleri politikanın doğruluğu ve de yanlışlığıdır.
Türkiye sosyalist İşçi Partisi olarak CHP’yi destekliyor oluşumuzun bir tek nedeni vardır o da faşizm mi, demokrasi seçeneği mi?
Biz yanıtımızı verdik.
Burjuva demokrasisi de olsa demokrasidir.
Sizlerin yanıtı nedir bizler de devrimci kamuoyu da bilmek istiyor.
Buyurun yanıtınızı verin…