Yazan: Turgut Koçak 3 Ocak 2020
Öyle görünüyor ki meclisten savaş tezkeresini geçiren AKP ve saray iktidarı çok mutlu. Bazı yandaş gazeteler bu durumu dambul düdük cümle cihana ilan ederek adeta aklımızla alay ediyorlar. Aman efendim neymiş 105 yıl sonra Türk askeri bir kez daha Libya’daymış. Daha önce değindik, geçmişte niçin oradaydık, M. Kemal neden oraya gitmişti değindik ve bunların tarih bilgileri ile de alay ettik. Alay ettik diyorum çünkü bunları ciddiye almak yerine bu cehalet timsalleriyle alay etmek çok daha yeğdir. Ancak onların cehaleti ile alay etmek başka şey, bunların cehaletinin ülkemize açacağı belalar çok daha başka şey.
AKP ve saray iktidarı adına konuşanların Allah için söylediklerinin bir teki doğru olsa neyse ama estikleri, yağdıklarının dipten doruğa hepsi koskocaman bir yalandan ibaret. Niye derseniz Recep Tayyip Erdoğan başta bütün AKP ve saray yetkilileri iki de bir de çıkıp Serrac iktidarını Libya’nın meşru iktidarı olarak ilan ediyor ve BM’nin de bunları tanıdığını söylüyor ya bu yalanın kuyruklusu. Çünkü BM’nin birinden birini tanıması söz konusu değil. Libya’da iç savaş var, üstelik de ülkenin yüzde 76’sını terörist dediği Hafter güçleri kontrol ediyor. Hafter’in arkasındaki güçleri saymaya bile gerek yok. Hani savaş tezkeresi kabul edildi ya işte bu tezkerenin başımıza neler getireceğini yaşayarak göreceğiz. Anadolu’nun kınalı kuzularını savaş alanlarına gönderenler üstüne üstlük bir de onlar üzerinden kahramanlık taslamıyorlar mı gerçekten de böylelerine denilecek söz bulamıyor insan. Yahu sizler bir adım önünüzü de mi göremiyorsunuz?
Omuzlarında Türk bayrağı bulunan katiller Suriye’de kafa koparırken bu adamlar dünyaya nasıl bir mesaj vermek istiyorlar, eğer aklınız varsa tarttınız mı?
Yarın Libya’da yaşanacak olan kapışmalarda aynı görüntülerle karşılaşıldığında sizler dünya tarafından ne yapmış olarak görüleceksiniz?
Gerçek şu ki sizler nasıl görülürseniz görülün bizim derdimiz bile değil ancak Türkiye’yi savaş suçlusu bir ülke konumuna getirmeniz nasıl bir durumdur hiç mi bu konuları kendi aranızda konuşmazsınız?
Yoksa bunların hepsini Recep Tayyip Erdoğan düşünüyor da siz onun ağzına bakarak sözlerini ve davranışlarını mı taklit edip duruyorsunuz?
Suriye’de kurulan kumpasların nasıl birinci Başkanı Amerika ise Eşbaşkanı da Erdoğan’dı Libya’da da durum farklı değildir. Olup bitenler aynıdır, uygulamalar birbirinin kopyası şeklinde cereyan etmektedir sizler de dönüp bize kahramanlık taslayıp kafa ütülüyorsunuz öyle mi?
Bu hallerinizi yandaşlarınıza gidin yutturun tamam, onlar yutuyorlar ama bizim hiç sizin yandaşlarınıza benzer yanımız var mı?
Bizler hem bilgiliyiz, hem kafamız çalışıyor, hem de hangi taşın altında kimler pusuda bekliyor biliriz. Bu yüzden kalkıp bize de yalanlarınızı yutturmaya kalmayın zaten de yutturamazsınız.
Şimdi dilinize pelesenk etmiş İhvancıları Libya’da meşru iktidar ilan edip bunun için oraya gittiğinizi yineleyip duruyorsunuz. Size söz anlatmaya değmez ama hiç değil bu sözleri de yüzünüze çarpa çarpa söylemiş olalım.
Emperyalistler Libya’yı ve Kaddafi güçlerini bombardımana tutarken İzmir’den kalkan uçaklara kim izin vermişti söyler misiniz? Peki, o zaman Libya’nın meşru iktidarı kimdi de bu meşruluğa madem bu kadar sadıksınız Kaddafi’den yana tutum almayıp emperyalistlerle bir davranarak Kaddafi’nin linçle biten hazin sonuna ortak oldunuz? Şimdi çıkıp bir de bunu anlatın herkese ki gerçek yüzünüz neymiş anlaşılsın olmaz mı? Uzatmayalım, Suriye bataklığından daha büyük bir bataklık bekliyor sizi ve salt kendi geleceğiniz için Libya’ya gönderdiğiniz çocuklarımızı. Yarın herkeste şafak atınca sizde güneş mi doğacağını sanıyorsunuz? Kısaca, yalanlarınız, hatalarınız ve kasıtlarınızla tarih olup tarihin çöp sepetine atılmaktan asla kurtulamayacaksınız, bunu iyi bilin.
Bir de yandan çarklı Erdoğan destekçisi haline gelmiş Vatan Partisi yöneticilerine söyleyeceğimiz sözlerle noktalayalım bugünkü yazımızı.
Aydınlık gazetesi bu konuda şöyle bir başlık atmış.
“MEHETÇİĞİN GÖREVİNİ KOLAYLAŞTIRMA ZAMANI”
Alt başlıkta da şunlar yazılmış. “Libya tezkeresi Ak Parti ve MHP’nin oylarıyla kabul edildi. Tezkerenin kabulünü, ‘Libya’yla yapılan anlaşmaları tamamlayıcı adım’ olarak değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, Mehmetçiğin görevini kolaylaştırma çağrısında bulundu.
Bence yoruma gerek yoktur.
Aydınlıkçıları dünya alem bir araya gelse artık içine düştükleri faşist bataklıktan kimse ama kimse çıkaramaz.
Hayırlı olsun küçük Göbelslere…