SAĞ İKİYÜZLÜLÜK

Yazan: Turgut Koçak 5 Kasım 2020

İnanın bu sağcı milletinin işi kolaydır ama bizim işimiz gerçekten zordur.

Şu İzmir depremi sonrası sağcı olarak bildiğimiz kimselerin ağzından çıkan sözleri toplayın, yaşadıklarımızın hepsinin Allah’a dayandırıldığını görürsünüz. Olmadık felaketler mi yaşadınız yazgıda varsa zaten yaşayacaksınız. Felaketlerden kıl payı mu kurtuldunuz değişen bir şey yok. Oturacak, şükredecek, yaşamın acılarına katlanacaksınız ki ruhunuz huzur bulsun.

Bir de var ya böyle günler yaşadığımız zaman sağcılara birisi bir gerçeği mi anımsattı, duyacağınız söz ol bildik sözdür. “Şimdi siyaset zamanı değildir” denilip çıkılır işin içinden. Acaba öyle midir? Acaba yaşadıklarımızın nedenini sağcıların yüzüne yüzüne vursak sonra da tek tek yaşadıklarımızın neyin sonucu olduğunu önlerine koysak kötü mü olur? İnsanlar bilinçlenip yaşamış oldukları acıların nedenini anlasalar, bu gerçekler ışığında kimse sorumlu, onların çözüm bulmaları gerektiği konusunda bastırsalar dünya mı yıkılır?

Ama böyle olmuyor işte. O deniyor, bu deniyor, birlikten beraberlikten dem vurulup iş vatan, millet, Sakarya’ya getirilip çıkılıyor işin içinden. Böyle olunca da akan sular duruyor. Hele bir de yanı başına Allah’ı, dini, imanı yerleştirdiniz mi bu ülkeyi soyup soğana çevirenlerin kim oldukları bile güme gidiyor ki zaten istenilen de bu.

Soma’dan Ankara’ya yürüyen maden işçileri ücretlerini alamamışlar ama İzmir’e koşup göçük altında kalanların imdadına yetişmişler. Onların özverisi ile ilgili az haber dinlemedik göçük temizlenir, canlarımız kurtarılmaya çalışılırken. Ya peki, şimdi ne oldu? İşçiler haklarını almak için Ankara yolundalar ya önlerini jandarmalar kesmiş. Bir oraya sürüklüyorlar bir buraya. Artık sağcı milletinin aklında ne İzmir’e koşan madenciler var ne de onların çalınmış haklarını almak için yürüdükleri anımsanıyor. Bir başka gözle görülüyorlar niyeyse? İşçiler tutuklanıyor, dostumuz, arkadaşımız Kamil Kartal’da var içlerinde. Ne oluyor biliyor musunuz? İşçiler işçi olarak yola çıkmışlar ya bu durum sağcılara sınıf gerçeğini anımsattığı için birden düşman kesilip bencilleşerek birer can alıcıya dönüşüyorlar.

Kapitalizmi ve kapitalist sistemi savunanlar sağcılardır. Onlar vicdanlarını paraya satıp kararttıkları için bu denli insanlık düşmanı davranabiliyorlar. Sol ve sosyalist sol ise gerçekte vicdandır. Bu gerçeği anlamayarak bir karakuş gibi üreten ve hayatı yaratanlara niye saldırılır acaba diye sormayın bile. Çünkü bu gerçek eşyanın doğası gereğidir. Allah, din, iman diye diye oluşturulan koalisyon olmasaydı bugün siyasal İslam’ın iktidarda olması olası mıydı? Gerçekler karşısında susup oturarak ve mücadeleyi salt sayıya indirgeyerek kılını bile kıpırdatmayanlar da bunların görünen ortakları değil midir?

Deprem olayını bile dinsel saiklerle açıklayıp sonuçlarını ise sermayeden yana düşünenlerin bize ne dininden, imanından. Ki bunların yaptıkları öğretisel (ideolojik) seçimlerinin sonucu böyle davranmıyorlar mı? Bunun için sağcı denmiyor mu onlara?

Deprem bize çok şeyi gösteriyor aslına bakarsanız. Yaşadığımız acı olayların bir dizi sorumlusu var ortada. Bu sorumlular ki bir anlayışta ortaklaştıkları ve paylarına düşeni aldıkları için işlenen suçlarda da kolaylıkla ortaklaşabiliyorlar. İmara açandan, imar izni verene, yapıyı yapandan, böylesi yapılara göz yuman sorumlulara, mal mülk adına sözde imar barışı adı altında al gülüm ver gülüm hesabına girip insanlarımıza mezar hazırlayanlara kadar bir suç örgütlülüğünden söz ediyoruz. Siz söyleyin kapitalist sistemin getirdiği ayrıcalık ve zenginlikten daha çok pay almak gibi bir durum olmasa ortada bu suç ortaklığı oluşabilir mi?

Kapitalizm ve siyasi İslam bize çözümsüzlükten dem vuruyor. Biraz daha üzerlerine gitseniz para nerde diye efelenip üstümüze geliyorlar. İyi de sizin yaptığınız çok da işlevi olmayan dünyanın en büyük Hava alanı neyle yapıldı? Kanal İstanbul’u neyle yapacaksınız? Şehir hastaneleri, otoyollar, köprüler kimin parasıyla kuruldu? Biraz insani düşünseniz çürük yapıları yıkar yeniden yaparsınız. Biraz itibardan ödün verseniz İzmir yeni baştan yapılır. Diyanet’e ayrılan paraları insanımız için kullansanız yepyeni şehirler kurulur. Pek, siz ne yapıyorsunuz? İşi fıtrata bağlamış, bu dünyada işiniz iş, bir cennet sefası sürmektesiniz.

Biz sosyalistlerse söylüyoruz, bütün bunların nedeni sömürü düzeni olan kapitalizm ve insanlığı cehaletle uyutup yazgıyı doğru gösteren inanç anlayışınızdır ki herkesi kandırabilirsiniz ama biz sosyalistleri asla kandıramazsınız asla.

Bu yüzdendir ki sizin düzeninizi kesinlikle yıkacağız.

Bu da böyle bilinsin.