Yazan: Turgut Koçak 13 Ağustos 2013
Halk TV’de Redhack’la uzun süren bir söyleşi yapıldı. Uzun söyleşiye ve konuların çeşitliliğine karşın Redhack adına konuşan ve sorulara yanıt veren kişinin bilgi, birikim ve değerlendirdiği konularla ilgili olarak alan egemenliği gerçekten de beni fazlasıyla şaşırttı. Bir kez konuştuğu konular üzerinde acabaları olmayan, kim beğenir, kim karşı çıkar gibi kaygıları bulunmayan konuşmacı doğru bildiklerini dile getirdi ve hemen her konu ile ilgili olarak üstün bir değerlendirme yaptı. Özellikle solda yer alan ilerici, devrimci örgütlerle ilgili olarak değerlendirim yaparken büyük bir özen gösterildiğine tanık oldum. Dağıtıcı olmaktan çok birlikteliği öne çıkaran bir yaklaşım genel olarak sol yapılarda pek rastlanılmayan bir yaklaşım olmasına karşın, Redhack adına konuşan kişinin konuya yaklaşımı oldukça yerinde yaklaşımlardı. Hatta düşüncelerini paylaşmadığı anlaşılan kimi sol yapılara karşı bile özenli bir dil kullanıldı ve dışlayıcı bir tutum izlenilmedi.
Söyleşi süresince pek çok konu ele alındı. Bu konulardan birisi terör ve terörist kime denir konusuydu ki, taşlar eksiksiz yerine konuldu. Savcılığın başlangıçta kendileriyle ilgili terörist tanımlaması yapmamasına karşın hangi kaygılar ve iyi saatte olsunların etkisiyle midir nedir bilinmez yine terörist olarak tanımlamış olmaları ile ilgili de konuşan sözcü; hangi eylemlerin terör olduğu ve bu eylemleri devlet adına işleyenlerin de içinde bulunduğu pek çok örnekle konuya doyurucu yanıtlar sıraladı. Evet, sokak ortasında sopalarla Ali İsmail Korkmaz’ı, Abdullah Can Cömert’i, tabanca ile vurarak Ethem Sarısülük’ü öldürenler teröristti. Bu suçu işleyenler de üstelik suçu devlet adına işlemişlerdi. Yine sokağa ellerinde palalarla çıkan kişiler de aynı soyun soyuydu. Yıllarca halka korku salarak özgürce düşünmelerini engelleyen devlet mekanizmasının yaptığı şey de terörden başka şey değildi. Aynı zamanda on binlerin üstüne her türlü şiddeti rahat rahat kullanarak da özgürlükleri engellemek terör eylemi sayılmalıydı. Uludere katliamı, Reyhanlı’daki patlatılan bombalar terördü ve de ne için tezgahlanmış olduğu çok açıktı. Son olarak kapitalist/emperyalist sistemin dünya ölçeğinde uyguladığı onca kırım yöntemleri de terörün ta kendisiydi. Medya silahını ellerinde bulunduranların da halka karşı terör suçu işledikleri besbelli bir şeydi.
Konuşmacı Gezi Parkı olaylarından, işsizliğe, ekonomik krizlerden halka çıkarılan faturaya, oradan sınıfsız sınırsız komünist topluma kadar bağlantıları iyi kurulmuş uzun ama kendi adıma söylüyorum sonuna kadar dinlediğim bir söyleşi izledim. Solda yer alan kendimi de içine katarak söylüyorum yorucu, sloganik öğretici olmayan sayısız konuşmalardan ben kendi adıma bıkmıştım, başkalarının bıktığını iyi biliyorum. Oysa Redhack adına konuşma yapan kişinin konuşmaları benim için görülmemiş düzeyde doyurucu bir o kadar da düşündürücü oldu. Hatta diyebilirim ki, dönüp eksikliklerimi görmemde de çok ama çok yararlıydı.
Konuşan kişi için şu konuda az bilgiliydi şu konuda daha çok diyemezdiniz. Hangi konuyu açsanız o konuyu bütün yönleriyle ortaya koyuyor ve konularla ilgili önerilerini de sıralamaktan çekinmiyordu. Türkiye dış politikası ve komşularımıza karşı Recep Tayyip Erdoğan iktidarının tutumunu da bir güzel ortaya koyan konuşmacı; Afganistan’dan Irak’a oradan Suriye’ye kadar uzanan uluslararası sermayenin oyunlarını ve işbirlikçilerini de tek tek sıralayarak zihin açıcı bir yaklaşım sergileyerek dikkatimizin yoğunlaşmasını sağlıyordu ki, hiçbir uzun konuşma ve de ateşli tartışmalar bende Redhack konuşmasının yarattığı etkiyi yaratmış değildi.
Konuşmacı kendilerini bir kaşık suda boğacaklara karşı bile gereksiz yaklaşımların ötesinde ve etkileyici tutum içindeydi. “Bizim işimiz var” demeye getiren yaklaşımıyla da düşman yaklaşımları olanların değersizlikleri bir güzel ortaya konuyordu.
Sonuçta YÖK’ten tutun da devletin hemen her kademesi Redhack’ın kendileriyle ilgili belge ve bilgileri halkın yararına yayınlamasından eceli gibi korkuyor olması bir rastlantı sayılmazdı. Bugüne kadar ortaya çıkarılan kimi belge ve bilgileri Redhack sayesinde öğrenmiş, kara yüzlerin derin karanlıklarını görür olmuştuk.
Redhack’la ilgili aslında övücü çok şey söylemek olasıdır. Ancak gerek yok. Redhack adına Halk TV’nin programında konuşan kişi bize söz bırakmadı. Ne diyebilirim ki, kutluyorum. Varolun siz…
YÖK’ten tutun da devletin pek çok kurum ve kuruluşlarına kadar Redhack’tan korkmaları bir rastlantı değildir. Çünçü Redhack sayesinde pek çok konu günyüzüne çıktı.
Sınavlar, ihale yolsuzlukları daha neler neler…
Halk TV’deki söyleşiyi keşke solda yer alan herkes izleyebilseydi…