Yazan: Turgut Koçak 28 Haziran 2014
Recep Tayyip Erdoğan’ın yurttaşa karşı kaçıncı gafına kaçıncı celallenmesine ve kaçıncı şiddetine tanık olduk. Öyle ki, Soma’daki madencilerimizin evine ateş düşmüş, binlerce insanın canı yanıyor. Başbakan 100-200 yıl geriye giderek dünyadan örnekler verip maden kazalarının olağan, işçilerin ölümünü de fıtratında var diyerek açıklamaya kalkışıyor. Olay yerine gittiğinde kendisini protesto edenlerin üstüne yürümesi ve “Başbakan’a yuh çekersen tokatı da yersin” demesi ise cabası. Protestocu madencilerden birini özel harekat polisleri yere yıkmış Başbakan’ın danışmanı mıdır her neyse yerde madenci işçiyi tekmeliyor. Bütün bunlar yetmemiş olmalı ki, bir de dalga geçer gibi hastaneye giderek rapor alma kurnazlığını gösteriyor.
Başbakan durur mu? Durmaz. Markete sığınıyor ve bir genci tokatladıktan sonra; “İsrail dölü” diyerek hıncını almaya çalışıyor. Sonra bir de bakıyoruz ki, iyi saatte olsunlar o gencin evini ziyaret etmişler. Susması için tehditte bulunmuşlar. Genç ifadesini değiştirip farklı şeyler söylemeye başlıyor. Arkasından da başbakanım değil mi sever de döver de benzeri bir açıklama yaparak kuşkularımıza kuşku katıyor. Genç kısa zamanda birçok değişik ifade vermek zorunda kalıyor.
Bizler; Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarının bu tür ne çok olaylara imza attıklarını biliyoruz, ancak bunlar zaten yazıldı, çizildi. Şimdi gelelim, AKP iktidarının vatandaşlara yönelik uyguladığı en son şiddete:
İzmirli ralli pilotu Taner Şengezer ve co-pilot Bora Yılmaz, Seferhisar’da 21-22 Haziran tarihlerinde düzenlenen Atlantis Rallisi’nde, araçlarını insanların üzerine sürdükleri savıyla bir güzel dövülüyorlar. Yarış sırasında çakarlarını yakarak önlerini kesen iki siyah arabadan inenler böyle bir suçu işliyor. Bu arabaların valilik arabası olduğu ve içindekilerden birinin de Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın koruması olduğu anlaşılıyor. Ralliciler yedikleri dayağa karşın, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Ralli Kupası’nın 3’cü ayağı olan yarışı ilk sırada tamamlıyorlar.
Genel klasmanda ilk sırada yer aldıkları için yarış günü Sığacık’taki start alanından en önce çıktıklarını söyleyen Taner Şengezener, “Rallide yarış alanına giden normal etap ve kapalı parkurda zamana karşı yarışılan özel etaplar vardır. Yarış aracımızla Seferihisar’da özel etaba giderken çakarlarını yakarak gelen iki siyah araba filmlerdeki gibi önümüzü kesip sıkıştırarak bizi durdurdu. Arabalardan silahlı 6-7 kişi indi. Arabamızı insanların üzerine sürdüğümüzü iddia ettiler. Yarış içinde olduğumuzu anlatmaya çalışırken silah kabzaları ile yumruklarıyla bizi darp etmeye başladılar” dedi.
Olayı Şengezer şöyle anlatıyor. “Diğer yarış araçları gelince bizi bırakıp gittiler. Kendi şeridimizden lastikleri ısıtmak için 50-60 kilometre hızda sağa sola menevra yapıyorduk. Arkamızda normal arabalar da vardı. Bunu mu yanlış anladılar bilmiyorum. Yarış sonrası ödül seromonisine bile çıkmadan hastaneye gittik. Kaburgalarımda çatlak, başımda ödem var. Doktor 10 gün işgöremez raporu verdi. Haftasonunda Eskişehir’deki yarışa katılamayacağım. Şahıslardan şikayetçi olduk ve Mercedes markalı araçlardan birinin plakasından İzmir Valiliği’nin kullanımında bulunduğunu, Bakan Taner Yıldız’ın korumalarının içinde olduğunu öğrendik”.
Bu ve benzer olayları hiç kimse önemsememezlik yapamaz. AKP iktidarı zaten kendisini Ali kıran baş kesen sanıyor. Görevlendirdikleri kimseler ise onlardan hiç aşağı kalmıyorlar. Sanıyorlar ki, yurttaş onların şamar oğlanıdır. Sanıyorlar ki, kendilerine öyle bir saltanat verilmiş ki, istediklerini yapma hakları vardır. Bizler bu anlayışın yabancısı değiliz. Bu faşist bozuntusu tavırları iyi biliriz. AKP iktidarı öyle bilinmeyen bir iktidar değildir. Yurttaşı baskı ve şiddetle susturmayı zaten önlerine koymuşlar. Bunların ne yapacaklarını anlamak istiyorsanız; benzerleri olan El Kaide, El Nusra, Müslüman Kardeşler ve IŞİD gibi terör örgütlerine bakın yeter.
Ülkemizde şimdilik yasaların olduğu söyleniyor. Üstelik Anayasa’da var. Bütün bunlara karşın AKP iktidarının neler yaptığını ve de yapmaya meyilli olduğunu görüyorsunuz.
Ancak iş buralarda kalmayacak ya biz bu iktidarı tepemizden alaşağı edip göndereceğiz ya da onlar ülkeyi hızla tıpkı benzerleri ve ortakları olan IŞİD, El Kaide, El Nusra örgütleri gibi ateşe atacaklar.
Bu nedenle de önümüzde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi çok önemlidir çok…